AJANSSPOR – HABER
Spor müellifleri, Galatasaray’ın UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında konuk ettiği İngiltere temsilcisi Tottenham’ı 3-2 yenerek namağlup unvanını koruduğu müsabakayı kıymetlendirdi.
Engin Kehale: “Bu yazı bir Okan Buruk güzellemesidir”
“G.Saray cüret etti ve yaptı. Tottenham’ı çaresiz bırakan bir plan vardı alanda. Okan Buruk’un ustalık yapıtlarından birini izledik. Bu satırların muharririni takip edenler, Tottenham Stadı’ndaki yazıyı hatırlayacaklardır: “To dare is to do.” Yani ‘cüret edersen yaparsın.’ Galatasaray cüret etti ve yaptı. Tottenham’ı çaresiz bırakan bir plan vardı alanda.
Üçlü savunmanın ortasında Kaan Ayhan’ın başlaması, en değerli dokunuştu. Buruk, maç önünde beklenen, biraz da korkulan Barış Alper-Son ve Yunus Akgün-Brennan Johnson eşleşmesini hiç izletmedi. Davinson Sanchez Koreliyi, Abdülkerim ise Johnson’ı alarak Postecoğlu’nun ön üçlüsünü birebir savundu. Rakip topla çıkarken sert baskı yaparak Tottenham’ın 8 oyuncusunu, hamle üçlüsünden ayırmayı başardı.
Bu plan, top rakip yarı alandayken kusursuz işledi. Ne vakit ki İngiliz grubu sarı kırmızılıların ceza alanı etrafına gelmeyi başardı, o vakit eşleşme ve savunma kırılganlıkları gün yüzüne çıktı. Zati oralara da maç uzunluğu pek gelebildikleri söylenemez.
Skor oyunu yansıtmıyor
Skor tabelasının, oyunu yansıtmadığı bir 90 dakikaydı. Rakibin sakat stoperleri nedeniyle alanda olan B planı ikilisini tüketti Galatasaray. Topu Draguşin’e yönlendirdi. Onun yanlışlarından da sert ve ağır baskıyla konumlar buldu.
Rakamları anlatmaya nereden başlayalım? Birinci yarıdaki 11’e 1 şut üstünlüğünden mi? Yoksa tıpkı kısımda %57 topa sahip olma ve rakip ceza alanında rakibi yalnızca 4’te tutup sarı kırmızılıların hanesinde 14 yazmasından mı? İkinci yarının birinci 15 dakikasında atılan 9 şuttan mı yoksa rakibin maçı 4 şutla tamamlamasından mı? Nitekim inanılmaz sayılar.
Osimhen’e değinmeden olmaz. Nijeryalı adeta bir canavar. 2 gol attı, 5 atmış olsa şaşırtmazdı. Baskının onla başlaması da Galatasaray’ın aktifliğinin temel nedenlerinden biriydi. Seçkin golcü ile Avrupa macerası diğer oluyormuş, anladık.
Tüm bu güzellemelerin sonunda ise maç sonundaki telaş var. İcardi’nin sakatlığı ve bu kadar baskın bir maçın tek farkla, son dakikalarında hafif gerilimle bitmesi gecenin olumsuz yanlarıydı. Okan Buruk ve Galatasaray, amacı artık ligdeki birinci 8 basamaktan Avrupa Ligi’ndeki birinci 4 ve ötesine taşıyabilir. (Hürriyet)
Bülent Timurlenk: “Görkemli oyun!”
Obsesif olarak geriden topla çıkmaya çalışan İngilizlere yapılan ağır baskı rakibi sersemletti. Yunus’un harika golü sonrasında hem atakta hem savunmada fevkalade futbol oynayan Galatasaray ne kadar sürebilir ki, dedirten presini 45 dakikaya taşıdı.
Tottenham’ın tek fırsatta bulduğu gol, Buruk’un grubu ismine 11 atak, geçen sezonki Bayern Münih maçından sonra Galatasaray’ın en yeterli oyunu ve hatta tabeladan bağımsız tahminen de Galatasaray tarihinin en güzel performanslarından biri. 46-65 ortası Galatasaray, Tottenham’a tarihinin en büyük hezimetlerinden birini yaşatabilirdi. Kaçırmaya doymadılar.
