Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan açıklamalar…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Gazze, Filistin ve Yemen başta olmak üzere gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan acıların, zulümlerin, ölümlerin bir an evvel sona ermesini temenni ediyorum. Son toplantılarımızdan bu yana iftar toplantılarımız, yabancı kabuller, telefon görüşmeleri ve çeşitli etkinliklerle ağır mesaimiz oldu. Ülkemize getirdiğimiz Gazzeli mazlumlardan, sıhhat çalışanlarımıza, devlet korumuzdaki evlatlarımızdan Harbiyeli gençlerimize, çiftçi kardeşlerimizden evvelki periyot milletvekillerimize kadar halkımızın çok çeşitli bölümleriyle muhabbet sofrasında bir ortaya geldik.
Bugün de külliyemizde eğitim ordumuzun neferlerini ağırlayacak yarın ise Kredi Yurtlar Kurumu öğrencilerimizle bir ortada olacağız. Son ana kadar Ramazan-ı Şerif’i idrak etmeye çalışacağız. Bayram öncesinde yüzlerini ülkemize dönmüş mazlum ve mağdurlara el uzatmanın yanında olacağız. Dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan mazlumlara yönelik yardımlarımızı artırdık. Bir taraftan belediyelerimiz ve parti teşkilatlarımız başka taraftan toplumsal yardımlaşma, dayanışma vakıflarımız aracılığıyla gereksinim sahiplerinin kapısını çalıp halini-hatırını soruyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda yaşanan hararetli tartışmalar Türkiye’siz Avrupa güvenliğinin mümkün olmayacağını göstermiştir. Türkiye ile münasebetlerin değerini idrak ediyorlar. Bunları Türkiye-AB bağlantıların geleceği açısından ümit verici gelişmeler olarak okuyoruz. Türkiye ortak çıkarlar ve karşılıklı hürmet çerçevesinde Avrupa ülkeleri ve birlikle münasebetlerini ilerletmeye hazırdır. Elbette bu Türkiye’nin tek başına sergileyebileceği bir irade değildir. Tıpkı iradenin muhataplarımızda da olması temeldir. Türkiye’nin istikrarlı biçimde izlediği stratajik yaklaşımın Avrupalı mevkidaşlarımızın siyasetlerine istikamet vereceğine inanıyorum.
Türkiye olarak Ukrayna-Rusya savaşında çok hakikat yerde konumlandık. Ülkemizdeki muhalefet başta olmak üzere kimsenin dolduruşuna gelmedik. Her iki ülkeye de inanç veren tavır sergiledik. Barışın kaybedenin olmayacağını her platformda vurguladık. 4. yılına giren savaşın daha fazla kan dökülmeden, yıkım olmadan adil bir barışa sona ermesini dilek ediyoruz. ABD’nin 30 günlük ateşkes teklifine Rusya’nın kısmen de olsa olumlu yaklaşımını barışa gören yolda mütevazı lakin değerli adım olarak görüyoruz.
Bu bahisteki fikirlerimizi Amerikan Lideri sayın Trump’la yaptığımız telefon görüşmesinde kendisiyle de paylaştım. Hayli samimi görüşmemizde 100 milyarlık ticaret amacımız ve birçok değerli sıkıntıyı ele aldık. Bölgemizdeki aktüel, kritik gelişmeleri ayrıntılıca değerlendirdik. Bölgemizdeki tüm zorluklara karşın bilhassa iki müttefik ülkenin işbirliğini zehirlemeye çalışan lobilere karşın tüm coğrafyanın selameti için bunu başarmamız gerektiğine inanıyorum.
Çanakkale Zaferimizin 110. seneyi devriyesinde canları kıymetine Çanakkale’yi geçilmez kılan ölümsüz kahramanlarımızı şükranla, kemal-i hürmetle yâdettik. Gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitler Çanakkale’de koyun koyuna yatmaktadır. Çanakkale ruhu işte bu dayanışmanın işte bu mukadderat iştirakinin beden bulmuş halidir. Hem millet olarak hem de kardeşlerimizle bizi birbirimize bağlayan yüksek bir şuurdur Çanakkale ruhu. Bu ruhu yaşatmaya, yüceltmeye devam edeceğiz.
Ayrıntılar geliyor…
