İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre CAN Ne Yapmak İstiyor ve Kime/ Kimlere Çalışıyor?
Esnaf: Yüzümüze gülenler arkamızdan kuyumuzu kazanlar mı diye soruyor ve sorguluyor! Esnafın Tahir Emre Can’ı ziyaretinden bir kare ile haberimize başlıyoruz.
İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın Salepçioğlu İş Hanı ile ilgili yaptığı açıklamalar, esnafta ve kamuoyunda büyük bir tepki yarattı. Can’ın “Burası büyük bir ticari potansiyele sahip, vakıflar önce kendi menfaatini düşünür,” yaklaşımı esnafı derinden yaralamıştı. Bir yandan da “esnafın çıkarları ikinci plandadır öncelik RANTTIR” gibi itici bir üslupla ve üst perdeden konuşması ile esnafı küçümser yaklaşımı vakıf ruhuna tamamen aykırı olarak değerlendirilmişti.
Bir de bu kadar şeyin üstüne rızkı için hakkını yasal yollardan arayan ve mağdur edilen esnafa “yalancı” diyecek kadar ileri gitmesi kendisi ile ilgili şüpheler uyandırıyor. Esnaf, yaşanan sürecin belirsizliğini sorguluyor ve Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’dan yanıt bekleyen önemli sorular soruyor. Normal hukuk sistemlerinde ve toplumlarında iddia sahibi iddiasını ispat etmek ile mükelleftir ama maalesef Tahir Emre Can Bey’de böyle olmuyor, o gelişi güzel konuşuyor ve esnaf bu iddiaların(!) öyle olmadığını ispat etmek için çabalıyor.
- Depreme Dayanıklılık İddiası Çürütüldü: İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü resmi X (tweeter) hesabından Tahir Emre Can’ın kişisel öfke ve kızgınlığı ile atıldığı çok belli olan o tweette iddia ettiği gibi hanın hasarlı olduğuna dair rapor sunulmadı. Esnaf, son İzmir depreminde SALEPÇIOĞLU İŞHANINDA HASAR OLMADIĞINI GÖSTEREN Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü raporunu paylaşarak, bu iddiaların doğru olmadığını gözler önüne serdi. Peki Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can, hasar iddialarını hangi dayanakla öne sürdü? Yetkilileri ve kamuoyunu bilgisiz ve belgesiz neden yanılttı?
- Ticari Yönlendirme ve İhale Süreci Şeffaf Değil: Esnaf, hanın otel olarak ihale edilmesinin kimler tarafından istendiğini merak ediyor. Tahir Emre Can’ın iddiasına göre Vakıflar Genel Müdürü bizzat bu hanın otel olmasını istiyor, İl Başkanı Bilal Saygılı’da bu süreci biliyormuş. Tahir Emre Can, Vakıflar Genel Müdürü Sayın Sinan Aksu’yu ve AK PARTİ İzmir İl Başkanı Sayın Bilal Saygılı’yı neden esnafa hedef gösterdi?
Esnaf, raporların ve burası ile ilgili kanaatlerin (otel olma kanaati gibi) İzmir Bölge Müdürlüğünce Genel Müdürlüğe iletildiği bilgisini öğrenince akıllarındaki soru işaretleri iyice artmaya başladı.
Evet Vakıflarda çalışan üst düzey bir bürokratın verdiği bilgiye göre, Bölge Müdürlüğü bu konuda çalışma yapıp Genel Müdürlüğe rapor olarak sunmadan genel müdürlük asla bu konuda insiyatif almazmış. O halde bütün oklar Tahir Emre Can’ı gösteriyor ve esnaf şunu soruyor: Tahir Emre Can neden kendi amirlerini ve siyasetçileri hedef gösteriyor ve ısrarla burada bir otel istiyor?
Koruma amacı güden vakıf yapısının rant kaygılarıyla hareket etmesi, vakıf ruhuna aykırı bir tavır olarak görülüyor.
- Yetkililer Neden Yanıltıcı Bilgiler Veriliyor? Esnaf, Tahir Emre Can’ın Vakıflar Genel Müdürlüğü’nü ve Turizm ve Kültür Bakanlığı’nı yanıltıcı bilgilerle yönlendirdiği iddialarını öne sürüyor. Bu yanlış yönlendirme, esnafta büyük soru işaretleri oluştururken, bölge müdürünün amacı sorgulanıyor. Can, yanlış bilgilendirme ile esnafı ve kamuoyunu neden kışkırtmaya çalışıyor?
Zor şartlarda hayatını devam ettirmeye çalışan esnafı neden kamu kurumları ile karşı karşıya getirmeye çalışıyor?
