TBMM Çocuğa Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Kurulu, AKP Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplandı. Komisyonda Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Müdürlüğü yetkilileri sunum yaptı. CHP milletvekilleri, komitede mağdur ailelerin, sivil toplum örgütlerinin, uzmanların dinlenmediğini bu nedenle komitenin sorunun tahlili noktasında yetersiz kaldığını tabir ederek, son kurul toplantısı dışında toplantılara katılmayacaklarını belirtmişti.
Komisyon Başkanı Aydoğdu, “Çocuk dediğimiz vakit beşerden farklı bir şey düşünmüyoruz. İnsanoğlunun başlangıcı, insanın başlangıcı. Hepimiz vaktiyle çocuktuk. Hint ve Tibet fikrinde bir telakki vardır; ‘iyi çocuk yetiştirmek istiyorsanız öncelikle yeterli bir köy kurmalısınız’ der. Hiçbir vakit toplumsak bütünlükten başka düşünülmeyecek bir sorunu konuşuyoruz” dedi.
“KAYIP ALARMI PROJESİ HAYATA GEÇİRİLMİŞTİR”
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Lideri Tarıkhan Çetiner sunumunda şu tabirlere yer verdi:
*Çocuğun korunmasına yönelik Anayasa başta olmak üzere BM Çocuk Hakları Kontratı, Çocuk Kontratını uyguluyoruz. Çocuklara yönelik cinsel istismarda Çocuk İzleme Merkezinde çocukların sözü Cumhuriyet Savcısı nezaretinde uzmanlar aracılığıyla alınır.
*Çocukların korunması nedeniyle en fazla önlemlerin alındığı yerlerden birisi okullardır. Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliği işbirliğiyle Eğitim ve Güvenlik Projesi protokolü yürürlüğe konulmuştur.
*Öncelik derecesi yüksek olan bin 219 okulda sabit olarak misyon yapan okul kolluk görevlilerimiz vardır. 20 bin 848 okulda ise giriş çıkış saatlerinde 5 bin 803 takım görevlendirilmiştir. 2024 yılı kontrollerinde hakkında süreç yapılan bin 608 kişi vardır.
*Öğrencilere yönelik ferdî güvenlik, siber güvenlik mevzularında vazifeli çalışanlarımız tarafından bilgilendirme yapılmaktadır. 71 vilayette 762 okul etrafı kameralar ile denetlenmektedir.
*81 vilayette eş vakitli olarak okul etrafları ve servis araçları kontrol uygulamaları yapılmaktadır. Çocukların kaybolması durumunda en kısa müddette bulunabilmesi için Kayıp Alarmı Projesi hayata geçirilmiştir.
*Çocuğun kaybolduğu bölgedeki tüm cep telefonlarına çocuğun fotoğraf ve bilgileri iletiliyor. Gençlerin uyuşturucudan uzak tutulması için de ‘En yeterli narkotik polisi anne’ projesi ile anneler bilgilendirilmiştir.
“AFET EĞİTİMİ DERSİ OLMASINI ÇOK İSTERİZ”
AFAD ismine sunum yapan Sarsıntı ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar ise şunları söyledi:
*Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli bir biçimde çocuklarımıza afet eğitim merkezlerinde eğitim veriyoruz. En büyük isteğimiz keşke eğitim sisteminin afet eğitimi dersi olsa, bunu çok isteriz. Sarsıntıya dirençli okullar projesinde de toplam 24 okulda afet farkındalığı eğitimi yapılıyor.
*6 Şubat sonrasında yaptığımız çalışmalarda ise çocuklu ailelerimize çadır kentlerde öncelik verilerek pedagog eşiliğinde çocuklara yönelik etkinlikler düzenlendi. Konteyner kentlerde 18 yaş altı çocuk sayısı 123 bin, bunun en fazla olduğu vilayet ise Hatay olarak karşımıza çıkıyor.
