Rakip alanda son olarak geçen dönemin 37. haftasında RAMS Başakşehir’i 1-0 yenen bordo-mavililer, 18 Mayıs 2024’ten bu yana oynadığı 12 dış saha maçının akabinde tekrar birebir rakibi karşısında kazandı.
Trabzonspor, RAMS Başakşehir karşısında İstanbul’da yeniden galip gelerek 300 gün ortadan sonra deplasman galibiyet hasretine tekrar tıpkı alanda son vermeyi başardı. Teknik yönetici Fatih Tekke, bordo-mavili grubun başında birinci çıktığı maçta galibiyetle başlamış oldu.
Spor müellifleri Başakşehir – Trabzonspor müsabakasını şöyle kıymetlendirdi:
Cemal Ersen: “Kaptan’dan hocasına hediye”
Fatih Tekke’nin oyunculuğunda ve teknik yöneticiliğinde açık kelamlı olmasının, doğruları lisana getirmesinin, yaptığı işe uzun vadede müspet yansıdığını söyleyebiliriz.
O artık hayal ettiği yerde, Trabzonspor’un başında. Lakin biliyor ki ligin en özürlü, inançsız ve sıradan kadrolarından biri olan bordo-mavili grubunu dünden sıyırıp almak, yaşadığı travmadan çıkarmak kolay değil. Bir kaç oyuncudan değil, koca bir gruptan kelam ediyoruz.
Tekke, Başakşehirspor maçı öncesi futbolcularına, “Top rakipte iken yapacaklarınız sonucu belirleyecek. Uğraş edin ve yardımlaşın” demiş.
Günümüz futbolunun temel prensiplerinden ikisi söyledikleri. Dönem başından bu yana o kadar çok şey eksik ve yanlış yapılmış ki, doğruyu bulmak vakit alır. Lakin dün akşam hocasına dayanak veren ve ezberleri bozan bir isim vardı alanda. Arkadaşlarının yanlışlarını kapatmakla kalmadı, olmaz denen çok şeyi gerçeğe çevirdi. İsmi Uğurcan Çakır; Trabzonspor uzun yıllardır kaleciden yana şanslıdır. Dünkü doksan dakikayı kaptanın meslek maçı olarak görüyorum. Hangi süreçte üzerine ne kadar koyar bilemem ancak; Neuer, Buffon, Cech ve Casillas üzere efsanelerin ortasına ismini yazdırması sürpiz olmayacaktır.
Ligin deplasman galibiyeti olmayan tek grubunun, Başakşehirspor karşısında aldığı üç puanın öyküsünün kahramanı geminin kaptanı olsa da, birtakım zaafları görmezden gelemeyiz. Bu Fatih hocanın notları ortasına girmiştir eminim. Maçın birinci dakikalarında direkten dönen, Uğurcan’ın kurtardığı ve savunmanın engellediği durumlardan bir gole dönüşse, doksan dakikanın öyküsü farklı olurdu elbette.
Ev sahibi takım maç boyunca her iki kanadı tesirli kullandı. Bunun münasebetlerinden biri Trabzonspor’un kronik rahatsızlığı orta saha, yani kadronun beyninin tepki göstermemesi idi. İşin savunma tarafı aksıyor. Lusdstram yükselen performansı ile yükü tek başına üstlenmeye çalışıyor ve başarılı. Ozan Tufan galibiyeti perçinleyen golü attı. Mendy o denli. Lakin yalnızca atağı düşünmeleri, orta saha kurgusunun gözden geçirilmesini gerektirecektir. Fatih hocanın ders defterinin birinci kısmı bu olacaktır sanırım.
Başakşehirspor’un ikinci yarının çabucak başında attığı ve VAR’dan dönen gol, savunma kurgusunda yaşanan kahırları bir defa daha gösterdi. Fakat şu gerçeği atlamayalım. Galibiyetin zafer olarak görülmesi günü kurtarır fakat geleceğe dönük yanılgılara yol açar.
