SALEPÇİOĞLU İŞ HANI ESNAFINA İHANET- 1

Yüzlerce esnafı, binlerce kişiyi etkileyen İzmir Kemeraltı Salepçioğlu İşhanı ihalesi sonuçlandı. Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu ve AK Partili siyasilerin verdiği sözler tutulmadı, esnaf danışıklı dövüşle ihaleden elendi. İhalenin arka planında ise İzmir’in kalbinde TEOPOLİTİK gizli amaçlara hizmet eden bir iskan planı mı yatıyor?
İzmir’in kalbinde, Kemeraltı’nın gözbebeği olan Salepçioğlu İşhanı, 30 Nisan 2025 günü Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen ihaleyle 30 yıllığına bir İstanbul firmasına verildi. Ancak ihalenin perde arkasında,hem ahlaki hem hukuki hem de milli güvenlik bakımından dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı.
Yüzlerce esnafın ekmek kapısı olan, yaklaşık 150 işletmenin ve 600 çalışanın faaliyet gösterdiği 3 binden fazla aile bireyinin geçimini sağlayan Salepçioğlu işhanı için esnaf kooperatif kurarak ihaleye girdi. Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu, İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can, AK Parti’nin genel merkezdeki ve İzmir İl Yönetimindeki çeşitli düzeydeki siyasetçiler tarafından verilen “Allah şahit olsun, esnaf mağdur edilmeyecek, çözümün parçası olacak” sözleri finalde ortada kaldı.
İhale günü geldiğinde, aslı olan ve yasal zorunluluk olmayan sadece noter onayı eksik bir belge gerekçe gösterilerek esnafın elenmesi ise “danışıklı dövüş mü var?” sorularını gündeme getirdi. Göreve geldiği günden beri esnaf aleyhine bir tutum ile dikkatleri üzerine çeken ve Salepçioğlu Cami imam lojmanını TARKEM’e veren İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can bu sürecin yereldeki aktörü oldu.
Aylardır sürüncemeye sokulan; çözüm seçenekleri sürekli politize edilen; seçeneklerin hepsinde esnafı bay pas eden ve nihai hedef olarak “adrese teslim” planının işletildiği açığa kavuşmuş olan Salepçioğlu İş Hanına yönelik yapılan son ihale kamuoyuna izah edilmesi gereken bir çok soruyu şüpheyi de barındırıyor.
Evrak hatası mı, Planlı Bir Kumpas mı?
Esnafı hesaba katmayan ve adrese teslim tutumlara karşı oluşan kamuoyu baskısı sonucunda ertelenen ihale sebebiyle; esnafı bizzat Vakıflar Bölge Müdürlüğüne davet eden ve esnafa çözüm için sunulan yol haritasında esnaf büyük bir umut veren Genel Müdürlükteki en üst düzey yöneticiler ve bu sürece müdahil olan siyasiler; Esnafların aylardır yaptığı hazırlıkları yok sayarak ve hatta ihaleden eleyerek büyük bir hayal kırıklığı oluşturulmasına sessiz kaldılar.
Çünkü Salepçioğlu esnafı, Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu ve AK PARTİ’li bazı yetkilerin yönlendirmeleri ile çözüm seçeneği olan kooperatif kurarak ihaleye girmek noktasında tüm şartları yerine getirdiler.Yani esnafın da ihale şartlarına uygun örgütlenmesi ve ihale sürecinde yasal haklar çerçevesinde ihaleyi alması öngörüldü ve esnaf hazırlıklarını tamamlayıp ihale günü geldiğinde Ankara’da ihaleye girdi. Ancak tüm belgeler hazır olmasına rağmen bir belgenin aynı zamanda noter tasdiki gerektirdiği gerekçesiyle esnafın kooperatifi elendi. Oysa elenme gerekçesi kılınan belgenin yasal-hukuki bir zorunluluğu yoktu. Nitekim ihaleye itiraz hakkı mahfuz olarak esnaf gerekli hukuki itiraz süresini değerlendiriyor.
Üstelik Kooperatif kuran esnaf “Esnaf mağdur edilmeyecek!” sözü veren siyasi iradenin referans olduğu kişilerden C.D ve D.D’dan teknik danışmanlığı(!) da alarak (danışmanlık veremeye gelen AK PARTİ İZMİR İl Yönetiminden kişilerin süreçte ne yaptığı ve kimler olduğu sonraki yazıda detaylıca açıklanacaktır) şartnamedeki tüm gereklilikleri yerine getirdi. Ancak ihalede, “aslı olan bir detay belgenin noter tasdiki eksik” denilerek esnaf elendi. Aynı gerekçeyle İstanbul’dan bir firma daha elenirken, geriye kalan iki firma arasında yapılan kapalı zarf rekabetinde ihaleyi kazanan İstanbul firması oldu. İhale, %127 teklif veren bu firmaya verildi.
