Suriye’de Yeni Dönem: PKK/YPG Meşruiyet Kazandı mı? Türkiye İçin Tehlike Çanları Çalıyor!
Suriye’de kritik bir gelişme yaşandı. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile PKK/YPG terör örgütünün sözde lideri Ferhad Abdi Şahin arasında Şam’da bir anlaşma imzalandı. Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, bu anlaşmanın ülkenin toprak bütünlüğünü korumayı ve bölünmeyi reddetmeyi amaçladığı ifade edildi. Ancak detaylar, PKK/YPG’nin anayasal güvenceye kavuştuğunu ve Türkiye için büyük bir güvenlik riski doğurduğunu gösteriyor.
Anlaşmanın Kapsamı ve İçeriği
Suriye Cumhurbaşkanlığı’nın resmi açıklamasına göre, anlaşmanın temel noktaları şu şekilde:
• PKK/YPG unsurlarının Suriye devletinin resmi kurumlarına entegre edilmesi,
• Sınır kapıları, havaalanları, petrol ve gaz sahalarının Şam yönetimine bağlanması,
• Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar verecek bölünme çağrılarının ve nefret söylemlerinin reddedilmesi,
• Yürütme komitelerinin yıl sonuna kadar anlaşmayı tamamen hayata geçirmesi.
Ancak, bu maddelerin en kritik noktası, PKK/YPG’nin Suriye devleti tarafından resmi olarak tanınması ve anayasal güvence altına alınması oldu. Bu gelişme, Suriye’de yıllardır ABD tarafından desteklenen PKK/YPG için büyük bir kazanım anlamına gelirken, Türkiye açısından ise ciddi bir ulusal güvenlik tehdidi oluşturuyor.
Dr. Vecdet Öz’den Sert Tepki: “Kazanan ABD ve İsrail Oldu!”
Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz, Suriye’deki bu gelişmeyi sert sözlerle eleştirdi. Öz’e göre, yapılan anlaşma ile PKK/YPG uluslararası bir meşruiyet kazanmış oldu ve Suriye’de asıl kazanan ABD ve İsrail oldu.
Dr. Öz’ün değerlendirmeleri şu şekilde:
• PKK/PYD artık anayasal güvenceye sahip, Türkmenler ve diğer etnik bileşenler ise anayasal güvenceden yoksun bırakıldı.
• Irak’taki PKK unsurlarının büyük bölümü daha önce Suriye’ye taşınmıştı, şimdi ise kalan son 2 bin PKK’lı da bu bölgeye aktarılıyor.
• ABD ve İsrail tarafından eğitilen ve silahlandırılan PKK/PYD, Suriye’nin en büyük askeri gücü haline getirildi.
• Suriye rejimi, askeri altyapısı yok edildiği için PKK/YPG’yi ülkenin ana güvenlik gücü olarak tanımak zorunda kaldı.
Dr. Vecdet Öz, Türkiye’nin sınır güvenliği açısından bu gelişmenin büyük riskler doğurduğunu belirtti ve Türkiye’nin yeni bir strateji geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Ne Yapmalı?
Dr. Vecdet Öz, Türkiye’nin mevcut politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu:
1. DEM Parti (HDP) üzerinden yürütülen PKK ile müzakere süreci derhal sona erdirilmeli.
2. Sınır güvenliği güçlendirilerek, PKK/PYD’nin Türkiye’ye yönelik olası tehditleri engellenmeli.
3. ABD-İsrail ekseninde şekillenen bu anlaşma uluslararası platformda Türkiye tarafından kabul edilmemeli.
4. Bölgedeki Türkmenler ve diğer etnik bileşenlerin hakları da güvence altına alınmalı.
5. Suriye’deki bu gelişmeye karşı sert bir diplomatik tavır alınmalı ve yeni yaptırımlar değerlendirilmelidir.
Türkiye İçin Risk Büyük!
Bu anlaşma, Türkiye’nin güney sınırında ABD destekli bir PKK/PYD devletinin fiilen kurulması anlamına mı geliyor?
Bu gelişmenin ardından, Türkiye’nin Suriye ile olan ilişkilerini ve sınır güvenliği stratejisini nasıl şekillendireceği büyük bir soru işareti. Türkiye’nin, PKK/YPG’nin güçlenmesine izin vermemek için nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda ciddi bir karar aşamasına geldiği ortada.
Kaynaklar:
• Suriye Cumhurbaşkanlığı Resmi Açıklaması
• Dr. Vecdet Öz’ün X (Twitter) Açıklamaları
• Uluslararası Basın Ajansları
#Suriye #PKK #PYD #Türkiye #GüvenlikTehdidi #Ortadoğu #ABD #İsrail #VecdetÖz