İzmir’in Gündeminde Salepçioğlu İş Hanı ve Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın Tartışmalı Adımları
İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın Salepçioğlu İş Hanı ile ilgili tutumu ve uygulamaları, esnafın ve kamuoyunun sert tepkisini çekmeye devam ediyor. Kamu kaynaklarının ticari çıkarlar doğrultusunda yönlendirilmesi ve vakıf ruhuna aykırı davranış iddiaları, Can’ın görevini nasıl ve kimin çıkarlarına hizmet ederek yerine getirdiği sorusunu gündeme taşıyor.
TARKEM ile İlişkiler ve Gizli Ajanda
Tahir Emre Can ile yaptığımız yüz yüze görüşmede kendisi, İzmir Vakıflar Bölge Müdürü olarak göreve geldikten sonra TARKEM’in Kemeraltı’ndaki ofisine gidip uzun süreli bir sunum dinlediğini itiraf etti. Ayrıca, eski İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü ve şu anki TARKEM danışmanı Abdülaziz Ediz ile toplantılarda ve çeşitli platformlarda bir araya geldiğini, Abdülaziz Ediz’den Salepçioğlu İş Hanı’nın TARKEM’e devredilmesi yönünde talepleri defalarca aldığını belirtti. Bu durum, İzmir kamuoyunda TARKEM ile Can arasındaki ilişkinin sorgulanmasına ve kurumun, kültürel mirası ticari projelere dönüştürme çabalarının arkasındaki güçleri aydınlatma talebine yol açtı.
Toplamda Vakıflara Ait 4 Yer TARKEM A.Ş’ye Verildi!
Tahir Emre Can’ın açıklamaları, önceki dönemlerde İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait üç yapının TARKEM’e devredildiğini ve kendi döneminde bir yapının daha devredilerek toplamda 4 yapının TARKEM denilen Anonim Şirket’e verildiğini ortaya koyuyor.
Tahir Emre Can, Salepçioğlu İşhanı’nın TARKEM’in alması konusu konuşulurken TARKEM A.Ş için YAHUDİLERE BİZ YER VERMEYİZ derken TARKEM’in YAHUDİLERE HİZMET ETTİĞİNİ İDDA ETMESİ ŞOK ETKİSİ YARATTI!
Eğer Tahir Emre Can TARKEM’i Yahudilere hizmet eden bir kurum gibi görüyor ise kendi döneminde Salepçioğlu Camii’nin imam evini neden TARKEM’in almasına müsaade etti?
Yok eğer TARKEM Yahudilere hizmet etmiyor ise Salepçioğlu İşhanını neden asla ve asla TARKEM alamaz diyor.
İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın iddaları gündeme bomba gibi düştü!
Bu, İzmir’in kültürel varlıklarının peş peşe ve hızla özel projelere devredilme sürecini gözler önüne seriyor. Esnaf ve halk, bu devirlerin kime ve ne amaçla hizmet ettiğini sorgularken, Can’ın bu süreçlerdeki rolü ve hedef göstermeleri dikkat çekici hale geliyor.
Salepçioğlu İş Hanı: Rant Odaklı mı?
Salepçioğlu İş Hanı’nın otel yapılması sürecini bizzat Genel Müdürlüğe kendisinin ilettiğini söyleyen Tahir Emre Can, daha önce bu konuda bilgisi olmadığını, olayın Genel Müdür Sinan Aksu ve AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı tarafından takip edildiğini ifade etmişti. Tahir Emre Can canı yanan esnafa bu iki ismi ve Kültür ve Turizm Bakanını söyleyerek hedefe koyması anlaşılmış bir durum değil. Kendisini kurtarmak için herkes bu işin içinde diye hem siyasiler hem de Müdür ve Bakan hakkında insanları yanıltıcı tavır alması inanılır gibi değil!
Tahir Emre Can Bilal Saygılı’nın ve Genel Müdür ile Bakanın bilgisi dahilinde derken ne kastetti?
AK Parti il başkanı Bilal Saygı’lı esnafımızı mağdur edecek bir şeye müsade etmeyiz, esnafımız işine baksın diye esnafın gönlünü kazanıp güven verirken Tahir Emre Can’ın Ak Parti İl Başkanını öne sürmesi İl Başkanına karşı başka hesaplar içinde mi sorusunu akla geriyor!
İzmir’de İl başkanlığı seçimleri öncesi bu hamle çok manidar!