İhale Şartnamesinde Gizli Tehlike: “Vasıf Değişikliği” Kapısı Açık
İlk ihaleden bu yana Esnafın kamuoyunun dikkatine sunduğu “Salepçioğlu İş Hanı Otel yapılacak!…” öngörüsünde haklı çıktığı da anlaşıldı.
Çünkü ihalenin teknik şartnamesi incelendiğinde, ihale başlangıcında kamuoyuna “otel yapılmayacak” denilmesine rağmen, 28. madde ile imar ve vasıf değişikliği ihtimaline açık bir kapı bırakıldığı görülüyor. Bu durum, Salepçioğlu İşhanı’nın gelecekte “butik otel” ya da turistik tesis” gibi bir amaca dönüştürülmesi ihtimalini doğuruyor. İhaleyi alan firma bu maddeyi işleterek vasıf değişikliğine gider mi gitmez mi bunu zaman gösterecek.
Geçmişte Kemeraltı’nı “Yahudi Açık Hava Kültür Müzesi” yapma projesine kaynak aktarıldığı ve bu planların arkasında TARKEM A.Ş. gibi karanlık yapılar olduğu iddiaları göz önüne alındığında, Salepçioğlu’nun akıbeti milli güvenlik açısından da önem taşıyor. Bu milli güvenlik hassasiyeti Salepçioğlu İşhanı ihalesini 3 kez iptal ettirecek kadar ciddi bir boyuttadır ve o tehlike Kemeraltı için hala devam etmektedir.
Turizm ve Kültür Bakanı “otel olmayacak” demişti! Şimdi ne değişti?
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamalarda Salepçioğlu’nun otel olmayacağını, vakıf ruhuna uygun biçimde kullanılacağını söylemişti. Bu beyan doğrultusunda ilk ihalelerde “turizm” ibaresi çıkarılmıştı. Ancak son ihale şartnamesinde, imar planı değişiklikleriyle binanın fonksiyonunun kolayca değiştirilebileceği maddeler yeniden yer aldı. Bakana rağmen şartname hazırlayan genel müdürlük ne mesaj vermek istiyor?
Allah Adına Verilen Sözler Unutuldu, Şahitler Ortada Yok, Esnaf Mağdur Oldu
Salepçioğlu İşhanı esnafları verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı: “Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu, Salepçioğlu esnafına verdiği sözü tutmadı. Sinan Aksu, Hamza Dağ’ında bizimle olduğu, vakıflar genel müdürlüğünde kendi odasında yaptığımız bir toplantıda; “Vallahi öyle hatırlı birisiyle (Hamza Dağ) geldiniz ki, başkanım dışında kimseye böyle bir şey yapmazdım. Benim Hamza Başkan’la 22-23 yıldır bir hukukum, bir kardeşlik bağım vardır. Genel merkezde kendime en yakın hissettiğim insanların başında gelir. Ama burada size de başkanıma da Allah adına söz veriyorum, ihaleye bir zeyilname koyarım. Bu konuda benim bunu yapacağımı gözüm kesiyor” diyerek esnafa sözler vermişti. Ama gelinen noktada şartnamese ne zeyilname ne de esnafı hesaba katan tek bir ibare yoktu.
AK Parti’nin İzmir il yönetiminden bazı siyasiler ve Ankara’daki muhataplar, esnafın içinde olduğu çözüm sözü vermelerine rağmen, sözlerinin arkasında durmadı. Küçük bir evrak gerekçesiyle binlerce insanın geleceği elinden alındı.
Salepçioğlu İşhanı’nı esnafının kaderi artık bir şirketin insafına terk edildi. Binlerce insan çaresizce bundan sonra ne olacağını bekliyor. Bu mağduriyetin nasıl giderileceği ise merak konusu. Acaba bu esnaflara söz verenler görmedim, duymadım, bilmiyorum mu diyecek yoksa binlerce insanın evine düşen bu ateşe bir su serperek yangını söndürecekler mi? Mevcut ihaleyi hukuka taşıyan esnaf ihalenin iptalini istiyor ve rekabet ortamında şeffaf bir ihale süreci yürütülmesini talep ediyor.