Kurtuluş İttifakı Neden Gerekliydi?
Bugün geldiğimiz noktada bazı gerçekleri yeniden ve açıkça hatırlatmak zorundayız. 31 Mayıs 2024 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel ile yaptığımız görüşmede, gelecekte yaşanacak gelişmeleri öngörerek bir uyarıda bulunduk: Bu ülkenin yeniden normalleşmesinin yolu, Cumhur İttifakı ile değil, keskin bir muhalefet çizgisinde kalmaktan geçmektedir. Dayanışma ve ortak mücadele ruhuyla, demokrasinin çoğulcu karakterini yansıtan büyük bir birliktelik önerdik.
Ancak ne yazık ki, bu çağrımız karşılıksız kaldı. CHP yönetimi bizleri ve irili ufaklı diğer muhalefet partilerini dikkate almadı, hatta yok saydı. Demokrasi yolculuğunda “tek başına yürüme” kararını kibirle ifade etti. Bugün geldiğimiz noktada sandıkta karşılaştığımız tablo, o günkü stratejik hataların bir sonucudur.
Şimdi Sayın Özel’in önümüze koyduğu “dayanışma sandığı”, bize de bazı sorular sorma hakkı veriyor: Eğer başta önerdiğimiz gibi büyük bir “Türkiye İttifakı” kurulsaydı, bu seçim çok daha güçlü geçilmez miydi? Bugün yaşadığınız zorlukların kaynağında o gün gösterilen ilgisizlik ve stratejik körlük yatmıyor mu?
Biz Adalet Partisi olarak bu durumdan ders çıkarılması gerektiğine inanıyoruz. Hem CHP’ye hem de yeni kurulacak partilere bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Bu milletin umudu, birleşik bir muhalefettir. Ayrışma değil, birleşme zamanıdır.
Sayın Ekrem İmamoğlu ve dava arkadaşlarının içinde bulunduğu zor süreci kaygıyla izliyor, adaletin ve demokrasinin tesisi için bir an önce aklanmalarını temenni ediyoruz. Bu ülkenin kurtuluş yolu yeniden birlikten, dayanışmadan ve halk iradesine sadakatten geçecektir.
Saygılarımla,
Levent Aras
Adalet Partisi Savunma ve Güvenlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı