Sosyal medya paylaşımı nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanan akademisyen Çiğdem Bayraktar Ör’ün avukatı Hüseyin Ersöz, paylaşımın, tutuklamaya münasebet oluşturmasının, söz hürriyeti ve özgürlük hakkının ihlali niteliğinde olduğunu belirterek, Ör’ün tutuklama önleminin kaldırılması gayesiyle önümüzdeki günlerde tahliye talebinde bulunacaklarını tabir etti.
“TAHLİYE TALEBİNDE BULUNACAĞIZ”
Ör’ün savcılıktaki savunmasının bir kısmını de paylaşan Ersöz, şu tabirleri kullandı:
“Müvekkilimiz Çiğdem Bayraktar Ör, X toplumsal medya hesabında yaptığı bir paylaşım nedeniyle İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla tutuklanmıştı. Bakırköy Bayan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 10’uncu gününü dolduran Çiğdem Ör’ün tutukluluğuna yapılan itiraz geçtiğimiz hafta ret kararıyla neticelendi. Çiğdem Ör’ün toplumsal medya paylaşımının Cumhurbaşkanına hakaret cürmünü oluşturduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü, fakat ‘ağır eleştiri’ olarak kabul edilebilecek paylaşımın, tutuklama üzere bir önleme münasebet oluşturması, söz hürriyeti yanında özgürlük hakkının da ihlali niteliğinde.
Çiğdem Ör hakkındaki hukuksal süreçte, tutuklama önleminin kaldırılması gayesiyle önümüzdeki günlerde ‘tahliye talebinde’ bulunacağız. Bununla birlikte söz hürriyeti ve özgürlük hakkına ağır müdahale oluşturan bu durumun tespiti için Anayasa Mahkemesi’ne ‘tedbir talepli’ kişisel müracaat yapmanın hazırlığındayız.
“HAKLI BİR ELEŞTİRİ”
Siyasilere yönelik ağır tenkit yahut kaba kelam olarak nitelendirilen niyet açıklamalarına, daha fazla anlayış gösterilmesi gerektiği ve cürüm oluşturmayacağı, hem Yargıtay hem Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarıyla ortaya konulmuş bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu sebeple, yalnızca bir fikir açıklamasına dayanan tutuklama önleminin ölçülü olmaması bir yana, ‘önce cezalandırılalım sonra yargılarız’ yakınmasıyla gündeme gelmesinin de haklı bir tenkit olduğu kanaatindeyim.”
“HAKARETTE BULUNMADIM, TENKİTTE BULUNDUM”
Avukat Hüseyin Ersöz’ün paylaşımına nazaran Ör, savcılıkta şu savunmayı yaptı:
-Dosyada bana göstermiş olduğunuz tweetleri hatırlamıyorum. Yalnızca 29 Ocak 2025 tarihli tweeti hatırlıyorum. Ben yazdım lakin son devirde medyada yer alan haberlerden yazdım.
-Ben hesabıma birkaç aydır telefonumdan ve bilgisayarımdan giriş yapıyorum fakat şifresini dahi hatırlamıyorum. Ben kimseye hakaret etmedim. Medyada çıkan haberlerden yola çıkarak yazdım. Zira oğlumun arkadaşı aile ile birlikte Bolu vilayetinde meydana gelen yangında vefat etti. Çok üzgünüm onun için.
-Ben Cumhurbaşkanına yahut makamına rastgele bir bakana ismen şahsını amaç alarak hakarette bulunmadım, tenkitte bulundum. Bu da yurttaşlık hakkım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.
