TBMM Genel Şurası’nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin hususlarının görüşmeleri devam ediyor. Teklifin 5’inci hususu üzerine kelam alan MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız şunları söyledi:
*Kamu yatırımları için kaynakların yetersiz olduğu durumlarda devletler uygun kaidelerde borçlanır ve alınan borç yoluna uygun ve yerinde kullanıldığı vakit nitekim değerli bir kaynaktır.
*Bu kaynağa dünyanın tüm ülkeleri, tüm devletleri aşağı üst vakit zaman başvurmaktadır fakat bütçe açıkları borçlanma yolundan çok tasarruf ve israfın önüne geçmekle kapatılmalıdır.
“ÖNEMLİ BİR BAŞARI”
Genel Şura görüşmeleri sırasında borç yükü, gelir dağılımı, vergi siyasetleri birçok milletvekili tarafından ağır biçimde eleştirildi. Her tenkit değerlidir lakin tenkit ile hakaret bir ortada olmaz.
*Şu hususu rahatlıkla söyleyebiliriz: Ekonomimizin borç yükü bakımından yapısı sağlamdır; borç stoku ulusal gelire oranı bakımından değerlendirilirse ki bu türlü pahalandırmak gerekir, onun dışında yapılan hesaplamalar bizleri hakikat sonuçlara götürmez.
*Devlet borçlarının kamu maliyesi ve genel iktisat için çok değerli bir sorun haline gelmeden çözülebilmesi yürütmenin değerli bir başarısıdır.
*Devletin ülkesi ve milletiyle ayrılamaz bütünlüğünü korumak, Türk milletinin maddi ve manevi gelişmesinin önündeki mahzurları kaldırmak, hürriyet, adalet, hakkaniyet, fırsat eşitliğini temel alan toplumsal barışı ve huzuru hakim kılmak, temel hak ve hürriyetleri, kardeşlik hukukunu, dayanışma kültürünü geliştirmek ve terörü sona erdirmek etrafımızın ateşten çember olduğu bugünlerde öncelikle mavi, gök ve siber vatanımızı, hak ve menfaatlerimizi tüm tehditlere karşı korumak, devletimizi güçlü tutmak her birimizin misyonudur.
“ÖNEMLİ SONUÇLAR DOĞURACAKTIR”
*61 yıl süren Baas rejimi ve 54 yıl devam eden Esad iktidarı sona erdi. Rejim tersi olduğu için cezaevinde tutulan on binlerce kişi özgür bırakıldı. Uzun müddettir acı çeken bir ülkenin 54 yıllık bir aile idaresinden kurtulması, BAAS rejiminin yerle bir olması bölgemiz için değerli sonuçlar doğurmakta ve doğuracaktır.
*Bu tarihi olay endüstriyel seviyede uyuşturucu üretimi yapan diktatör Esad’ı destekleyenlerin hanesine de bir mağlubiyet olarak kaydedilmiştir. Muhalefetin Orta Doğu’daki yeni gerçekliği kavraması ve bilhassa İsrail’e bel bağlamaması samimi dileğimizdir.
CASUSLUK DÜZENLEMESİ
*Emperyalizm bugünkü konforunu sömürgelerden yağmaladığı ekonomik kıymetlere ve alın terine borçludur. Yaşadığımız devirde yeni sömürgeler yaratmak, ülke hudutlarını değiştirmek, haritaları yine çizmek çabasındadır.
*Bugün ulaştığı konforun devamı için siyasi ve ekonomik alanda insanların görüş, his ve davranışlarını etkilemek hedefiyle yeni tip casuslar kullanmaktadır. Bu faaliyetlere karşı yasal düzenleme gecikmeden yapılmalıdır.
“BAZI YANLIŞLIKLAR DA YAPILMIYOR DEĞİL”
*Tutuklama, yargılama sürecinin sıhhati ve maddi gerçeğin her türlü kuşkudan uzak biçimde ortaya çıkması için sanığın hürriyetinin önlem olarak kısıtlanmasıdır. Her şeyden evvel şunun altını bir hukukçu olarak çizmek zorundayım, tutuklama süreksiz bir araçtır ve orantılı olmak zorundadır.
*Özgürlük ve güvenlik hakkı ve mevzuat temelinde birçok yargı ıslahatı yapıldı, kişisel güvenliğe hürmet gösteren bir mevzuat da oluşturuldu fakat yeniden de uygulamada kimi yanlışlıklar da yapılmıyor değil, bunu da tespit etmek zorundayız.
*İnfazın temel emellerinden biri de cezaevinde tutulan mahkumların bu süreçte ıslah edilmeleri ve topluma kazandırılmalıdır.
*Aralık ayı prestijiyle 322 bin hükümlü, 56 bin 512 tutuklu olmak üzere toplam 378 bin 657 kişi cezaevinde bulunmaktadır. Mahkumun insan onuruna uygun koşullarda barındırılması, hükümlü için bir hak olduğu kadar devlet için de bir misyondur, yükümlülüktür.
*Hapis cezasının infazında, mahpusların güzelleştirilmesinde emniyet, güvenlik, disiplin elbette kıymetlidir, hasta tutuklu ve mahkumların kaldıkları bu cezaevinin revirleri de hastane kaidelerini taşımalıdır. Hasta mahkumlar mümkünse konutlarına yakın yerlerde tutulmalıdır.
“ADALETİ SAĞLAMAK…”
*Bizim inancımıza nazaran yaratılmışların en gururlusu insandır. Tek başına hayatını idame ettirmekten aciz halde bulunan yaşlı ve hasta mahkumlar, örgütlerin tertip ve tuzakları da gözden kaçırılmadan İsimli Tıp raporları doğrultusunda infaz ertelemesi yapılmalıdır. Türk milliyetçileri için devlet esirgeyici egemenliktir.
*Dünyanın her yerinde devletin cezalandırma hakkıyla sanığın hakları çatışır. Hukuk devletinde bu çatışmanın hudutları kanunlar, anayasa ve insan hakları mukavelesiyle çizilir. Adaleti sağlamak bir telaffuz değil, bir hareket sorunudur.
*31 Temmuz 2023 Covid Yasası diye bilinen yasanın 13’üncü hususundaki ‘hükümlü’ ibaresi birçok haksızlığa sebep olmaktadır. Birebir kabahatten yargılanan birinin cezası mutlaklaştığı için uygulamadan, çıkarılan maddeden faydalanmış, başkasınınki yargı yolunda olduğu için maalesef istinaf ya da Yargıtay’dan faydalanamamıştır. Bu adaletsizlik de katiyen ortadan kaldırılmalıdır.
ANAYASA AÇIKLAMASI
*Yine, daha evvelki konuşmamda tekerrür kararlarıyla ilgili düzensizliği anlatmıştım. Her tarafı delik deşik hale gelmiş İnfaz Yasası da yeni baştan yazılmalıdır. Ülkemizin öncelikle bir darbe eseri olan Anayasa’dan kurtulması gerekir.
*Bize yakışan, sivil, iştirakçi bir anayasayla demokrasimizin çıtasını daha da yükseltmek zorundayız. Ülkemizin bölgede üstlendiği rol herkes tarafından kabul edilmektedir. Mazlum milletlerin koruyucusu Türkiye’dir.
