Muğla’nın Menteşe ilçesindeki Sınırsızlık Meydanı’nda DİSK Muğla Temsilcilği tarafından
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından keyfi ve hukuksuz bir kararla iptal edilmesinin akabinde 19.03.2025 tarihinde sabahın erken saatlerinde konutuna yapılan baskınla gözaltına alınması, hukuk devleti anlayışına ve halkın iradesine yönelik ağır bir hücumdur.” açıklaması yapıldı.
Açıklamanın devamında şu tabirlere yer verildi:
-İmamoğlu’nun yanı sıra ilçe belediye liderleri ve gazetecilerin de gözaltına alınmasının siyasi nedenlerle yürütülen, keyfi ve hukuksuz bir operasyonun modülü olduğu belirtildi.
-Türkiye’nin en büyük kentinin belediye liderinin hukuksuz bir biçimde gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı.
“HALKIN İRADESİNİ YOK SAYAN BİR SÜREÇ”
DİSK Muğla, bu uygulamaların halkın iradesini yok sayan, adaleti, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü maksat alan bir sürecin devamı olduğunu belirtti. Türkiye toplumunun adalet, eşitlik, demokrasi ve hukuk devleti prensiplerine duyduğu inancına bir sefer daha ağır bir darbe aldığı söz edildi.
“ZORBALAR GİDİNCEYE KADAR GAYRET EDECEĞİZ”
Açıklamada, muhaliflere yönelik şafak baskınlarıyla gözdağı verilmesinin ve ülkenin adeta büyük bir cezaevine dönüştürülmesinin geleceğe yapılacak en büyük kötülük olduğu vurgulandı. DİSK Muğla, bu hukuksuz gözaltıları reddettiğini ve güçlü bir formda kınadığını belirtti.
“İMAMOĞLU VE BAŞKALARI HÜR BIRAKILMALI”
DİSK Muğla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve gözaltına alınan başka belediye liderleri ile belediye yöneticilerinin derhal hür bırakılmasını talep etti. Hukukun siyasete alet edilmesine son verilmesinin, sadece bu sürecin mağdurları için değil, ülkenin geleceği için de bir mecburilik olduğu tabir edildi.
DEMOKRASİ VE ADALET TALEBİ
Ülkenin muhtaçlığının daha fazla demokrasi, daha fazla hukuk ve adalet olduğu belirtildi. Baskı ve tutuklamalarla yönetilmeye çalışılmasının asla kabul edilemez olduğu vurgulandı. DİSK Muğla, zorbalar gidinceye kadar, eşit, özgür, demokratik Türkiye’yi kuruncaya kadar, aşına ekmeğine göz koyanlara karşı çabayı daha güçlü sürdüreceğini tabir etti.