Son olarak; Fatih Tekke’nin üzerine meyyit toprağı serilen bu kadrosu ayağa kaldırma ismine dayanılmaz bir adım attığını görüyorum. Lakin dün akşam birtakım oyuncuların geçen haftaki performanslarından farklı olmaları; kime niye reaksiyonlu olduklarını sorgulamak ve gelecekte emsal sıkıntılarla karşılaşmamak ismine gerçek tahliller yapmayı getirecektir! (Milliyet)
Koray Durkal: “Alkışlar yeni orkestra şefine!”
Trabzonspor’da vazifeye getirilen Fatih Tekke birinci imtihanından muvaffakiyetle geçti. Elbette birinci maçtan Tekke hakkında kıymetlendirmek yapmak çok sağlıklı olmayacaktır. Grupla fazla vakit geçirmeden Başakşehir deplasmanına çıktı ve 3-0 kazandı. Saha kenarında bir an bile yerinde durmayan Tekke, jestleri ve mimikleriyle adeta bir orkestra şefini andırıyordu. Oyuncularına daima talimatlar vererek neler istediğini anlatıyordu. Ve tüm bu eforlar karşılıksız kalmadı.
Beklentilerin altında kalan bir oyuna karşın galibiyet çok kıymetliydi. Zira;
1-) Trabzonspor’un deplasmanda neredeyse 1 yıllık kazanamama serisine son verdi. Bir manada grubun üstündeki baskıyı kırdı.
2-) Bundan sonraki maçlarda kendine dair planlarını ve oyun şablonunu uygulatmak için öz itimat kazandı.
3-) Bordo mavili taraftarlarda yarattığı heyecanı birinci maçtaki galibiyetle daha da üst düzeylere taşıdı. Bundan sonraki iç saha maçlarını bu takviyeyle daha da coşkulu hale getirecektir.
Başta da belirttiğim üzere Fatih Tekke birinci maç özelinde eksikleri ve yanlışları da kesinlikle değerlendirecektir. Oyunun birinci 25 dakikalık kısmında rakibe verilen 3 net konumu ve penaltıyı kurtaran Uğurcan’ın performansı galibiyette en kıymetli faktördü. Tribünlerdeki Fatih “Sultan” Tekke tesirini alanda da görmek için biraz daha beklemekte yarar var. (Hürriyet)
Olcay Çakır: “İbreyi bilakis çevirdi…”
Hafta içi yaşanan bahar havası, Karadeniz grubuna nasıl yansıyacaktı, hepimiz merak ediyorduk. Taraftarının büyük teveccühü ve dayanağı, Fatih Tekke için büyük bir krediydi. Genç teknik adam, Saviç’in yokluğunda Batagov’un yanına Hüseyin Türkmen’i monte ederken, orta alanı Tufan, Lunstram ve Mendy’den oluşturmuştu. Başakşehir’de ise Berat, Yusuf Sarı ve Umut Güneş’i eski ekiplerine karşı birinci 11’de gördük. Oyuna süratli başlayan mesken sahibi grup, Deniz Türüç ile gole çok yaklaştı lakin yan direk geçit vermedi. Akabinde Trabzonspor’un Visca ile başlayan atağında Banza fırsatçılığını gösterdi ve kadrosunu öne geçirdi. Golden sonra, birinci yarı bitene kadar iki takımın de gol arayışlarını izledik lakin Trabzonspor kalecisi Uğurcan, kalesinde devleşti ve çok kıymetli kurtarışlarla skoru muhafazayı başardı.
İlginç bir ikinci yarı izledik. Başakşehir penaltı kazandı lakin Piatek’in vuruşunu gecenin yıldızı Uğurcan kurtardı ve kadronun düşebilecek moralini ayakta tuttu. Akabinde Ozan Tufan ile gelen nefis ikinci gol, Trabzonspor’un bu sezonki birinci deplasman galibiyetinin habercisiydi. Açıkçası haftalardır Abdullah Avcı’nın ve Şenol Güneş’in yapamadığını Fatih Tekke’nin birinci maçında gerçekleştirmesi manalıydı. Bilhassa, Başakşehir’in en kıymetli isimlerinden biri olan Deniz Türüç’ün kırmızı kartla oyun dışı kalıp kadrosunu 10 kişi bırakması, maçın ibresini ziyadesiyle Trabzonspor’a çevirdi. Gecenin özeti: Fatih Tekke Trabzon’a geldi, Trabzonspor da bu galibiyetle Harika Lig’e geldi… (Fanatik)
Tunç Kayacı: “Neyin değişti?”
