Diyanet-Sen’den Gündüz Kuşağı Yayınlarına Karşı Topyekûn Tepki: “Aileyi Korumak Farz-ı Ayn’dır!”
İzmir – Diyanet-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı İbrahim Güzeldağ, sendikanın 2025 yılı “Aile Eylem Planı” kapsamında ülke genelinde başlattığı farkındalık ve mücadele sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Toplumun temel taşı olan aileyi tehdit eden içeriklere karşı harekete geçtiklerini vurgulayan Güzeldağ, “Bu artık sadece ahlaki değil, aynı zamanda bir toplumsal beka meselesidir” diyerek gündüz kuşağı televizyon yayınlarının aile yapısını zedelediğini belirtti.
81 İlde Eş Zamanlı Basın Açıklaması ve İmza Kampanyası
Diyanet-Sen’in Büyük Aile Platformu ile birlikte başlattığı kampanyanın İzmir ayağında konuşan Güzeldağ, “Çocuk istismarı, cinsel saldırı, aile içi şiddet ve çarpık ilişkilerin normalleştirildiği bu yayınlara artık ‘dur’ deme zamanı gelmiştir” dedi. Sendikanın tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği kitlesel basın açıklamaları ve imza kampanyaları, aile değerlerini korumak adına yürütülen sistematik mücadeleye yeni bir ivme kazandırdı.
“Toplumu Zehirleyen Yayınlara Son Verilmeli”
Güzeldağ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Toplumumuzun en kıymetli hazinelerinden biri, köklü ahlak anlayışımız ve iffet merkezli hayat tarzımızdır. Ne var ki günümüzde, bazı medya yayınlarında bu değerlere zarar veren içeriklerin artması endişe verici bir boyuta ulaşmıştır.”
Özellikle gündüz kuşağı programlarında çocuk istismarı, cinayet ve çarpık ilişkilerin olağanlaştırılarak kamuoyuna sunulduğunu belirten Güzeldağ, bu yayınların bireylerde şiddeti ve sapkınlığı meşrulaştırdığını ve toplumun ahlaki dokusunu tahrip ettiğini dile getirdi.
“Adalet Savaşçısı Gibi Gösterilen Figürler, Devleti ve Toplumu Zedelemekte”
Basın açıklamasında medyada boy gösteren bazı kişilerin “adalet savaşçısı” gibi sunulmasının gerçekte devlet kurumlarını itibarsızlaştırmaya ve toplumu yozlaştırmaya hizmet ettiğini ifade eden Güzeldağ, bu tür içeriklerin yayınlanmaya devam etmesinin sadece bireysel değil toplumsal güvenlik açısından da tehdit oluşturduğunu söyledi.
Aileyi Korumak Farz-ı Ayn’dır
Güzeldağ konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü:
“Diyanet-Sen olarak diyoruz ki aileyi korumak farz-ı kifaye değil, farz-ı ayn’dır. Herkesin üzerine düşen hem kolektif hem de ferdi bir sorumluluktur.”
Bu kapsamda örgütlü bir bilinçle hareket etmeye devam edeceklerini belirten Güzeldağ, medya içerik üreticilerine de seslenerek yayın politikalarının toplumun kültürel ve manevi değerlerine uygun biçimde şekillendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Medya Okuryazarlığı ve Ailelerin Rolü
Güzeldağ, yalnızca eleştiride kalmadıklarını, aynı zamanda aileleri bilinçlendirme ve medya okuryazarlığını teşvik etme konusunda da çalışma yürüttüklerini belirterek şunları söyledi:
“Evlerimizi zararlı içeriklerden korumak, çocuklarımızı bilinçli medya kullanımı konusunda eğitmek ebeveynlik sorumluluğumuzun bir parçasıdır. Medya okuryazarlığı geleceğimizin teminatıdır.”
Kur’an ve Sünnet Rehberliğinde Toplumsal Sorumluluk
Açıklamanın sonunda İslami referanslarla konuya yaklaşan Güzeldağ, Tahrim Suresi 66/6. ayet ve Buhârî’den bir hadis-i şerif ile mesajını güçlendirdi:
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (Tahrim, 66/6)
“Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüzden sorumlusunuz.” (Buhârî, Ahkâm, 1)
