İstanbul’daki Ekrem İmamoğlu protestoları sonrasında gözaltına alınan gençlerin adliyeye sevk süreci devam ederken, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gençlerin yaşadığı makûs muameleye dair açıklamalar yaptı. Tanrıkulu, protestolara katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan gençlerin, bilhassa Terörle Çaba Şubesi’nde makûs muameleye ve azaba maruz kaldığını öne sürdü. Tanrıkulu, bu durumu avukatlar ve gözaltına alınan gençlerin kendisine şahsen söz ettiğini belirterek, Türkiye’nin değerli bir hukuk ihlaline tanıklık ettiğini vurguladı.
Tanrıkulu, 2911 Sayılı Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na atıfta bulunarak, bu tıp protestolarda tutuklama uygulanmaması gerektiğini savundu. Tanrıkulu’nun açıklamalarına nazaran, 2911 sayılı kanun gereği, protestolara katılan şahıslar için tutuklama süreci yapılmamalı, zira bu hareketler katalog kabahatler ortasında yer almıyor ve cezaeviyle sonuçlanması için muhakkak şartların sağlanması gerekiyor. Lakin, buna karşın bugüne kadar 260’dan fazla gencin tutuklandığını belirten Tanrıkulu, ailelerle görüşmeye devam edeceklerini söyledi.
Bugün, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne de giden Tanrıkulu, adliyeye sevk edilen 34 kişinin tutuklamaya sevk edildiğini duyurdu. Tanrıkulu’nun verdiği bilgiye nazaran, 124 bireyden 77’si isimli denetimle hür bırakıldı, 9 kişi ise konut hapsine gönderildi. Lakin 34 kişi hakkında tutuklama talep edildiği öğrenildi. Ayrıyeten, gözaltına alınanların birçoklarının makûs muameleye tabi tutulduğunu ve durumlarının çok önemli olduğunu tabir etti.
“BİR AVUKATIN BOĞAZI SIKILDI”
Çağlayan Adliyesi’ndeki gerginlik, avukatlar ve polis ortasındaki çatışmalara da yansıdı. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Ergin ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) İdare Şurası Üyesi Avukat Kemal Aytaç, adliye önünde yaşanan tansiyonla ilgili açıklamalarda bulundu. Ergin, bir avukatın boğazının polis tarafından sıkıldığını ve öbür avukatların üzerine yürüyen polis memurlarının olduğunu belirtti. Ergin, “Bu uygulamalar münferit uygulamalar değil. Biz bugün savunmanın susmayacağını gösterdik,” diyerek, avukatların hakları ve savunma haklarının ihlal edilmesine karşı durduklarını söyledi.
Bir diğer avukat, Kerim Bütün ise Çağlayan Adliyesi önünde çekilen fotoğrafları paylaştı. Bütün, “Çağlayan Adliyesi’nde gözaltına alınanlara takviye vermek isteyen avukatlara polisler saldırdı. Bir meslektaşımızın boğazı sıkıldı. Saldırgan polis sonrasında kaçtı ve hatalı saklanmaya çalışılıyor,” diyerek, polis barikatının kurulduğu duruşma salonu önünde yaşanan olaylara dikkat çekti.
