İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Şurası (MYK), Diyarbakır’da inanılmaz toplanma kararı aldı.
DEM Parti Eş Genel Lideri Tülay Hatimoğulları başkanlığında yapılan toplantı sonrası yazılı açıklama yapıldı.
‘SİYASİ BASKI OPERASYONUDUR’
Aıklamada, 19 Mart 2025’in, demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçirildiği belirtilerek, yapılan operasyonların hukuk ve adaletle bağdaşmadığı tabir edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilçe belediye liderleri, gazeteciler ve onlarca kişinin, “sabah saatlerinde, hukukun ayaklar altına alındığı bir operasyonla gözaltına alındığı” belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“DEM Parti olarak, hukuk dışı ve siyasi saiklerle yapılan bu operasyonu şiddetle kınıyor ve asla kabul etmiyoruz. Yapılan bu operasyon, hukuk ve adaletle bağdaşmayacak bir siyasi baskı operasyonudur. Yargı araçsallaştıran hukuk örtüsüyle yapılan bu gözaltılar, demokratik siyasetin askıya alındığının, yargının siyasete alet edildiğinin ve sivil bir darbenin hayata geçirildiğinin açık göstergesidir. DEM Parti olarak her vakit demokrasi ve hukukun yanında olduk, olmaya devam ediyoruz. Onlarca yıllık çabamızın temel yerlerinden biri, demokratik siyasete dönük ataklara karşı halk iradesinin yanında olmaktır. Dün olduğu üzere bugün de siyasi darbelere ve hukuksuzluğa karşıyız. İlkesel tavrımız adil, özgürlükçü ve demokratik bir ömrü savunmaktır. Tarafımız nettir: Demokrasi, demokrasi, demokrasi.”
‘BARIŞ VE DEMOKRASİ BU ÜLKENİN TEK ÇIKIŞ YOLU’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024’te TBMM’de DEM Partililerin elini sıkmasıyla başlayan ve Abdullah Öcalan’ın PKK’nın feshedilmesine ait yaptığı davetle devam eden yeni sürece de değinilen açıklamada, şöyle denildi:
“27 Şubat’ta kamuoyuna açıklanan Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Daveti uğraşımızın pusulasıdır. Asrın daveti olan Barış ve Demokratik Toplum Daveti, 85 milyonun barış ve demokrasiyle buluşmasının, herkes için eşit ve özgür siyaset hakkının inşa edilmesinin manifestosudur. Barış ve demokrasi bu ülkenin geleceği için tek çıkış yoludur. Barışla inşa edilmiş demokratik bir toplumda, siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesine ve halk iradesinin gasp edilmesine yer yoktur. Asrın davetiyle toplumu, devleti ve cumhuriyeti gerçek manada demokrasiyle buluşturmanın yolları ortaya çıkmışken, bu cinsten siyasi operasyonlara girişmek sürecin ruhuyla uyumsuzdur. Toplumu, devleti ve cumhuriyeti gerçek manada demokrasiyle buluşturmanın yolları ortadayken, bu tıp siyasi operasyonlara girişmek, barış ve demokratik toplum sürecine inançsızlığı büyütür.”
‘KENT UZLAŞISINI KABAHATMİŞ ÜZERE GÖSTERMEK…’
Açıklamada, iç barışı sağlama eforlarının ağırlaştığı bir devirde, kent uzlaşısını kabahatmiş üzere göstermenin, telafisi mümkün olmayacak yanlışlar dizisine neden olacağı söz edilerek, kent uzlaşısının, yasal ve yasal bir demokrasi pratiği olduğu aktarıldı.
Bir kentte yaşayan tüm kısımların ön seçimlerle birlikte demokratik bir idare modeli oluşturmasının kabahat değil, demokratik ömrün temeli olduğu bildirilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Bu modelin kriminalize edilmesi, belediye liderleri ve yöneticilerin gözaltına alınması için münasebet yapılması akıl tutulmasıdır. Bu hukuk dışı uygulamalara derhal son verilmelidir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve gözaltına alınan herkes bir an evvel hür bırakılmalıdır. Zulüm, zorbalık, hukuksuzluk, haksızlık, darbe, irade gaspı kimden ve ne vakit gelirse gelsin karşı çıktık. Karşı çıkmaya da devam edeceğiz. Bu ülkede yüreği demokrasiyle atan milyonlarca yurttaşımızla bir ortadayız, yan yanayız. Diyarbakır’dan İstanbul’a kadar demokratik hayatı daima birlikte örme konusunda irademiz tamdır. Barışla inşa edilmiş demokratik toplumlarda sivil darbelere, kayyımlara ve kumpaslara yer yoktur. DEM Parti olarak, demokratik pahalara ve barış sürecine sıkı sıkıya sarılarak, her türlü haksızlığa ve baskıya karşı uğraşımızı yükseltmeyi sürdüreceğiz.”
