CHP’li Deniz Yücel, Genel Lider Özgür Özel başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) gündemine ilişkin parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Yücel, “Esad rejimi çöktüğüne nazaran; Türkiye’de 13 yıldır konuk ettiğimiz, resmi sayılara nazaran 3 milyona yakın süreksiz muhafaza altında bulunan; kanaatimizce gerçek sayısı bunun çok çok üzerinde olan Suriyelinin ülkemizdeki misafirlikleri sona ermiştir” tabirlerini kullandı.
TBMM Komite görüşmelerinin sona ermesinin akabinde, Meclis Genel Kurulu’nda da 2025 yılı Merkez Bütçe Kanun Teklifinin görüşmelerinin başladığını hatırlatan Yücel, “Ülkenin kaynaklarını siyasi geleceği için çarçur eden AKP, bütçe teklifini de bunun kılıfı haline getiriyor. Halk ismine bütçe yapmakla sorumlu olan TBMM, ‘bütçe teklifi’ sürecinde prosedürü tamamlayan bir kurum halini almıştır. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, bu bütçenin halkın bütçesi olması için 2 hafta boyunca uğraş verecekler. 2018 yılından bu yana TBMM ismine yapılan kontrollerin etkisizleştirildiği ve maalesef göstermelik hale getirildiği, bakanların halka değil AKP ye hizmet etmek için çabaladığı ve aslında herkesin tek bir adama doğal olduğu ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ denen ucube sistemde, çalışanın, işçinin, çiftçinin, öğrencinin, emeklinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Halk iradesini yok sayan bu sisteme inat, biz sarayın değil halkın bütçesini anlatacağız. Birinci sandıktan çıkacak Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, sarayın değil halkın bütçesini biz yapacağız” dedi.
“ASGARİ FİYAT TEKLİFİMİZ 30 BİN”
Yücel, Türkiye’nin Avrupa’daki 5’inci en düşük taban fiyatlı ülkelerinden birisi olduğunu belirterek, “Asgari fiyat belirlenirken açlık ve yoksulluk sonları göz arkası edilemez. Taban fiyat tek bir kişinin değil; kimi vakit 2 kişi; kimi vakit 4, tahminen daha da fazla nüfuslu bir ailenin geçimini sağlayan bir fiyat olmalıdır. Taban fiyat belirlenirken gerçek enflasyona nazaran değil, maksat enflasyona nazaran belirlenmesi saçmalığından da bir an evvel vazgeçilmelidir. Bir sefer daha yineliyoruz; bizim minimum fiyat teklifimiz 30, bunun altında yokuz” sözlerini kullandı.
‘GIDA GÜVENLİĞİ, HALK SIHHATİNİ TEHDİT EDER HALE GELMİŞ’
Yücel, kelamlarına şöyle devam etti:
– Bu ülkede besin güvenliği konusundaki zaafiyet o denli bir boyuta ulaşmış ki, artık halk sıhhatini tehdit eder hale gelmiş. Türkiye’den ihraç edilen tarım eserlerinde, yüksek oranda pestisit (zirai ilaç, zehir) aflatoksin (küf hastalığı) ve Akdeniz meyve sineği tespit edilmeye başlandı. Bunlar alıcı ülkeler tarafından Türkiye’ye çabucak iade ediliyor.
“SURİYELİLERİN MİSAFİRLİKLERİ SONA ERMİŞTİR”
Suriye’de süratli bir biçimde evvel askeri, sonra siyasi, sonra da ekonomik manada kalıcı istikrarın sağlanması gerektiğini vurgulayan Yücel, “Suriye’de yaşanan süreçle ilgili iktidarın ve yandaş basının CHP’nin tavrına ait açıklamalarını son derece provokatif bulduğumuzu tabir etmek isterim. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Suriye’ye ve devrik önder Esad’a bakış açısı ve hali ‘Ülkemizdeki sığınmacıların geri dönüşünün sağlanması’ merkezinde, her vakit dengeli olmuştur. Öbür yandan Esad’a güzellemeler yapan, birlikte ailece tatil yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Dostum Esad’ sözünden ‘Katil Esed’ tabirine dönüşü tutarlılık ve istikrar konusunda ibret vericidir. AKP iktidarına Suriye’de yaşanan süreçten; kısa vadeli siyasi çıkar devşirmeye çalışmak yerine; ülkemizin ve milletimizin ortak ulusal menfaatlerini müdafaaları gerektiğini hatırlatıyoruz ve kendilerini uyarıyoruz. Esad rejimi çöktüğüne nazaran; Türkiye’de 13 yıldır konuk ettiğimiz, resmi sayılara nazaran 3 milyona yakın süreksiz muhafaza altında bulunan; kanaatimizce gerçek sayısı bunun çok çok üzerinde olan Suriyelinin; ülkemizdeki misafirlikleri sona ermiştir” dedi.