*Down sendromlu çocuklarımız için de kurulmuş konteynerlerımız vardı. Afetler yaşandığında bu kümelere yönelik öncelikli çalışmalar yapılması kıymet taşıyor.
SON 5 YILDA KAYBOLAN ÇOCUK SAYISI
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat’ın, son beş yılda kaybolan çocuk sayısı, bu çocukların ortalam bulunma mühletleri ve çocuk istismarı ve şiddetine yönelik çalışmalar hakkında sorular yöneltti. Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün ise, “Bizim kurulma nedenimiz Narin kızımın cinayeti üzerineydi. Emniyet Jandarma ortasında bu tip olaylarda yetkinlik ve iş birliği yapılıyor mu” diye sordu.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen ise, “Türkiye genelinde kayıp çocuklarla ilgili beş yıllık bilgileri sormuştuk. Kayıp çocukların kaç tanesi hala bulunamamıştır? Bu soru önergemizin de yazılı olarak yanıtlanmasını talep ediyorum” tabirlerini kullandı.
“HAK ETMEDİĞİMİZ BİR ALGI…”
Sorulara karşılık veren Jandarma Genel Kumandan Yardımcısı Orgeneral Hüseyin Kurtoğlu ise şunları söyledi:
*Köydeki bütün kanalizasyonun aktığı dereye jandarma mensuplarımız ağızlarına kadar suyun içine batarak girdiler. Profesyonelliklerinin bir sonucu olarak çocuğu taşların altında buldular. Bu emsal örneklerine bakıldığında fevkalâde bir muvaffakiyettir zira Dünya’da ve ülkemizde bu cins bulunamayan kaç çocuk ve yetişkin insan var.
*Narin cinayeti dört dörtlük olarak çözülmüştür. Olayın üçüncü gününden itibaren büsbütün isimli makamların koordinesinde ve talimatlara nazaran süreçler yerine getirilmiştir. Vatandaşımızın merak ettiği bahisler bizi isimli olarak çok ilgilendirmiyor.
*Ama medyanın çok ilgisi bu mevzuyu güya jandarma profesyonel değilmiş üzere, kâfi değilmiş üzere şov. Bu yorumları o gazetelerde yapan bireylerin aslında kendileri o kadar kâfi değiller.
*Bilseler, işin hakikatini öğrenmek isteseler farklı yorumlar yapacaklardır. Gerçekten sonradan yorumlarını değiştirdiler fakat bu türlü bir algıya da neden oldular. Hak etmediğimiz bir algı…
“ÇOCUĞA DOKUNANIN YANACAĞI BİR CEZA SİSTEMİ DÜŞÜNÜLMELİ”
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Çalışkan, şöyle konuştu:
*Özellikle çocuklar konusunda tekrarlanmış cürüm işleyenlerin kesinlikle mevzuata eklenerek toplum dışına çekilmesi lazım. Beş kere cinsel istismarda bulunan bir kişi sokakta dolaşıyorsa ya sizin ya benim çocuğuma denk gelebilir.
*Hırsızlık üzere mevzularda 50- 100 kez yinelenmiş kabahatlerle toplum içinde dolaşanlarla ilgili mevzuatı biraz daha zorlamak lazım. Çocuk eğitimi konusu yalnızca anne babayla, okulla hudutlu bir şey değil.
*Bizim bedeller eğitimini gözden geçirerek anne babayı, öğretmenleri eğitemezsek ileride daha fazla badire çekeceğiz. Çocuğa dokunanın yanacağı bir ceza sistemi düşünülmeli. Cezalar var kimileri sert lakin o denli bir şey yapılmalı ki muhakkak hataları kimsenin işlememesi lazım.
*Jandarma ve polisin yetkinliği ile ilgili bir soru da vardı. İki kardeşin karşılaştırılması gerçek bir şey değildir. Jandarmamız da çok profesyonel, polisimiz de. Dayanışmada rastgele bir sorun yok. Narin cinayetinde de biz bütün imkanlarımızla takviye olduk. Savcının buyruğunda bir arada çalışıldı.