- TARKEM ile Bağlantılar ve Gizli Ajanda: TARKEM’in, İsrailli bir ekip ile bağlantılı olarak İzmir’de kültürel ve ticari nüfuz sağlama amacı taşıdığı iddiaları güçleniyor. Bu yapı, esnaf ve halk arasında “ahtapot gibi kolları olan bir yapı” olarak adlandırılıyor. İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can’ın İSRAİLLİ BİR EKİPLE adı anılan TARKEM ile olan ilişkisi ne düzeyde?
- Tahir Emre Can’ın vakıf tecrübesi olmadan bir anda İzmir Vakıflar Bölge Müdürü olması ve gelir gelmez tarihi Kemeraltı ile ilgili ihaleleri hızlandırmak istemesi akıllara başka sorular getiriyor! Tahir Emre Can bu makama gelmeden önce geçmişinde kimlerle ne tür irtibatları vardı gibi bir sürü soru esnafın aklına geliyor. Yangından mal kaçırırcasına süreci hızlandırmak için her şeyi yapmasının arkasında yatan gerçek sebep nedir?
Mesela Konak Belediye Başkanı Sayın Nilüfer Çınar Mutlu belediye başkanı seçilir seçilmez (hayırlı olsun ziyaretine bile gitmeyen Tahir Emre Can) Konak Belediye Başkanı’nı ilk ziyaretinde Salepçioğlu İşhanı’nın otel olması için (ticari imarlı bir yer olduğu için turizm ve otelcilik vasfında kullanılabilmesi için ayrıca izinler alınması lazım) neden ikna etmeye çalıştı. O görüşmede neler konuşuldu?
Konak Belediye Başkanı Sayın Nilüfer Çınar Mutlu, Tahir Emre Can’a Salepçioğlu İşhanının otel olmasının uygun olmayacağını buna razı olmayacağını söylediğinde Tahir Emre Can kimleri aradı ve hangi adımları atarak o süreci hızlandırmak istedi?
Göreve gelir gelmez Salepçioğlu ve vakıflara ait diğer yerlerin vakıf ruhuna uygun bir şekilde temizleniyor mu? Bakımı yapılıyor mu? Esnaf ne durumda? gibi konularıyla hiç ilgilenmeyen çiçeği burnunda İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can, yemeden içmeden ihale süreçlerine dahil oluyor. NEDEN?
İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde çalışan yıllarını vakıflarda harcamış deneyimli tecrübeli bürokrat ve memurlarla bile görüşmek için protokol uygulayan Tahir Emre Can hakkında söyleneler çok ilginç!
Tahir Emre Can odasında ve kapısı açık iken yanıbaşındaki memurun bile iş ile ilgili bir şey soracağı zaman içeri giremediği iddia ediliyor. Onunla görüşmek isteyen herkesin randevu alması gerekiyormuş gibi davranan çiçeği burnunda müdür için en yakınları: Cumhurbaşkanı’nın gölgesini kendi gölgesi zannedenlerden birisi diye konuşuyor.
Belli ki sadece vakıf kültürünü bilmemek ile kalmıyor aynı zamanda idarecilik kültürüde sorgulanacak durumda!
Esnaf sürekli şu sorulara kafa yoruyor: Ona özel bir görev mi verildi? Vakıflarda hiçbir geçmişi olmayan, insanlara üst perdeden bakan birisinin böyle kutsal bir makamda olmasını kimler istedi?
Vakıf kültürünü bilen hiç kimsenin yapamayacağı şeyleri bu kültürü bilmeyen biri ile yapmak isteyenler kimler?
Esnaf nasıl bir belirsizliğin içine düştüğünü anlamaya çalışıyor. Görünen Tahir Emre Can ama görünmeyen kim/kimler?
Sonuç olarak, İzmir esnafı, Tahir Emre Can’ın vakıf ruhuna aykırı bir ticari çıkar güderek Salepçioğlu İş Hanı’nı otel yapılması amacıyla birilerine “peşkeş çekme” iddialarını gündeme getiriyor. İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne duyulan güvenin sarsılmasının ardından, Tahir Emre Can’ın kimlerin çıkarına hizmet ettiği sorgulanıyor. Binlerce insanın mağdur olacağı bir işi sessiz sedasız halledeceğini zannedenler yanılıyorlar. Tahir Emre Can’a ve bu işin (vakıf malına sahip çıkmak) peşini bırakmamız için bizi sürekli arayıp soranlara rahmetli Sezai Karakoç’un şiiri ile cevap verelim:
Onlar Sanıyorlar ki Şiiri
Onlar sanıyorlar ki,
biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki biz sussak,
tarih susmayacak.
Tarih sussa,
hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki,
bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki bizden kurtulsalar,
vicdan azabından kurtulamayacaklar.
Vicdan azabından kurtulsalar,
tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar,
Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar
Sezai Karakoç