Tarihi Salepçioğlu İş Hanı- 2 : Sessizliğin Arkasındaki Gizem!
Tarihi Salepçioğlu İş Hanı– 2: İptal Edilen İhalenin Gölgesinde Esnafın Çaresizliği
Salepçioğlu İş Hanı’nda yaşananlar, İzmir Kemeraltı’nın kalbinde ticaret yapan esnaf için adeta bir kabus haline geldi. Yıllardır buranın tarihine, kültürüne ve ticaretine katkı sunan bu insanlar, ihale süreciyle birlikte belirsizliğe sürükleniyor. Ağustos ayında çıkan ihale, esnafın yoğun tepkileri ve siyasilerin araya girmesiyle iptal edildiğinde, herkes derin bir nefes almıştı. İl başkanlarından milletvekillerine kadar pek çok kişi bu iptal sürecinde büyük rol oynamıştı. Ancak iptal sevincinin yerini, sadece birkaç hafta sonra, çok daha derin bir endişe aldı. İptal edildiği söylenen ihale, sessiz sedasız tekrar masaya geldi. Peki bu kadar hızlı bir şekilde ihale yeniden nasıl çıkarılabilir? Esnafın aklındaki soru, işte tam da bu.
Bir Hafta İçinde Gelen Şok Haber
İhale iptali ile rahatlayan esnafın sevinci uzun sürmedi. Kemeraltı Esnaf Derneği henüz tüzel kişiliğine kavuşmuş, esnafın sesi olmaya başlamıştı ki, şok bir haber aldı: İhale tekrar çıkarılacak. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü imza sürecini tamamlamış, yalnızca ilan edilmesi kalmıştı. Esnafın şaşkınlığı büyüktü. Bu kadar hızlı bir şekilde ikinci bir ihale nasıl planlanmış olabilirdi? İlk ihale “güçlendirme” adı altında yapılmışken, şimdi imzaların “otel” olarak atılması kafaları iyice karıştırdı.
Bu noktada esnaf, “Burada neler oluyor?” diye sormaya başladı. Herkes, bu sürecin arkasındaki güçlerin kimler olduğunu merak ediyor. İlk ihale iptal edildikten sonra hangi planlar devreye sokuldu? Bu kadar hızlı bir dönüş, bu süreçlerin çoktan birilerinin masa başında hazırlandığına işaret etmiyor mu? Kemeraltı’nın kalbinde tarihi bir iş hanı, kamuoyundan gizli bir şekilde mi birilerinin eline geçecek?
Tahir Emre Can: “Yapacak bir şey yok, çıkacaksınız”
Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü, esnafla iletişim kurmaktan kaçınıyor. Görüşmelere giren birkaç esnaf, karşılarına çıkan İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın “Yapacak bir şey yok, çıkacaksınız” demesiyle yıkılmış durumda. İlk ziyaretlerinde esnafa “insan değil duvar” muamelesi” yapan, sonraki ziyarette ise bu tavrını değiştiren Sayın Can’da çözüm odaklı hiç bir şey söylemeden bütün kapıları kapatmış. Esnaf Vakıflar gibi milli ve manevi bir kurumda müdür ile değilde sanki özel bir şirkette pazarlama müdür ile konuşmuş gibi muamele gördüğünü ve bununda ayrıca kendilerinde hayal kırıklığı oluşturduğunu ifade ediyor.
Esnaf, bu cümleler ve tavırlar ile adeta çaresizliğe sürükleniyor. Yıllardır emek verdikleri bu dükkanlarınellerinden alınacağı gerçeğiyle yüzleşiyorlar. Kışın ortasında, gidecek yerleri olmadan nasıl ayakta kalacaklarını düşünüyorlar.
Daha acı olanı ise, bu sürecin başında kendilerine destek olan siyasilerin, bu ikinci ihalede sessiz kalması. İlk süreçte esnafın yanında olan milletvekilleri, il başkanları bu defa sessizliğe bürünmüş durumda. Esnafın aklındaki en büyük soru şu: “İlk ihalede yanımızda olan bu insanlar, neden ikinci süreçte karşımızda?” İlk başta esnafın haklarını savunanlar, şimdi neden geri çekildi? Kapalı kapılar ardında neler konuşuldu da bu kadar hızlı bir fikir değişikliği yaşandı?
Sessizliğin Ardındaki Gizem
İlk süreçte esnafı destekleyen bir il başkanı, “Kimse size rağmen burada bir şey yapamaz” demişti. Şimdi ise aynı kişi, “Yapacak bir şey yok, hazırlığınızı yapın” diyerek esnafı kaderine terk etmiş görünüyor. Bu kadar hızlı bir görüş değişikliğine ne sebep oldu? Esnaf bu sorunun cevabını arıyor. Ancak karşılaştıkları şey sadece derin bir sessizlik. Bu süreçte gizli bir el mi devreye girdi? İlk ihaleyi iptal ettiren güç, şimdi neden sessiz? İkinci ihalenin arkasındaki güçler kimler?
Bu soruların cevabı, esnaf için bir bilinmez. Herkesin dilinde aynı şüphe: “Kapalı kapılar ardında neler döndü? Bize destek olanlar, neden bir anda geri çekildi?”
Çaresizliğin İçinde Bir Çıkış Aranıyor
Esnaf, kendilerini dinleyecek bir yetkili bulamıyor. İkinci ihalenin imza sürecinin tamamlandığı, sadece ilan edilmesinin kaldığı haberini alır almaz büyük bir şok yaşadılar. İlk süreçte kapısını çaldıkları siyasiler, şimdi onları görmezden geliyor. Esnaf, çaresizlik içinde kapıları çalmaya devam ediyor, ancak her yerden aynı cevap geliyor: “Yapacak bir şey yok.”
Son çare olarak İzmir basınına ve ulusal basına seslerini duyurmak için bir basın açıklaması yapmayı planlıyorlar. Belki de bu açıklama, seslerini duyurmanın son yolu olacak. Çünkü esnaf, hem tarihine hem de emeğine sahip çıkmaya çalışıyor. Kemeraltı’nın tarihine yapılan bu saldırı, sadece bir ticaret alanı değil, bir yaşam biçimi olan Salepçioğlu İş Hanı’nı da yok etme tehlikesi taşıyor.
Sürecin Sonu Nereye Varacak?
Bu süreç nereye varacak, kimlerin parmağı bu işte var, henüz bilmiyoruz. Ama bir gerçek var ki, esnaf yalnız. Onları destekleyen siyasiler, bürokratlar bir bir kenara çekiliyor. Esnaf ise her gün biraz daha yalnızlaşıyor. Peki, bu yalnızlık, Kemeraltı’nın da sonu mu olacak? Esnafın çabaları sonuç verecek mi, yoksa tarihi Salepçioğlu İş Hanı otel projelerine mi teslim edilecek?
Bu soruların cevabını zaman gösterecek. Ancak bir gerçek var ki, bu süreç sessiz sedasız bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. Ve esnafın haklı mücadelesi, bu karanlık süreçte kaybolmamalı.
İletişim: [email protected]
Instagram/ @copurrmehmet ve @nvarnyokizmir
Yarınki yazıda: Salepçioğlu İş Hanı’nun ihale sürecinde TARKEM’in rolü ve siyasi parti temsilcilerinin tutumu detaylı şekilde ele alınacak.