Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 61. Münih Güvenlik Konferansı’nda Suriye’nin geleceği üzerine değerli açıklamalar yaptı. Fidan, Suriye’nin on yıldan fazla müddettir bölgede istikrarsızlık yarattığını ve şu anda, Suriye’nin sıkıntılarını çözmek için bir fırsat bulunduğunu vurguladı. Birçok ülkenin, komşu ülkeler için tehdit oluşturulmasını istemediği, terörizmin yayılmasını engellemek istediği ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü müdafaa emeli güttüğü konusunda mutabık kaldığını belirtti.
Fidan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu formda:
“Silahlı milislere müsamaha gösteremeyiz”
Sorunlardan biri de silahlı kümelerin nasıl birleşeceğidir. Bence yeni idare, bu mevzuyu çok kapsamlı bir biçimde ele alıyor. Meslektaşlarımla ve yeni idarenin başka yetkilileriyle yaptığım görüşmelerden anladığımız kadarıyla şu anda silahlı kümeleri birleştirme konusunda yanlışsız adımlar atıyorlar. Bizim görüşümüze nazaran yalnızca tek bir yasal silahlı güç olmalı. … Ne biçimde olursa olsun silahlı milislere müsamaha gösteremeyiz, zira uzun vakittir bu tecrübenin bölgeye sırf kaos ve istikrarsızlık getirdiğini gördük. Halkın nizamını, emniyetini ve güvenliğini sağlamak için milislerle ilgilenmek, onları tek bir ulusal ordu altında toplamak kıymetli bahislerden biri.
Suriye’ye ait öncelikli amacımız, tekrar yapılanma konusunda onlara nasıl yardımcı olacağımız, ekonomiyi nasıl kalkındıracağımız ve akabinde devlet kurumlarını nasıl yine inşa edeceğimiz. Bunlar memleketler arası ve bölgesel toplumla birlikte elimizden gelenin en uygununu yapmaya çalıştığımız kıymetli bahisler.
“Bu insanların ülkenin üçte birini işgal etmesine müsaade veremezsiniz”
Güvenlik açısından bizim için bir bahis var. Şam’daki dostlarımızdan PKK/YPG’den kurtulmamıza yardımcı olmalarını bekliyoruz. Zira PKK/YPG, DAEŞ üzere Suriye ve tüm bölge için büyük bir tehdit. Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan gelen memleketler arası terörist savaşçılar şu anda Suriye’nin kuzeyinde toplanmış ve besleniyorlar ve IŞİD’e karşı savaşma mazeretiyle kendilerini gizliyorlar. IŞİD’e karşı bir çaba yok. Bir hapishane hizmeti var. Zira IŞİD mahkumlarını hapishaneye koymak için öteki bir yer var. Burası hapishane için bir yer olarak seçildi. Fakat bu insanların ülkenin üçte birini işgal etmesine, petrol ve doğal gaz alanlarının üzerine oturup ülkeyi soymasına, merkezi hükümetin ve başka milyonlarca Suriyeli’nin petrol ve doğal gazdan faydalanmamasına müsaade veremezsiniz. Buna bir son verilmeli. Bu yalnızca bizim için ulusal güvenlik tehdidi değil, birebir vakitte bölgemiz için de büyük bir sorun.
Trump idaresi ile görüşmeye başladık. Aslında evvelki idareyle de misyon müddetlerinin sonuna hakikat görüşmelerimiz olmuştu. Lakin artık Trump idaresi yeni yeni oturuyor ve ben birinci değerli görüşmemi dün Bakan Rubio ile yaptım.
“İş birliği, hürmet ve dayanışma kültürünü yerleştirmeliyiz”
Suriye muhalefetini en başından beri 14 yıl boyunca desteklemiş olmamız, onların egemenliği üzerinde kelam sahibi olacağımız manasına gelmiyor. Bu bizim kaçınmakta olduğumuz bir şey. Aslına bakarsanız az evvel işaret ettiğiniz şey bölgemizdeki büyük bir sorun, yani tahakküm kültürü. Zira bölgemizde uzun vakittir bu dehşet ve tasa var: Bölgeye kim hakim olacak? Türkler mi, İranlılar mı, yoksa Araplar mı? Bunu geride bırakmamız gerektiğini düşünüyorum. İş birliği, hürmet ve dayanışma kültürünü yerleştirmeliyiz.”
