İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘yolsuzluk’ ve ‘terör’ soruşturması kapsamında 19 Mart sabahı düzenlenen şafak operasyonuyla gözaltına alınmıştı…
Dört gün boyunca gözaltında tutulan İmamoğlu hakkında dün karar açıklandı.
Yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanan İmamoğlu’nun, terör soruşturmasına ait tutuklanma talebi ise mahkeme tarafından reddedildi.
İBB Başkanı İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nde yaptığı savunmanın ayrıntılarına ulaşıldı.
İmamoğlu, şunları kaydetti:
-Hakkımdaki bütün tezler uydurma ve palavradır, bir kumpas içerisinde kurulmuş sistem karşısında mahkemeye çıkarıldım.
-Kumpas nizami biçimde burada da devam etti. Tıpkı nizam devam etmektedir, misyona geldiğim andan itibaren 1200 soruşturma teftiş geçirdim fakat bu soruşturmalar sonucunda rastgele bir şey bulunamadı.
-Siyasi çabasını namertçe veren insanların yargıyı bir aparat olarak kullandıklarını yaşamaktayım.
“MİLLET DEMOKRASİ TOKADI VURDU”
-Şehri tümüyle trafiğe kapatan, giriş çıkışı denetimli hale getiren bu akıl korkak bir biçimde yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu görerek palavra ve iftira olduğunun da farkına vararak milletinden kaçarcasına uydurma hatalarla Ekrem İmamoğlu’nun prestijini zedeleyeceklerini düşünüyorlar.
-Bu namertlerin milletten aldığı ve alacağı karşılığı çok güzel biliyorum. Namertlik peşinde koşan bir avuç insan 2019 31 Mart seçimlerinde yenilince milletin iradesini çalarak hırsızlık yapmıştır ve seçimi iptal etmişlerdir ve bir sonraki seçimde millet demokrasi tokadını bu bir avuç insanın hızına vurmuştur.
-Demokrasiden, hukuktan, adaletten nasibini almamış beşerler 2019 yılında kul hakkını yedikleri üzere ne tesadüftür ki 2025 Ramazan ayında da kul hakkini yemeye devam etmiştir.
-Milletin gözünün içine baka baka kul hakki yiyen bu zavallı bir avuç insan siyasi irade ve başkanlarının secimi kazanmak için her yolu mubah görmektedirler, bugün yaşanan bunun sonucudur.
-Kaldı ki 4 gün evvel sabah 06:00’da evimden alınmak için talimat veren bu zavallı akıl bu sürecin yalnızca 3-5 gün öncesinde belgelere uydurma MASAK raporları ile doldurarak; ‘kısa bir örneği 250 bin TL evrakta görülüyor şirketiniz bu binayı satın aldığı’ sav edilirken bu binanın 2 büyük bankadan kredi alınarak alındığını araştırmamışlardır.
-Algı yaratmak, leke atmak, aylar öncesinden bugünün mahkemesinin gününü veren, bugünkü mahkemenin işaretini veren ‘Turpun büyüğü heybededir’ diyen Cumhurbaşkanının talimatını yerine getirmişlerdir. Milletimiz hak eden herkese karşılığını verecektir.
BAŞSAVCIYA SERT ELEŞTİRİ
-Yürütülen bu sistemli operasyon, ekim ayında Başsavcının İstanbul’a tayini ile başlamıştır. Dedikoduları İstanbul’un bütün sokaklarını sarmış olan bu şahıs yaranmak ismine uydurma dava üstüne dava açarak maksadına varmak ismine her türlü berbatlığı yapmaya hazır ve nazırdır. Kula kulluk eden beşerden adalet bekleyecek değilim.
-Namus haysiyet çabasını vererek hayatının manasına bunları katan bir kişi olarak bunun tam ter karşıtını yapanları da çok güzel tanırım.
“MİLLET İRADESİNE GÖZ DİKTİLER”
-Bu sürece dair son seçimde İstanbul’da 1 milyonun üzerinde fark yiyen, 17 Bakan ve kendisi birebir onlarca mitingle İstanbul’da gayret edip kaybeden Cumhurbaşkanı İstanbul’da kaybettiği İBB ve türlü ilçeleri ele geçirme sürecini yargı üzerinden yürütmektedir. Buradan milletimize sesleniyorum, milletimiz bilsin ki yalnızca Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına, işine, gücüne, namusuna, onuruna, malına, mülküne göz dikilmemiştir.
-Bu bireyler ayrıyeten milletin var olan iradesine de göz dikmiştir ve artık bugün itibariyle savcıların sevk ettiği karara bakarak tabir ediyorum ki milletimizin de malı mülkü, namusu, erdemi, haysiyeti, emeği tehdit altındadır.
-Bu akıl koltuğun, sarayın, İstanbul’un, memleketin, millete ilişkin her şeyin kendisine ilişkin olduğunu düşünmenin tezahürüdür. Mübarek Ramazan ayında hatırlatırım ki dünya fanidir, dünya mali kimseye kalmaz. Ebedi istirahat yeri 2 metre yerdir. Elbette evvel ulu yaradan sonra milletime olan inancımla kendimi milletimize emanet ediyorum, milletimiz hak arama uğraşına sorumluluk alarak devam etmelidir, millet büyüktür
ERDOĞAN’A GÖNDERME
-Benim mal varlığım 3 kuşaktır devam eden aile şirketimden gelmektedir, bir yüzükle yola çıkan ve uydurma siyasi ömür kıssalarına benzemez, asildir benim iş hayati seyahatim.
-Bir yığın vergi rekortmeni ve saygın iş adamlığı ile eştir. 1970’lerden 1980’lere, 1990’lardan 2000’lere, 2000’den bu günlere kadar gelmiştir.
-Dolayısıyla MASAK raporlarını ciddiye almıyorum, MASAK raporlarındaki uydurma bilgi ve evraklar hakkında cürüm duyurusunda bulunacağımı beyan ederim.
BİLGİM DAHİLİNDE YAPILMIŞ ADAPSIZ SÜREÇ YOKTUR”
-Murat Ongun Belediyede Lider Danışmanı olarak çalışmaktadır, benim bilgim dahilinde rastgele bir yöntemsiz süreci yapmış olmayı katiyetle kabul etmiyorum, yapılan teftişlerde de ve benim de bizatihi yaptığım tespitlerde kamu ahlakına şeffaflık ve hesap verebilirlik kişiliğime bu çeşit olaylara müsaade etmem.
-Kesinlikle bilgim dahilinde değildir. Benim Murat Kapki ile rastgele bir ilişkim yoktur. Murat Ongun benim danışmanımdır. Fatih Keleş benim meclis üyemdir. 1-2 saatte evrakın detaylı incelendiğini düşünmüyorum. Münasebetiyle HTS ile ilgili sorular tarafımca anlaşılamamıştır.
