Yeniden Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, partisinin kültür merkezi salonunda düzenlenen Bartın 3. Olağan Vilayet Kongresi’ne katıldı.
Kongrede partililere seslenen Erbakan, PKK’nın taleplerinin yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti’nin anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidara dayanak olacağını belirterek, “Daha düne kadar bırakın Abdullah Öcalan’ı, DEM Parti’ye selam vereni dahi terörist ilan eden, 6’lı masaya ‘7’nci ortağınız da masanın altına gizlenmiş, o da HDP’dir’ diyen iktidar ittifakının bugün siyasi çıkarları uğruna, koltuk uğruna PKK ve Öcalan’la sıkı pazarlıklar içerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır. İktidarın siyasi çıkarları uğruna PYD-YPG tehdidini de görmezden geleceği ve askeri harekattan vazgeçeceği ortaya çıkmaktadır. İktidarın seçim kazanma ve siyasi çıkarlar uğruna içine düştüğü bu durumu aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz” diye konuştu.
RTÜK’E ELEŞTİRİ
RTÜK’ün tarafsızlıktan uzaklaştığını söz eden Erbakan, şunları söyledi:
“Bir başka ikili standartçı uygulama da RTÜK’ün muhalif kanallara verdiği cezalardır. İktidara yakın kanalların ‘Aile Yılı’nda aile yapımızı dinamitleyen, toplum ahlakını ifsat eden gündüz nesli yayınlarını ve akşam yayınlanan dizilerini görmezden gelen RTÜK, devlet kurumu gibi değil, parti organı üzere hareket ediyor ve muhalif kanalları susturmaya yönelik ağır cezalar getiriyor. RTÜK vermiş olduğu bu cezalarla basın hürriyetini ve söz özgürlüğünü açık bir formda kısıtlıyor. Tabir özgürlüğünün olmadığı yerde hukuktan, hukukun olmadığı yerde adaletten, üçünün olmadığı yerde demokratik rejimden kelam edilemez. Yeniden Refah Partisi olarak her vakit olduğu üzere bugün de hukuktan ve adaletten yana olduğumuzu ve ikili standarda karşı olduğumuzu tabir ediyoruz.”
‘İKTİDARIN VE MUHALETEFETİN BOYKOT DAVETLERİ YANLIŞ’
Ana muhalefet ile iktidarın, birbirinin karbon kopyası olduğunu söz eden Erbakan, “Gerektiğinde her ikisi de boykottan medet umuyor. Yakın vakitlerde iktidar boykot daveti yapmıştı. Cumhurbaşkanı, fiyatları denetim altına almaktan umudunu katıca, devayı ‘marketleri boykot edin’ davetinde bulmuştu. Artık yeni bir boykot daveti da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den geldi. Erdoğan’ın geçmişteki, Özel’in günümüzdeki boykot davetlerini hakikat bulmadığımızı söz ediyoruz. Yerli üretim yapan, sahipliği yerli olan, bu ülkenin iktisadına katkı sağlayan firmaların boykot edilmesi kendi kendimize ziyan vermekten, esasen tabana vurmuş olan iktisadımızı daha da makûs hale getirmekten diğer bir şeye yaramaz. Bu hususta da kim yaparsa yapsın yanlışa yanlış demeye devam ediyoruz. Boykot davetlerinin yanlış olduğunu söz ediyoruz” dedi.
‘TÜRKİYE İKİLİ STANDARTLARLA YÖNETİLİYOR’
Yargı bağımsızlığına dair telaşlarını da lisana getiren Erbakan, farklı siyasi partilere farklı hukuk uygulandığını söyledi. AKP devrine ilişkin yolsuzluk evraklarının açılmadığını belirten Fatih Erbakan açıklamalarına şöyle devam etti:
“Türkiye maalesef bir ikili standartlar ülkesi haline geldi. Muhalefet belediyelerine gelince başka hukuk, iktidar belediyelerine gelince farklı hukuk uygulanıyor. Elbette yolsuzluk usulsüzlük kim yaptıysa araştırılsın, yargılansın, gereken yapılsın. Fakat muhalefetin eline geçen belediyelerde AKP devrine ilişkin usulsüzlükler için yapılan hata duyurularıyla ilgili hiçbir süreç yapılmazken, yalnızca muhalefet belediyelerinin üzerine giderseniz bu adaletsizlik olur, ikili standart olur. Bir inceleme, bir soruşturma olacaksa, yolsuzlukların üzerine sahiden gidilecekse bu yalnızca muhalefet belediyelerini değil, AKP’li belediyeleri de kapsamalıdır. Bir fiil hata ise herkes için cürümdür. Değilse de hiç kimse için kabahat değildir. ‘Ali’ye gelince hata, Veli’ye gelince kabahat değil, geç’ olmaz. Yolsuzluk mu var, sonuna kadar gidin, hırsızlık mı var, en derinine inin. Lakin soruşturmalarda da vazifeden almalarda da yargılamalarda da adaleti terk etmeyin. İkili standart uygulamayın. AKP’liye öbür, DEM Parti’liye öbür, CHP’liye diğer hukuk uygulamayın. Pekala biz artık bunları söylerken kimden yanayız? Hiç kimseden yana değiliz. Yalnızca adaletten yanayız! Daima dediğimiz üzere; doğruya hakikat, yanlışa yanlış.”
