Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve yedi kişi tarafından; Kaş-Kekova Özel Etraf Muhafaza Bölgesi’ne yönelik hazırlanan ve Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 25 Ocak 2023 tarihli oluru ile onaylanan 1/25 bin Ölçekli Nazım İmar Planı’nın iptali için dava açıldı. Antalya 5’inci Yönetim Mahkemesi, 27 Mart 2024 tarihinde davanın reddine karar verdi.
ÜST MAHKEMEYE TAŞINDI
Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve davacılar, mahkemenin ret kararı üzerine Konya Bölge Yönetim Mahkemesi 2’nci Dava Dairesi’ne istinaf müracaatında bulundu. Müracaatta, planlanan alanda kara yolu bulunmadığı, ulaşımın yalnızca deniz yoluyla sağlandığı, düşük yoğunluklu olsa bile sahanın plan içine alınmasının kara yolunu da birlikte getirerek alanın doğal yapısının ve özel müdafaa bölge vasfının kaybına sebep olunacağı tabir edildi.
RET KARARININ İPTALİ İSTENDİ
Bilirkişi şurasının yüksek eğimli topoğrafik yapı ve doğal peyzaja sahip alanların kentsel yerleşme, gelişme alanı olarak imara açılmasının hakikat olmadığı da kaydedilen müracaatta, bu alanları imara açan dava konusu planın uygun bulunmasının hukuka ters olduğu, uzman konseyinin görüşünün müsaadesiz yapıların rant gayeli yasallaştırılmasına yönelik yanlışlı bir görüş olduğu, planlarda kamu faydası gözetilmediği, yapılan süreçlerin hukuka muhalif olduğu savlarıyla istinaf yolu ile kaldırılması istendi. Plan, Konya Bölge Yönetim Mahkemesi 2’nci Dava Dairesi tarafından temyiz yolu açık olmak üzere iptal edildi.
DOĞAYI BOZACAK NİTELİKTE
Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nden yapılan açıklamada, doğal ve kültürel kıymetlerin tahribine neden olacak, kamu faydasının değil, kişi faydasının öncelendiği imar planının iptal edildiği belirtilerek, “Yine haklı çıktık” denildi. Açıklamada, planın bölgede yapılaşmaya yol açacağı, kara yolu imaliyle bölgenin alışılmış ve özel statülü fiziki yapısının ve doğal bitki örtüsünün bozulacağı lisana getirildi.
Yapılaşmanın ve ulaşımın bu kesimde insan yoğunluğunun artmasına sebep olacağı, karadan ve denizden siluet algısının bozulmasına ve doğal sit alanı özelliklerinin kaybolmasına neden olacağı söz edilen açıklamada, sit alanlarını tahrip edeceği ve yapılacak eko-turizm alanındaki turizm tesislerine yönelik imalatların etrafla ahenk içermediği; bütüncüllüğün sağlanamadığı kaydedildi. Ayrıyeten yapılaşma hasebiyle yol/ulaşım, pis su- pak su, elektrik ve gibisi altyapı hizmetlerinin, bunların iletimi ve taşınması niyetiyle gerçekleştirilecek inşai faaliyetlerin doğal topoğrafyayı tahrip edeceği kaydedildi.
Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Hasan Çerçiler, plan ile bölgede çok sayıda villa ve gibisi turizm tesisi üzere yapıların amaçlandığını belirterek, “Çivi dahi çakılamaz bu bölgelerin eko turizm tesisleri ismi altında yapılaşmaya açılmasının önüne geçildiö dedi.
