İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, küme toplantısında partililerine seslendi. Dervişoğlu, Saraçhane’de polis ve vatandaşlar ortasında yaşanan arbede orantısız müdahaleye tepki gösterdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına da reaksiyon gösteren Dervişoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
“Aziz Milletim, tarihte; kahramanların hain, hainlerin kahraman olduğu vakitler olmuştur. Fakat; millet ve devlet düşmanlarının, iktidara ortak edilmesi daha evvel görülmemiştir. Terörü mazeret ederek milletten oy isteyip, teröristi iktidarına ortak etmek; saltanat düşkünlüğü ve çürümüşlüğün, en alçak ve kepaze tarafıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, İstanbul’un orta yerinde, hükümlü teröristin görüntüleri oynatılıyor, bildirileri yayınlanıyor.
Terör örgütüne, örgüt başına ve bunları övenlere barış havarisi muamelesi yapılırken, Mustafa Kemal’in askerleri ihraç edilip, hain yaftası yapıştırılıyor. Katil sürülerine ise umut hakkı vaat edilerek iktidardan pay veriliyor. Meydanlarda ulu Türk Bayrağına nazire yapılırcasına paçavralar sallanıyor.
Aklı, vicdanı, adaleti, demokrasiyi özleyenler, makulü ve makbulü isteyenler için; sıkıntı vakitlerden geçiyoruz. Bizler için sıkıntı lakin; Türk vatanını kupon arazi, Türk milletini köle, Türk Devletini işyeri, Türk bürokrasisini de kendi işçisi gören, vatandaşlarını; bölerek, parçalayarak, ötekileştirerek kutuplaştıran, iktidarlarını bu ihanetin üzerine kuranların en sevdikleri vakitlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşları, bir şeye itiraz ediyorlar. Bu ne ola ki diye kendine soruyor musun? Daima söyledim, söylemeye de devam edeceğim. Krizle geldiler, OHAL’le yerleştiler, Kaosla kalmak istiyorlar.
“EMNİYET GÜÇLERİNE SESLENİYORUM….”
Emniyet güçlerimize sesleniyorum; gençliğinizin heyecanı, rozetlerinizin gücü ve devlet misyonunun verdiği özgüvenle ileride pişmanlık duyacağınız şeylerden uzak durun Kutsal vazifenizi, üniformanızı kendilerini devlet zannedenlerin kibrine ve hırsına lekeletmeyin.
Hatırlayın, çok uzun vakit geçmedi, o karanlık günler hafızalarımızda. “Silivri soğuktur” kelamı bizlere o günlerden yadigar. Kumpasla, pusuyla, kaosla abad olduklarını zannedenleri hatırlayın. Onlar da kendilerini güçlü, güçlü oldukları için de haklı zannediyorlardı. Kanunlar yaptılar, mevcudu kendilerine yonttular, yargıyı sopa ettiler. Pis ellerini, hayasız niyetlerini gururlu Türk Ordumuza kadar uzattılar.
Ekrem İmamoğlu gözaltındayken yaptığı açıklamaların, aynılarını Ergenekon-Balyoz kumpaslarında da yapıyordu. Hatta ben bu davanın savcısıyım diyordu. Devletin tapusu hiç kimsede değildir. Zımnî şahitler, farazi ifadeler… Ne kadar tanıdık değil mi?
“GİZLİ ŞAHİTLERDEN MEDET UMULUYOR”
Diyorlar ki yarın yolsuzluk çıkarsa ne diyeceksin? Bu soruyu yolsuzlukla iktidarda kalanlar soruyor. Ben de onlara soruyorum, Onlarca müfettiş gitmiş, 1300 tane teftiş yapılmış, bu teftişlerden hiçbir şey çıkmamış, dahası, ellerinde teknik dinleme, fiziki takip, kayyım, yargı kolluk ne ararsan tüm yetkiler var. Fakat gel gör ki bir hesap kesmek için bilinmeyen şahitlerden medet umuluyor. Ben de söylüyorum; şuradan, buradan, şöyle bu türlü yolsuzluk yapıldığı, teftişin, soruşturmanın hususudur. Birileri kabahat işledi mi işlemedi mi? Yargının hususudur.
Bu inanç ve fikirlerle Mübarek Kadir Gecemizi tebrik ediyor, bayram tadında bayramlar diliyor, hepinizi en içten dileklerimle, sevgi ve hürmetlerimle selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.”
