Adana’da depremzedeler için alım yapılacağı savı ile firmaları 50 milyon lira dolandırdığı öne sürülen Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç’ın da ortalarında bulunduğu 3 sanığın yargılamasına devam edildi.
’22 MİLYON LİRA ALACAĞIM VAR’
Kaymakam Kılıç, ağlamaklı olarak tahliyesini isteyerek, “Ailem perişan. 22 milyon lira alacağım var tahliye olursam ziyanları öderdim” dedi. Merkez Yüreğir ilçesi eski kaymakamı Mustafa Kılıç ile kendisini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın danışmanı olarak tanıtan Özgür Akgül ile tutuksuz Paşa Yaşar’ın “kamu kurum ve kuruluşları v.b hukukî kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” cürmünden yargılanmasına devam edildi.
Adana 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Sakarya 3 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mustafa Kılıç, Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuklu sanık Özgür Akgül duruşma salonunda hazır bulunurken, tutuksuz sanık Paşa Yaşar ise katılmadı.
Bazı müştekiler ile tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, mahkeme başkanı sanık Mustafa Kılıç’ın 3 avukatının da mazeret göndererek duruşmaya katılmadığını avukatlarından birinin sav makamının reddini talep ettiğini belirtti. Mahkeme heyeti, kanunda tez makamının reddedilmesi ile ilgili bir düzenleme olmadığını, talebin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle oy birliği ile tez makamının reddi ile ilgili talebi reddetti.
‘ZARARIMI KARŞILARSA ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM’
Duruşmaya devam edilerek müşteki T.Ö. dinlendi. Kaymakam Mustafa Kılıç ’ı tanımadığını, öbür sanık Özgür Akgül’ü ise arkadaşı R.B. aracılığı ile tanıdığını belirten T.Ö., “R.B. bana Özgür’ün AK Parti genel merkezi ve cumhurbaşkanlığında vazifeli olduğunu söyledi. İhale için kaymakamın yanına gittik. Zelzele nedeniyle aşevlerine alım yapılacağını söylediler. İşi aceleye getirip kontrat imzalamamı istediler. Kabul etmedim. Kaymakam teklif hazırlamamı istedi, ihalenin direkt teminat yöntemi olduğunu belirtip teminat yatırmam gerektiğini söyledi. Ayrıyeten kaymakam ödeneğinde geldiğini bakanlıkça sürecin hızlandırılmasının istendiğini belirtti.
İhalenin 107 milyon 600 bin lira olduğunu söylediler. Ben teminat olarak 6 milyon 530 bin lira yatırdım. Parayı vakıf hesabı diye kaymakamın şahsi hesabına yatırdım. Kaymakam vakıf hesabının kendi ismine olduğunu söylediği için yatırdım. Olayların ortaya çıkması üzerine bir ayda 20 kere kaymakamın yanına gittim. Toplam 4 milyon 70 bin liramı geri aldım. Şu an kur bazlı alacağım 2 milyon 765 bin lira. Ziyanımı karşılarsa şikayetçi değilim karşılamazsa şikayetçiyim. Mustafa ve Özgür’ün ihale karşılığında menfaat talebi olmadı” dedi.
48 YILDAN 160 YILA KADAR CEZA TALEP EDİLDİ
Müştekinin sözü üzerine kelam hakkı verilen sanık Mustafa Kılıç, “söyleyecek bir şeyim yok” dedi.
Mahkeme savcısı, daha evvelki celse verdiği temel hakkındaki mütalaasını tekrarladı.
Savcı, 13 sayfalık mütalaasında sanık Mustafa Kılıç’ın “kamu kurum ve kuruluşları v.b hukuksal kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” hatasından 16 defa olmak üzere 48 yıldan 160 yıla kadar, sanık Özgür Akgül’ün 8 kere olmak üzere 24 yıldan 80 yıla kadar, sanık Paşa Yaşar’ın ise bir defa olmak üzere 3 yıldan 10 yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılmalarını talep etti.
Savcı, kabahatlerin zincirleme formda işlendiğini belirterek, mahkeme heyetinin alt sondan uzaklaşarak ceza vermesini talep edip, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını talep etti.
‘BEN DERSİMİ ALDIM’
Mütalaaya karşı kelam hakkı verilen Mustafa Kılıç ağlamaklı bir biçimde tahliyesini isteyerek,”Ben dersimi aldım. Heyet ve savcılar ile müştekilerden özür diliyorum. Özürlü kızım var, eşim çalışmıyor, perişanlar. Annem-babam 80 yaşlarında onlar da bakamıyor. En azından konutumda başlarında kalayım, bir baba hassasiyeti ile düşünün” diyerek tahliyesini istedi.
Diğer sanık Özgür Akgül de önümüzde Ramazan Bayramının olduğunu belirtip tahliyesini talep etti. Mahkeme başkanı sanıklara, müştekilerin zararını giderme noktasında çalışma yapıp yapmadıklarını sordu.
Sanık Mustafa Kılıç,”Çalışma yaptım. Avukatıma talimat verdim. 22 milyon liraya yakın alacağım var. Dışarıda olsaydım alacaklarımı alır ziyanı öderdim” dedi. Özgür Akgül ise olaydan ötürü çıkar ve menfaat temin etmediğini belirtip ziyanı karşılamak istemediğini söyledi. Akgül, “Asıl baş mağdur benim” dedi.
Mahkeme başkanı sanıkları ve taraf avukatlarını son kere uyararak savunma için bir daha mühlet verilmeyeceğini davayı karara bağlayacaklarını söyledi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, sanıklara ve avukatlarına temel hakkındaki mütalaalarını hazırlamaları için mühlet vererek duruşmayı karar için ileri bir tarihe erteledi.
