MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı davet ile başlayan sürecin en değerli basamağına gelindi. Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı heyetiyle görüşmesinden sonraki daveti Ahmet Türk tarafından Kürtçe, Pervin Buldan tarafından Türkçe okundu. Öcalan’ın mektubunun okunması sonrasında siyasetin gündemine düşen mektubun akabinde siyasi partilerin açıklamaları da arka arda gelmeye devam ederken Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Hüsnü Bozkurt’ta, PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi davetine ait değerlendirmelerde bulundu.
“DEVLETİN LAİK, ÜNİTER, ULUS YAPISI GAYE ALINDI”
Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın mektubunda YPG/PYD ve KCK ile ilgili rastgele açıklamanın yapılmadığına dikkat çeken Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt, “Bu bir ABD projesi bunun yerli ve ulusal bir proje olmadığı çok ortada. Amerika Birleşik Devletleri’nin Orta Doğu planları doğrultusunda, Suriye’deki son gelişmeler bağlamında Türkiye’de de bu türlü bir yeni açılım süreci başlatıldı. PKK denilen yapı bir emperyalist ABD’nin Türkiye’yi baskı altına almak ve hedefi doğrultusunda davranmasını sağlamak için oluşturduğu bir taşeron örgüt. PKK Türkiye’nin dinamiklerinden değil daha çok dış dinamiklerden kaynaklı olan bir oluşumdur. PKK kendini feshetti diye açıklama yapılıyor, PKK dediğimiz yapı İran’da PJAK, Suriye’de PYD/YPG, Türkiye’de de PKK ismine terör faaliyetleri yürüten bir yapının içinde yer alan bir alt örgüttür. Bunun üst örgütünün KCK’dır pekala açıklamada KCK geçiyor mu? Hayır. Suriye’den tek sözcük var mı? Hayır. İran, Irak ya da bölgeyle ilgili bir şey söyleniyor mu? Hayır. Bu açıklamanın sonrasında Sırrı Süreyya Bey’in ek ettiği şu kısa not çok dikkatli okunmalı. Devletin gözü önünde anayasaya ihlal hatası işlendi o bildiri okunarak. Türkiye cumhuriyeti Devleti’nin anayasasının değiştirilmesi teklif edilemez hususları, 42. ve 66. hususu, laik, üniter, ulus devlet yapısı, aydınlanma ihtilallerinin hepsi amaç alındı. Bu bir anayasa hatasıdır ve falcılar bile yatar olmayan suçlamalarla mahpusa takılırken bu anayasa cürmünü işleyenler ve ona göz yumanlar takipsiz kaldı” diye konuştu.
“BÜTÜN YAPILARINI PYD/YPG’YE NAKLETMİŞ PKK KENDİNİ FESİH ETSE NE OLUR?”
‘Dünyanın neresinde devlet bir terör örgütüyle 40-41 yıllık uğraştan sonra oturup bu halde pazarlık edebilir?’ diye soran Bozkurt, “Onun ötesinde açıklama ne söylüyor, ‘ortaya konulan bu perspektiften sonra pratikte silahların bırakılması için demokratik siyaset ve tüzel boyutun tanınması gerekir’ diyor. Tıpkı açıklamaları Tuncer Bakırhan’da yapıyor. Suriye’de PYD’nin başındaki adam olan Mazlum Abdi, ‘bu açıklama bizi kapsamıyor’ dedi. Ben buradan soruyorum bütün yapılarını PYD/YPG saflarına nakletmiş olan PKK silah bıraksa ne olur kendini fesih etse ne olur? KCK’yı ne yapacağız, PYD/YPG’yi ne yapacağız? Artık bu açıklama karşılığında Kandil’deki terör örgütü yöneticileri ‘kongremizi yapıp kendimizi fesih edelim ancak bunun için inançlı ortam oluşturulsun’ diyor. Neresinden bakarsanız bakın utanç verici, devletimizin ciddiyeti, onuru, prestijiniz açısından nitekim ibretlik bir süreç yaşıyoruz. Buradaki problem terörü bitirmek falan değil bu terör 1999’da bitmişti. AKP iktidara geldiğinde Türkiye’de terör var mıydı? Türkiye cumhuriyeti ordusu bu işi bitirmişti. Bu adamlar hareket yapamaz durumdaydı dağılma noktasına gelmişti. Bu AKP iktidara geldiğinde terörsüz Türkiye vardı aslında ne oldu da 23 yıl sonra terörsüz Türkiye için bu heriflerle pazarlık ediyor bu iktidar?” dedi.
“İMRALI HEYETİNİN OKUDUĞU O MEKTUP İMRALI’DAKİ ADAMIN YAZDIĞI BİRŞEY DEĞİL”
İmralı heyeti tarafından okunan metnin Abdullah Öcalan tarafından yazılmadığını belirten Bozkurt, ,”İşin neresinden bakarsan bak utanç vericidir ben Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı olarak bunu katiyen kabul etmiyorum. Hiçbir barış kanla sağlanamaz burada barışa karşı falan çıkan yok. Sıkıntı sizin barış dediğinizin ne olduğu. Şayet barış dediğiniz şey öğretmenlerimiz, askerimizi, polisimizi, çocuklarımızı katleden eli kanlı katiller demokratik siyaset hakkına kavuşup tüzel boyutu kullanarak gelip siyaset yapsınlar ise millete sorun o vakit ne diyor? İmralı heyeti tarafından okunan o metin İmralı’daki adamın yazdığı bir şey değil. O metnin içinde ABD yetkilileri de var, Türkiye’nin yetkilileri de var pekala meclis neresinde? Ülkenin bölünme gayesi haritasıyla sabit olan büyük Ortadoğu projesinin tüm süratiyle yürüdüğü Somali’yi, Sudan’ı, Mısır’ı, Afganistan’ı hallettikten sonra artık Suriye’yi de halledip gözünü İran ve Türkiye’ye diktiği bir süreçte o denli bir tehlikeyle karşı karşıya olan bir ülkenin siyaseti kimse kusura bakmasın oy kaybıyla hareket edemez” tabirlerini kullandı.
