Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları İdaresi Kısmından bilim insanlarının gerçekleştirdiği “Ev Tipi Su Arıtma Sistemlerinin Su Kalitesinin Değerlendirilmesi” projesi kapsamında, İstanbul’da 16 farklı ilçede, 19’u Avrupa, 18’i Asya yakasında bulunan 37 hanede konut tipi su arıtma aygıtlarının su kalitesi ve tüketim üzerindeki tesirleri incelendi.
Yaklaşık 1 yıl süren araştırmada 19 farklı su arıtma aygıtı markası tahlil edilerek, fizikî, kimyasal ve biyolojik parametrelere bakıldı.
Araştırmanın sonuçlarına nazaran, kullanılan su arıtma aygıtlarının yüzde 80’inde, yüzde 75,1 ila yüzde 100 ortasında değişen oranda mineral kaybı tespit edildi. İncelenen 37 aygıtın tamamında sodyum ve kalsiyum ölçüsünün yüzde 75,1 ila yüzde 100 azaldığı, 32’sinde de magnezyum ölçüsünün birebir oranlarda düştüğü belirlendi.
Arıtma aygıtlarının su verimliliği açısından önemli kayıplara yol açtığı, 1 litre arıtılmış su elde etmek için ortalama 4 litre atık su ortaya çıktığı görüldü.
Çalışmada, araştırmaya katılan hanelerin 28’inden alınan örneklerde, filtre değişim mühletlerine bağlı olarak mikrobiyal kontaminasyon riski ve sistemli bakım yapılmasına karşın kullanılan boru sistemlerinde bakteri oluşumu saptandı.
– “Filtre değişimi sonrasında bile bakteri tespit ettik”
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları İdaresi Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, İstanbul’un çeşitli bölgelerinden örnekler alarak kenti temsil edecek büyüklükte ve farklı markaları içeren bir çalışma yapmak istediklerini söyledi.
Bu aygıtların aktifliğini ve halk sıhhati açısından risk oluşturup oluşturmadığını belirlemeyi amaçladıklarını tabir eden Albay, birinci olarak durum tespiti yapmak için bütün aygıtlardan örnek aldıklarını belirtti.
Albay, “Daha sonra filtre değişimi yaptık. Filtre değişimi sonrasında alınan örneklerde bile 14 hanede bakteri tespit ettik yani enterobakteri kümesine ilişkin bakteriler belirledik. Bunlar sahiden bir kısmında yüksek ölçüdeydi, bir kısmı daha düşüktü.” dedi.
Sudaki mineral kayıplarını yüzde 70-80’in üzerinde belirlediklerini, bunun bilhassa çocuk ve yaşlılar için kahır oluşturacak bir tespit olduğunu lisana getiren Albay, “Bu durum bizi dehşete düşürdü. Neredeyse distile su yani neredeyse kimyasal tahlillerde kullandığımız su kıvamında bir su içiyor beşerler. Bu kadar yüksek mineral kaybı, halk sıhhati bakımından nitekim sorun yaratacak manasına gelmesi demek.” diye konuştu.
Albay, İstanbul barajlarında suyun kıt olduğunun ve neredeyse yıl boyunca bu mevzunun konuşulduğunun altını çizerek, aygıt kullanımı nedeniyle ortaya çıkan atık suyun önemli su kaybına yol açtığını ve binada gri su depolama sistemi varsa kullanıma alınıp merdiven paklığı üzere emeller için değerlendirilebileceğini söyledi.
Albay, su arıtma aygıtı kullananlara şu ikazlarda bulundu:
“Bakteriyi bilhassa tanklarda ve temas ortamlarında bulduk. Filtrelerini değiştirmeyen meskenlerde maalesef bunlar çok fazla, çok yüksek. Filtreleri değiştirirken vakti geçirmemek gerekiyor, sık sık tahlil yapmak lazım, bakteri bulaşığı var mı diye bakmak lazım. Kalsiyum, magnezyum, sodyum ve potasyum üzere mineraller çok ölçüde kayboluyor. Çocukların gelişiminde, kemiklerin oluşumunda gerekli mineraller bunların büyük bir kısmı.”
Araştırma sonucunda, su kalitesi kayıp oranlarına nazaran aygıt sayıları şu formda oluştu:
| Kategori | % 0-25 Kayıp | % 25.1-50 Kayıp | % 50.1-75 Kayıp | % 75.1-100 Kayıp | Yok |
| Elektriksel iletkenlik |
2 | 4 | 31 | ||
| Alkalinite | 1 | 3 | 3 | 29 | 1 |
| Toplam sertlik | 2 | 5 | 18 | 12 | |
| Klorür | 1 | 3 | 33 | ||
| Sodyum | 37 | ||||
| Magnezyum | 1 | 2 | 2 | 32 | |
| Kalsiyum | 37 | ||||
| Potasyum | 3 | 3 | 1 | 30 |
