DEM Parti Eş Genel Lideri Tülay Hatimoğulları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına reaksiyon gösterdi. Hatimoğulları, “Başta seçme ve seçilme hakkı olmak üzere halkın iradesine yapılmış bir darbe olarak niteliyoruz. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bugün siyaseten baş edemediklerine, kayyım siyaseti ve rejimiyle, gözaltı ve tutuklamalarla, diploma iptali üzere yollarla yönelmek asla kabul edeceğimiz bir şey değildir.85 milyon insan her siyasi iradeden büyüktür” dedi.
Hatimoğulları, bugün İBB Saraçhane’de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le görüştü. Görüşme sonrası Özel ve Hatimoğulları açıklama yaptı.
Hatimoğulları, “Dün sabahleyin bütün Türkiye’yi tesiri altına alan, bütün Türkiye’yi üzen bir haberle uyandık. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun içinde olduğu 106 kişinin gözaltı haberiyle uyandık. İçinde belediye liderleri, meclis üyeleri, gazetecilerin, sanatkarların olduğu liste… Başta seçme ve seçilme hakkı olmak üzere halkın iradesine yapılmış bir darbe olarak niteliyoruz. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bugün siyaseten baş edemediklerine, kayyım siyaseti ve rejimiyle, gözaltı ve tutuklamalarla, diploma iptali üzere yollarla yönelmek asla kabul edeceğimiz bir şey değildir. Bu tam da toplumsal barışı konuştuğumuz periyotta toplumsal barışa, demokrasinin tesis edilmesine yönelik bir sabotaj olarak görmekteyiz bu süreci. Bunu asla kabul etmeyiz, etmeyeceğiz de.” değerlendirmesini yaptı.
Hatimoğulları, “Türkiye yalnızca dün yaşanan operasyonla bir anda neredeyse yüzde 3 oranında bir yoksullaşma yaşadı. Borsa çöktü, döviz fırladı, büyük bir fakirleşmeyle karşı karşıya kaldı. Türkiye’nin tamamını ateşe atmaktan çekinmeyenler, şunu uygun bilmeli ki 85 milyon insan herkesten ve her siyasi iradeden daha büyüktür” tabirini kullandı.
Özel şunları söyledi:
-Biz Nevruz meydanlarında toplanmayla Saraçhane’de dayanışma için toplanmayı birbirinden farklı görmüyoruz.
-İkisi de kardeşliğe, barışa dair toplanmalardır, dayanışmalardır. Nevruz da çekilen halayları biz İmamoğlu ile dayanışma her türlü hukuksuzluğa karşı direnme ve meydan okuma olarak görürüz.
-Hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm vatandaşlarımızı, sandığa sahip çıkmaya, sürece sahip çıkmaya davet ediyoruz.
-1930’da Mustafa Kemal Atatürk hepimizin cetlerinin, ninelerinin önüne lokal seçim mahalli yönetimler sandığını koymuştu. O sandığa bugün sahip çıkamazsak, mahallî seçim sandığının sonucuna sahip çıkamazsak o sandık bugün giderse, sıra 1936’da konulmuş genel seçim sandığına gelir.