Tahir Emre Can esnafın yüzüne gülüp sonra arkalarından hemen kağıt göndererek esnafın kapı dışarı edilmesi ile ilgili gayreti, yüze gülen arkadan iş çeviren bir algı ile esnaf içinde anılması meşhur ama siyasiler ve bürokratlar ile el sıkışıp arkadan iş çevirme gibi anlaşılacak sözler söylediği iddası AK Parti kulislerinde hareketli saatlere yol açtı.
Ancak bugün öğrendiklerimiz, Can’ın bu süreci hızlandırmak ve otel projesini desteklemek için aktif adımlar attığını gösteriyor. Bölge müdürü, esnafın ve halkın tepkisine rağmen otel yapılması için süreçleri hızlandırmak adına tüm girişimleri sürdürmeye devam ediyor. Bu, vakıf ruhunun korunmasına aykırı bir yaklaşım olarak eleştiriliyor.
Kamuoyunu Yanıltan Bilgiler ve Tepkiler
Tahir Emre Can’ın Salepçioğlu İş Hanı’nın depreme dayanıklılığına dair yanıltıcı iddiaları, esnafın ve ilgili makamların sunduğu raporlarla yalanlanmıştı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün hasar olmadığını gösteren raporuna rağmen, Can’ın bu iddiaları ortaya atması, kamuoyunu yanıltmaya çalıştığı eleştirilerini artırdı. Esnaf, bu tür yanıltıcı açıklamalarla kurumlar arasında güvensizlik yaratıldığını ve insanların zor durumda bırakıldığını belirtiyor.
Esnafa “Yalancı” İthamını Reddeden Can ve Güven Krizi
Tahir Emre Can’ın esnafa yönelik küçümseyici tutumu, İzmir’in geleneksel vakıf kültürüne ters düşüyor. “Esnafın çıkarları ikinci plandadır, öncelik ranttır” şeklinde anlaşılacak söylemler, Türkiye Yüzyılı dediğimi şu süreçlerde halkın ve esnafın tepkisini çekti. Esnaf, Can’ın peşini takip ettiğini iddia ettiği siyasi anlayışın çizgisinde olup olmadığı konusunda şüphe içinde! Esnaflar tavırlarının ve tutumunun, vakıf ruhuna ve toplumsal değerlere aykırı olduğunu dile getiriyor. Vakıflar Bölge Müdürü’nün, kamuoyunu ve esnafı karşısına alarak hareket etmesi, İzmir halkında büyük bir güven kaybına neden oldu.
Soru İşaretleri ve Bağlantılar
Tahir Emre Can’ın vakıf geçmişinin olmaması ve göreve gelir gelmez ihalelerle ve devretme süreçleriyle ilgilenmesi, “Tahir Emre Can’a kim bu görevi verdi?” sorusunu gündeme taşıyor. Can’ın, TARKEM ile olan bağlantıları ve bu süreçlerdeki gizli görüşmeleri, katıldığı özel sunumlarda ne konuşulduğu akıllarda soru işaretleri bırakıyor. TARKEM’in kendisine yapmış olduğu sunumlarda ne konuşuldu?
TARKEM’in Kemeraltı hayaliyle İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın İzmir Kemeraltı hayali arasında ne gibi benzerlikler ya da farklılıklar var? Esnaf ve halk, bu konuda şeffaflık bekliyor ve kamu yararına hizmet etmeyen adımlara karşı duruş sergilenmesini yetkilerden bekliyor.
Sonuç ve Açık Sorular
İzmir esnafı ve kamuoyu, İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın kamu kaynaklarını ve vakıf ruhunu hiçe sayan ticari projeleri hızlandırma çabasını sorguluyor. Salepçioğlu İş Hanı’nın otel yapılması projesi ve diğer yapıların devriyle ilgili gelişmeler, İzmir’in kültürel değerlerine ve tarihi mirasına zarar verme riski taşıyor. Peki, Tahir Emre Can’ın bu adımları kimin çıkarlarına hizmet ediyor? Kim ya da kimler bu süreçte onu destekliyor? Tahir Emre Can’ın yanıltarak arkasına aldığı siyasi abileri var mı? Eğer bu abiler işin gerçek yüzünü esnafın çoluk çocuk mağdur edileceğini, rant için buraların hızlıca elden çıkartılacağını öğrenince yine Tahir Emre Can’ın arkasında duracaklar mı?
Milletvekilleri ve Bakanlar halkı sokağa atarak halka rağmen bir işin içine girmeye razı olurlar mı? İzmir halkı, bu soruların yanıtını bekliyor ve kamunun menfaatlerini koruyacak bir müdahale istiyor.