Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada 4 gündür gözaltında bulunan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, savcılık tabirinde, “Benim süreçlere ne müdahalem ne de şirketlerle bir temasım kelam bahsidir. İş yoğunluğu ve hayatın akışında benim ihale süreçleri ile ilgili bir bilgi sahibi olmam da kelam konusu değildir” dedi.
18 KİŞİNİN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ
Beykoz Belediyesi’ndeki ihalelere fesat karıştırıldığı argümanıyla, “ihalaye fesat karıştırma” ve “görevi berbata kullanma” cürümlerinden başlatılan soruşturmada, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nda savcılık sözü tamamlanan Köseler’in de ortalarında bulunduğu 18 kişi tutuklanma istemiyle Beykoz Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
“NE MÜDAHALEM NE DE TEMASIM KELAM KONUSU”
Köseler, Savcılıkta verdiği sözde, Beykoz Belediyesi’nde ihalelere katılan firmaların temsilcileri ile hiçbir biçimde odasında ya da bir öbür yerde görüşmediğini, fiyat alışverişinde bulunmadığını, yönlendirmesinin olmadığını ve talimat vermediğini belirterek, şunları söyledi:
-Belediye bünyesi 25 müdürlük iken 31 müdürlüğe çıktı. Çalışan sayısı 2 bin 300 civarındadır. Benim süreçlere ne müdahalem ne de şirketlerle bir temasım kelam bahsidir. İş yoğunluğu ve hayatın akışında benim ihale süreçleri ile ilgili bir bilgi sahibi olmam da kelam konusu değildir.
-Örneğin İşletme ve İştiraklar Müdürlüğü bünyesinde günde 8 bin bardak çorba ve bin 600 bireye yemek dağıtılmaktadır. Bu müdürlük kurulana kadar İş ve Süreçler Takviye Hizmetleri bünyesinde eski periyottan çalışan bir işçi eliyle yürütüldü. Benim bu kadar ağır müdürlük ve işçi sayısında yapılan iş ve süreçlerin ne formda olduğunu bilebilmem kelam konusu değildir.
“İHALE ŞARTNAMESİ OLUŞMASI SÜRECİNE BİLE DAHLİM YOK”
-Bana söz ettiğiniz halde ihale şartnamesi oluşması sürecine bile dahlim yoktur. Ne kadar hukuksuzluk varsa hiç kuşkusuz araştırılması gereken bahislerdir. Lakin ben bu bahislerin hiçbirinin tarafı değilim. Ben yinelemek isterim ki hiçbir firma temsilcisini odama kabul etmediğim üzere hiçbir çalışana, bir firmayla ilgili talimat ve yönlendirme yapmadım. Veli Gümüş’ün (özel kalem müdürü) ihale süreçlerine müdahil olduğuna dair bana ulaşan bir serzeniş olmadı. Onun aksiyon ve süreçlerini her vakit takip etmem mümkün değildir. Yapı çok geniş olduğu için hiç haberim olmadığı halde öteki müdürlerle ilgili olarak güya rastgele bir mevzuda ben talimat vermişim üzere konuşmalar belediye içerisinde geçmektedir. Lakin ben bu tip şeyleri daha sonradan duymuşumdur.”
“İHALE KONUSUNDA YETKİ BÖLÜMÜ VAR”
Başkan Köseler’in avukatı İsmail Emre Telci, şu savunmayı yaptı:
-Sayın Liderin ihale konusunda bir yetki periyodu vardır. İhaleye çıkanlar ihaleyi iptal etme hak ve yetkisine sahiptir. Münasebetiyle belediye liderinin ita amiri olarak bütün bu süreçleri takip etmesi mümkün değildir.
“BAŞKAN ANA TALİMATI VERİR”
-Başkan ana talimatı verir. Örneğin 3 bin kişilik günlük iftar programı yapılacak der. İlgili müdürlük bu hususta alım sürecini yürütür. Lider da sonuçla ilgilenir. Bu süreçlerin nasıl gerçekleştiği konusunda liderin bilgisi yoktur. Ayrıyeten ilgilenmek zorunda da değildir. Şayet burada bir kamu ziyanı oluştuysa Sayıştay denetçisi denetleyebilir, Teftiş Kurulu denetleyebilir. Kamu ziyanı tespit edilirse lider gereğini yapar.
-4483 Sayılı Memurlar ve Öteki Kamu Görevlilerinin Yargılanması Kanunu, bir belediye liderinin nasıl sorgulanacağı konusunu da düzenlemektedir. Örgüt ve ihaleye fesat karıştırma kabahatleriyle bu sürecin bypass edildiğini düşünüyoruz.
-Öncelikle 4483 Sayılı Kanun çerçevesinde direkt teminlerde kamu ziyanı ne halde oluşmuştur öncelikle belirlenmesi gerekir. Sonrasında öbür süreçlerin takibi gerekir.
-Bu konulara da itiraz ediyoruz. Ayrıyeten emniyette şahitlerin kimliklerini bilmiyoruz. Bir hasımlıkları olup olmadığını bilmiyoruz buna da itiraz ediyoruz. Acil durumlarda bilhassa besin ve tüketim gereci alındı. Sorumlusu kimse hesabını versin lakin belediye liderinin sorumluluğu yoktur. Derhal özgür bırakılmalıdır.
Avukat Çiğdem Kezer ise beyanında, ihalelerle ilgili argümanlara mevzu firmalar hakkında bilgi sahibi olmadıklarını belirterek, “Tanık kimliklerini bilmediğimiz için de detaylı söz veremiyoruz. Hiçbir belediyede, belediye liderlerinin ihale süreçlerini yönetme ve onaylama üzere misyon ve yetkisi bulunmamaktadır. Rastgele bir ihale firmasıyla liderin bir ortaya geldiğine, irtibat kurduğuna dair HTS kaydı ya da tape kaydı yoktur. Yalnızca şahit beyanı vardır. Şahit beyanı temel alınarak süreç bu basamağa gelmiştir” tabirlerini kullandı.
