İzmir’in Konak ilçesinde, lenfoma kanseri teşhisi konulan ve kök hücre nakli olması gereken 20 yaşındaki Cem Şahin, donörün nakilden son anda vazgeçmesi sonrasında hayatını kaybetti. Hukuk uğraşı başlatan acılı anne Filiz Şahin, “Oğlum ağır ilaçlarla nakile hazırlandı. Sonrasında donör telefonu kapattı ve ulaşıldığında ‘vazgeçtim’ dedi. Donör hukuken değil ancak vicdanen suçlu” dedi.
Konak ilçesinde yaşayan 20 yaşındaki Cem Şahin’e, 2023 yılının mayıs ayında lenfoma (lenf) kanseri teşhisi kondu. Çabucak tedavisine başlanan Cem Şahin, 6 aylık bir kemoterapi gördü. Ağır tedaviye karşın hastalık tam olarak güzelleşmedi. Tedavisi aralıksız devam eden Cem’e kök hücre naklinin yapılmasına karar verildi. 2024 yılı ocak ayından itibaren Cem’e donör aranmaya başlandı. Ailenin beklediği haber ise 2024 yılının mart ayında geldi. Anne Filiz Şahin, sevinçli haberi bir seyahat sırasında aldı ve çabucak oğlu Cem’i aradı. O sırada arkadaşlarıyla birlikte olan Cem, donörün bulunmasıyla sevince boğuldu. Dönörün dövme yaptırması nedeniyle operasyon bir müddet ertelendi.
Donör telefonları kapattı, bir süre açmadı: “Vazgeçtim”
Nakil vakti geldiğinde ise Cem Şahin, 25 Mayıs 2024 tarihinde bir özel hastaneye yatırıldı. Ağır bir biçimde ilaç tedavisine başlanan Cem, nakile hazırlandı. Bu süreçte İstanbul’da yaşayan donörün de bir grup tetkikleri yapıldı. Nakile iki gün kala ise döner telefonları kapattı ve bir mühlet açmadı. Bir süre sonra ise yetkililer donöre ulaştı. “Vazgeçtim” yanıtını alan vazifeliler, donörün konutuna bir ziyaret yaptı lakin sonuçsuz kaldı.
Sağlıklı bir biçimde hastaneye giden, aracı bile kendisi kullanan 20 yaşındaki Cem, 16 gün sonra ise ömrünü yitirdi. Cem’in hayatını kaybetmesi aileyi kedere boğdu. Anne Filiz Şahin, hukuk uğraşı başlattığını söyleyerek; vazgeçen donör, tabipler, hastane ve birtakım kurumlar hakkında şikayetçi oldu.
“4. iğnesini olması gerekirken vazifeliler ulaşamamış”
Acılı anne Filiz Şahin, “Cem’i 4 ay evvel kaybettik. Teşhis konulduktan sonra 6 aylık bir kemoterapi aldı. Hastalığı tam yok olmadığı için kök hücre nakline karar verildi. Birinci başta kendi hücreleri nakil olacaktı; lakin olmadı. 2024 yılının ocak ayında donör aranmaya başlandı. ‘Kardeşi varsa olur’ dediler lakin Cem’in kardeşi yoktu. ‘Akraba dışı aranacak’ dediler. 2024 yılının mart ayında bana bir telefon geldi, ‘donör bulundu’ dediler. Mutluluğum, sevincim ikiye katlandı. Yoldaydım ve çabucak kapattım telefonu Cem’i aradım. O anda arkadaşlarıyla dışarıdaymış. Arkadaşlarıyla birlikte sevinçten sokağın ortasında dans etmişler. Donörün dövme yaptırması nedeniyle nakil biraz daha ertelendi zira dövmenin üzerinden 4 ay geçmesi lazımmış. Bu süreçte donöre, ‘sen vazgeç’ diyorlar fakat o ‘olacağım’ diyor. 25 Mayıs 2024 tarihinde hastaneye yatışımız yapıldı. Cem, ağır ilaçlarla nakile hazırlandı. Bu süreçte donör de nakile hazırlandı ve 3 tane iğnesi yapıldı. 4. iğnesini olması gerekirken vazifeliler ulaşamamış” dedi.
Donörün telefonlarını kapattığını anlatan anne Şahin, daima olarak donöre ulaşılmaya çalışıldığını söyledi. Anne Filiz Şahin, “Telefonu kapattığı gün daima ulaşmaya çalışıyorlar. Gece saat 02.00’de telefonunu açıyor. O ortada TÜRKÖK’ün vazifelileri ulaşıyor. ‘Ben vazgeçtim’ diyor. Telefon kapattıktan sonra vazifeliler meskenine gidiyor; fakat ikna edemiyorlar” diye konuştu.
“Donör hukuken değil lakin vicdanen suçlu”
Donörün vazgeçtiğini öğrendiğinde çok üzüldüğü anlatan acılı anne, “Dünyamız başımıza yıkıldı. Tabibin odasına girdiğimizde doktor bize, ‘Cem’in donörü psikopat çıktı, Cem’in alnına ateş etti’ dedi. Sonra ben nakile hazırlandım, iğneler vuruldu lakin olmadı. Neden bir B planı hazırlanmadı? Bu B planını TÜRKÖK mü hazırlıyor? Hastane mi? Doktor mu? Benim çocuğum bu ihmaller yüzünden öldü. Hastaneye giderken otomobilini kendisi kullandı, götürdü. Hastalığı stabildi, acelemiz yoktu. Şuan bir hukuk gayreti başlattım; her türlü yere başvuruyorum, kabahat duyurusunda bulunduk. Benim çocuğumdan kim bir saniyesini aldıysa onun hesabını sormak istiyorum. Donör hukuken değil ancak vicdanen hatalı. Nasıl bir çocuğu yok ettiğinin farkında mıdır sanki? Bir bayan, o da tahminen annedir, tahminen anne adayıdır. Benim oğlumu 12-13 gün mevt kaygısıyla yaşattı, birebir acıları yaşasın. Rabbim beni onunla karşılaştırmadan canımı almasın.” – İZMİR