Böylesi görkemli bir oyunun karşılığı bu tabela değil, çok daha farklı olmalıydı… Elbette İcardi’nin sakatlığı dönemin kalanı için hem ünlem hem soru işareti. (Sabah)
Levent Tüzemen: “Tottenham’a futbol eziyeti!”
65 dakika G.Saray, İngiltere’nin en formda ekibi Tottenham’a resmen futbol eziyeti yaptı. UEFA’nın şampiyonluk adayları ortasında birinci sırada gösterdiği, Mourinho’nun final oynar dediği Tottenham’ı G.Saray dağıttı. Şayet iki gole imza atan Osimhen ile İcardi, yakaladıkları fırsatları kaleci ile karşı karşıya kaldıklarında gol yapsalardı G.Saray, tarihinin en farklı Avrupa galibiyetini alırdı. 65 dakika topa hakim olan, sahayı Tottenham’a dar eden, kanatlardan tesirli ataklar yapan G.Saraylı oyunculardı.
Tottenham 10 kişi kaldıktan sonra G.Saray’ın oyunu bozuldu, panik ve telaş başladı. Davinson Sanchez’in, Torreira’nın, Sara’nın, Kaan Ayhan’ın dayanılmaz oyunları G.Saray’ı ayakta tutarken 3 puanı da getirdi. (Sabah)
Osman Şenher: “Harikasın Galatasaray”
Önce Okan Buruk’tan başlayayım… Hocanın mangal üzere yüreği var. Hani bas bas bağırıyorlardı ya; “Osimhen ile Icardi yan yana oynar mı?” diye… Herhalde bu formda konuşan beşerler bir daha bu mevzuyu açmaya utanacaklar.
Victor Osimhen iki gol attı, yüzde 100 diyeceğimiz üç tane gollük durumda da kaleciyi geçemedi. Fakat rakip defansı resmen dövdü. Icardi, Mertens ve Osimhen harika bir üçlü… Sakın skor sizi şaşırtmasın, müsabakanın en az sekiz farkla sarı-kırmızılıların lehine bitmesi gerekirdi. (Milliyet)
Cem Dizdar: “İlham verici oyun”
İki kadronun bulunduğu ligler ve maddi büyüklükler göz önüne getirildiğinde maç kestirimi olarak “Çekişmeli geçer” diye varsayımda bulunan çoktur. Lakin tek sözle rakibini sürklase edecek bir Galatasaray’ı kestirim etmek ise güç olurdu. Fakat o denli oldu. Maçın 3-2 bitmiş olması ise sanırım Ange Postecogluou’nun “Allah’ın sevgili kulu!” olmasıyla açıklanabilir. Galatasaray her şeyi ziyadesiyle yaptı maç boyunca; 28 şut 30 orta! Bu sayılar birinci bakışta olumlu görünebilir lakin birebir vakitte onca uğraşın boşa gidişini de anlatır mevzuya diğer yerden bakılırsa. 37 yaşındaki Dries Mertens’in çekip çevirdiği oyunu öylece izleye durdu Tottenham futbolcuları. Verimlilik puanı açısından sahanın en güzeliydi Mertens. Global yıldız Victor Osimhen’in gelişinin akabinde kimi maçlarda denenen üçlü savunma birinci sefer bu kadar verimli göründü. (Fanatik)
Tunç Kayacı: “Tarihi fark kaçtı”
Dün gece Rams Park’ta birinci yarıda futbol resitali yapan bir Galatasaray vardı. Bir Preimer Lig devine karşı 2000 başındaki Galatasaray izler üzereydik. 45 dakika rakibine göz açtırmayan inanılmaz bir baskı ile sayısız konum bulan Sarı- Kırmızılı takım bu oyununu 3 nefis golle süslemeyi başardı. Aslında bu sayı daha yükselebilirdi ve biraz son vuruşlardaki şanssızlık etkendi. Sahiden Okan Buruk ne taktik verdiyse alanda tam uygulayan Galatasaraylı oyuncular kaliteli ayaklarıyla Tottenham’ı şaşkına uğrattı. Bilhassa savunmadan başlayan hakikat oyun kompakt bir futbola dönünce herkesin zevkle izlediği bir maça dönüştü… 60’ta kırmızı kartla 10’kişi kalan rakibi karşısında Galatasaray için maç öncesi sıkıntı gözüken 90 dakika adeta bir şölene dönüştü. Aslında dün gece o denli bir Galatasaray izledik ki rakibin kaç kişi olması hiç değerli değildi. (Fanatik)