Neyin değiştiğini merak edenler için kısa bir özetle söyleyeyim. İtiraf etmeliyim ki, bu sefer ben de maçı yerinde izlemenin bariz avantajlarını yaşadım. Konuk tribünündeki Trabzonspor taraftarlarının maçın büyük kısmında yaptığı “Fatih Tekke” tezahüratı, bence değişimin ayak sesleriydi. Uzun vakittir böylesine şahsa özel bir takviye korosu görmemiştim. Alandakilerden umudunu kesmiş taraftarlar, adeta teknik yöneticisi oynatıyordu. Maça ve oyunculara dair inanılmaz bir değişimden bahsetmek abartılı olur, hatta inandırıcı gelmeyebilir. Lakin şunu söyleyebilirim ki, futbolcular imzadan itibaren iletisi almışlar.
Trabzonspor’un bir kaptanı var ve o, nazarlık performanslarına bir halka daha ekleyerek arkadaşlarının her oyundan kopuşunda onları tekrar oyunun içinde tutmayı başardı.Mükemmel bir kaptanlık, kusursuz bir kalecilik örneğiyle Montella’nın başını bir defa daha allak bullak etti.
Sahada, iki kadronun da teknik takımları sayesinde tam manasıyla bir taktik savaşı izledik. Genç hakemin penaltı durumunda verdiği karar, vermese “VAR çağırmaz” denilecek kadar kolay bir temastı. Trabzonspor, ulusal ortaya teknik adam değişikliğiyle girmenin avantajına bir de birinci deplasman galibiyetinin moralini ekledi. Artık yeni kelamlar söyleme vakti. Pekala, ne değişti? Hava değişti, iklim değişti. Yetmez mi? (Fanatik)
İskender Günen: “Önemli bir adım”
Çalkantılı geçen bir hafta. Teknik adam değişimi ve Trabzonspor’un içinde bulunduğu durumdan sonra dünkü alınan sonuç bu şartlarda son derece olumlu. Alınan 3 puanda ise en büyük hisse her vakit olduğu üzere yeniden kaleci Uğurcan’ındı. Birinci yarı Piatek’in yakın aralıktan baş vuruşunu kusursuz bir refleksle önledi ve ikinci yarıda durum 1-0’ken kurtardığı penaltı ile maçın adamı oldu. Başakşehir’in oyuna tempolu bir başlangıcı vardı. Deniz’in direkten dönen topu ve akabinde Trabzonspor’un sağ kenardan Visca-Malheiro ikilisinin geliştirdiği atak ve Banza ile öne geçen taraf Trabzonspor oldu. 1-0’dan sonra ise bir 25 dakikalık süreç var ki Başakşehir’in her iki kenardan da geliştirdiği ataklarda Trabzon savunması çok güç anlar yaşadı. Öne giden her top çabuk kaybedildi ve orta alanda bir türlü tertip sağlanamadı.
İkinci yarıda Uğurcan’ın kurtardığı penaltıdan sonra ise Ozan’la gelen ikinci gol Trabzonspor’un moral kondisyonunu üst seviyeye çıkardı ve daha rahat bir oyun oynama imkanı sağladı. Deniz Türüç’ün de ikinci sarı karttan gördüğü kırmızı kart ve Mendy ile gelen üçüncü gol. Yazgının bir cilvesi olsa gerek geçen dönem deplasmanda Onuachu’nun attığı golle Başakşehir’i mağlup ettikten sonra ortadan geçen 301 gün sonra tekrar Başakşehir maçında galibiyet geldi. Alınan 3 puan ligdeki pozisyonunu düzeltme ismine kıymetli bir adım ancak oyunda düzelmesi gereken eksiklikler göz arkası edilmemeli. Görünen o ki gidecek çok uzun bir yol var. (Sabah)
