Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş’e ilişkin kimi bilgileri öldürülmeden evvel temin etmek, cinayetin akabinde da olaya karışanların gizlenmesine yardımcı olmakla suçlanan Ülkü Ocakları yöneticilerinin de ortasında bulunduğu davanın birinci duruşması sonrası ANKA Haber Ajansı’na konuşan anne Saniye Ateş, “Biz o topluluğun içine doğduk, çocuklarımızı da oraya doğurduk. Haram olsun hakkım. Çocuklarımın, o yetimlerimin hakkı haram olsun İzzet Ulvi’sine, Semih Yalçın’ına, Ahmet Yiğit’ine, Olcay’ına” dedi.
“ONLAR SERBESTÇE DOLAŞIRKEN BENİM CİĞERLERİM PARÇALANIYOR”
Duruşmanın akabinde Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, ablası Selma Ateş ve ailenin avukatı Şeyda Şahin açıklama yaptı.
Anne Saniye Ateş şunları söyledi:
-Onlar serbestçe dolaşırken benim ciğerlerim parçalanıyor. Bugün o kadar palavra söylediler ki ‘tanımıyorlarmış’ oğlumu. Ülkücü toplulukta kimse kimseyi tanımıyor diye bir şey yok. Benim oğlum istifa ettiği günden başladılar benim oğlumu tehdit etmeye. Torunum ile tehdit ettiler, gelinim ile tehdit ettiler. Benim oğlum da boyun eğmedi onlara, ‘Ben bir şey yapmadım ki, niçin boyun eğeyim?’ dedi. Yalnızca makam hengamesine, koltuk hengamesine düştüler, benim oğlumun peşine. Adım adım, ilmek ilmek işlediler. Ben oğlumu aradım, ‘Hayırdır oğlum, ocak başkanı atanmışsın’ dedim, ‘Anne benim haberim yok’ dedi. Dedim ki ‘Kabul etmeseydin’ o da ‘Anne benim o denli bir lüksüm yok’ dedi. Zira 9 yaşından beri ocağa gidiyor benim çocuğum.
“OĞLUMU VEFATA ADIM ADIM HAZIRLADILAR”
-Biz o topluluğun içine doğduk, çocuklarımızı da oraya doğurduk, haram olsun hakkım. Çocuklarımın, o yetimlerimin hakkı haram olsun, İzzet Ulvi’sine, Semih Yalçın’ına, Ahmet Yiğit’ine, Olcay’ına. Sokaktaki meczuba sorsan Ülkü Ocakları liderini tanır, 3 yaşındaki çocuğa sorsan tanır. Benim oğlum Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptı. Benim oğlumu haberi yokken mevte adım adım hazırladılar. Bir Sinan’dan mı korktunuz? Kimsenin koltuğunda, makamında gözü yoktu. Söyleyemiyorum ben onların yaptıklarını ancak gün gelecek söyleyeceğim. Gün gelecek herkesin yaptığını, en namuslu olanın namussuzluğunu çıkartacağım meydana, hepsini söyleyeceğim. Dediğim üzere benim 9 yaşında oğlum oraya gitmeye başladı, ben 71 yaşındayım benim babam bu teşkilatın içindeydi, ben bu teşkilatın içinde büyüdüm, çocuklarımı teşkilatın içinde büyüttüm. Adalet, adalet. Benim üzere olanlara, oğlum üzere olanlara adalet. Muhsin Yazıcıoğlu üzere hiç yoktan yere katlettiklerine ve onun nazarında bütün adalet isteyen herkes için adalet bekliyorum.
“CEZALARINI ÇEKENE KADAR SAVAŞIMIZ DEVAM EDECEK”
Abla Selma Ateş ise “Bugün hem avukatların hem de sanıkların yüzüne baktığımızda bu berbatlığın nasıl bir organize kötülük olduğunu bir defa daha yaşadık. Tek isteğimiz adalet. ‘Sinan Ateş için adalet’ demeye devam edeceğiz. Yılmayacağız, zira savaşımızın bitmeyeceğini biliyoruz. Hatalılar cezalarını çekene kadar, isimleri belgede geçen ve geçmeyen şahıslar bu davada yargılanıp ceza alana kadar bizlerin savaşı devam edecek” tabirlerini kullandı.
Ateş ailesinin avukatlarından Şeyda Şahin ise şunları söyledi:
“Bugün Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bir kısım siyasi isimlerin yer aldığı evrakın yargılanması için burdaydık. Kelam konusu belge bilindiği üzere ana bir evrakımız vardı Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu belge görüldü. Bu evraka ait karar verildi ve karar istinaf edildi. Bu kararla ilgili olarak Mustafa Ensar Aykal ve Serdar Öktem ile ilgili Apple’a müzekkere yazıldığı ve yanıtı beklendiği için tefrik edilen bir evrak vardı. Bizim bugün aslında ana talebimiz, bu evrakların yamalı bohçaya dönmüş halinin toparlanıp tek bir belge halinde süreç yapılması ve bu süreçlerin kıymetlendirilmesi halindeydi. Bu taleplerimizi mahkemeye iletmiş olduğumuz için bugün kendimizi bir bakıma da şanslı hissediyoruz. Mahkeme bu talebimizi de vakte yaygın olarak belgeleri incelemek üzere kararında yer vermiş oldu. Bununla birlikte bir kısım sanıklar hakkında da isimli denetim kararları iki gün formunda uygulanmaktaydı. Lakin bugün haftada tek güne indirildi bu.
Sanık dinletme taleplerimiz vardı, bunları da süreç içerisinde mahkeme değerlendireceğini söz etti. Bizler sorularımızı sormaya çalıştık. Bugün başka dosyadakilere nazaran biraz daha kendimizi tabir etme bahtına kavuştuk. Ateş ailesi ve avukatları olarak adalet bekleyişi içerisindeyiz. Bu adaletin de kesimlere bölünmüş değil de Sinan Ateş’in vefatından ötürü tek bir evrak olarak adil bir halde yerine getirilmesi için tüzel gayretimizi sürdürüyoruz. Ülkede adalete susandığı bugünlerde adalet savaşçılarından da bu hususun aydınlatılması, gelecekte Sinan Ateş ve gibisi suikastlerin işlenmemesi ismine kendilerinden dayanak bekliyoruz.
“SANIKLARIN BEYANLARININ GERÇEK OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUZ”
Duruşmada sanıkların “tanımıyorum” beyanlarını pahalandıran Şahin, “Sanıklardan bir tanesi komiserdi, Talha Atalay. Kendisi, Ülkü Ocakları ile kontaklı bir WhatsApp kümesi içerisinde yer alacak kadar cüretkardı. Bununla birlikte Burak Kılıç genel lider yardımcısı. Tekrar belgenin içerisinde siyasi isimler vardı, Gürsel Horat eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı olarak görev yapmaktaydı. Bu ve gibisi isimlerin siyasi ayağı oluşturduğu ortada. Kendileri yalnızca siyaseten birbirlerini tanıdıklarını söylediler lakin bunun altında tabiki de İdeal Ocakları’nın olduğu bilinen bir gerçektir. Zira bu bireylerin unvanları da toplumsal medya hesaplarında, resmi yerlerde yer verilmiştir. Münasebetiyle bu şahısların samimiyetsiz beyanları, daima olarak tesadüfe dayanan beyanlarının gerçekçi olmadığını düşünüyoruz.”
