Sakarya’da, 2014’te şehit düşen bir teğmenin fotoğraflarını kullanıp açtığı toplumsal medya hesaplarıyla bağlantıya geçtiği bireyleri dolandıran Serkan Ç. yakalandı. D.M. isimli bir bayan nişandan evvel Serkan Ç.’nin dolandırıcı olduğunu anladığını fakat ailesini ikna edemediğini belirtti. Serkan Ç. paraları aldıktan sonra nişan günü gelmedi.
ŞEHİT TEĞMENİN FOTOĞRAFINI KENDİSİNİN ÜZERE KULLANDI
İddiaya nazaran, geçersiz isimle açtığı toplumsal medya hesabından İstanbul’da yaşayan D.M. isimli bayanla tanışan Serkan Ç. (46), kendini Sakarya Vilayet Jandarma Komutanlığında vazifeli olarak tanıttı. Kuşkulu, 2014’te şehit düşen bir teğmenin askeri üniformalı fotoğraflarını kendisininmiş üzere göndererek, mağdurun itimadını kazandı.
CİMER’E BAŞVURDU, ASKER OLMADIĞINI ÖĞRENDİ
Mağdurla hiç yüz yüze görüşmeyen zanlı, D.M’den istediği bir ölçü parayı da “arkadaşına ilişkin olduğunu belirttiği” kendi banka hesabına göndertti. Bir müddet sonra durumdan şüphelenen ve CİMER’e müracaat yapan D.M, aldığı karşılıktan şüphelinin askeri işçi olmadığını öğrendi ve şikayetçi oldu.
250 BİN LİRA ALDI
Şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Sakarya Vilayet Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü grupları, kendisini “askeri personel”, “jandarma yüzbaşı” üzere unvanlarla tanıtan şüphelinin kente geldiğini tespit etti.
Ekipler, şüphelinin Sakarya’da diğer bir geçersiz isimle kendini tanıtarak evlenme vaadiyle bir arada yaşadığı bir bayanı 250 bin lira dolandırdığını ve askeri işçi olduğunu beyan ederek, bir mobilyacıdan “borç” ismi altında 5 bin lira aldığını belirledi.
ORDUEVİ MÜDÜRÜ OLARAK ÇALIŞTIĞINA DAİR DÜZMECE EVRAK DÜZENLEDİ
Ayrıca zanlının itimat telkin etmek için Sakarya 7. Komando Tugay Komutanlığı buyruğunda “Orduevi Müdürü” olarak çalıştığına dair geçersiz evrak düzenlediği de tespit edildi.
İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Erenler İlçe Jandarma Komutanlığı takımlarınca düzenlenen operasyonda kuşkulu Serkan Ç. gözaltına alındı, adreste yapılan aramada 1 uydurma evrak ele geçirildi.
DOLANDIRICILIKTAN TUTUKLANDI
Jandarmadaki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen kuşkulu Serkan Ç, nöbetçi hakimlikçe “nitelikli dolandırıcılık” cürmünden tutuklandı.
Öte yandan jandarma takımlarınca yapılan çalışmada, Serkan Ç. hakkında “kadına karşı tehdit”, “nitelikli dolandırıcılık”, “hakaret”, “kişilerin huzur ve sükununu bozma, “tehdit”, “dolandırıcılık”, “güveni berbata kullanma”, “hırsızlık”, “hükümlü yahut tutuklunun kaçması”, “basit tehdit”, “resmi dokümanda sahtecilik” ve “özel hayata ait manzara ve sesleri ifşa etmek” cürümlerinden 34 kayıt ve 10 yakalama kararı bulunduğu belirlendi.
ASKERİ ÜNİFORMALI FOTOĞRAF ATMIŞ
Mağdur D.M,, şüpheliyle toplumsal medyada bir kümede tanıştığını söyledi.
Serkan Ç’nin kendini küme içinde askeri işçi olarak tanıttığını anlatan D.M, zanlının “gözüne kestirdiği ‘kurban’ ile birebir konuştuktan sonra askeri üniformalı fotoğraflar atarak itimat sağlamaya çalıştığını” belirtti.
D.M, zanlının inanç sağladıktan samimi konuşmaya başladığına değinerek, “İnsanların boşluğuna denk gelirse de kanıp dolandırılıyor. Evvel inanç sağlıyor, sonra gönül kazanıyor ve sonra da vurgun yapıyor. Beşerler dolandırıldığını anladığında da özel imgelerle tehdit ederek geri sindirmeye çalışıyor.” dedi.
Şüpheliyle evvel arkadaş olarak sohbet ettiklerinden bahseden D.M, “Sonra samimi konuşmaya başladı, inancımı kazandı. İnancımı Türk Silahlı Kuvvetlerinin ismini kullanarak, şehit bir subayımızın fotoğraflarını kullanarak, artık nereden aldığını bilmediğim kışlada yapılan eğitim görüntü ve evraklar göndererek sağladı. Demek ki bir boşluktaydık ki inandık. İnsanlara sesleniyorum, bu biçimde aldanmasınlar.” biçiminde konuştu.
NİŞAN GÜNÜ GELMEDİ
D.M, 10 bin lira gönderdiği zanlının hazırlıkları tamamladıktan sonra nişan günü gelmediğini lisana getirerek, şunları anlattı:
“Nişana kadar ben onun dolandırıcı olduğunu anladım lakin ailem inanmadı. Ailemi bile kandırdı. Ailem ‘Sen sorun çıkartıyorsun.’ dedi. ‘Sizi manipüle ediyor, kanmayın.’ dedikçe ailem bana inanmadı. Çok muazzam palavra söyleyen beşerler, bunlar bu işi meslek haline getirmişler. ‘Beni dinlemediniz benim param gitti, bir sürü masraf yaptınız, artık bana inandınız mı?’ dedim. Alışılmış inandılar ancak iş işten geçmiş oldu.”
