AKPM, Strazburg’daki düzenlenen genel şura oturumunda gerçekleştirilen acil prosedürle yapılan oturumun akabinde, Türk makamlarına tutuklanan ve vazifeden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ”derhal özgür bırakılması” davetinde bulundu.
AKPM’de Türkiye’nin hem iktidar hem de muhalefet partilerinden 18 milletvekiliyle temsil edildi. AKPM’nin, Türkiye’yi izleme süreci kapsamında misyon yapan raportörleri Stefan Schennach (Avusturya, SOC) ve Lord David Blencathra (Birleşik Krallık, ECPA) tarafından sunulan tekliflere dayanarak kabul edilen karar tasarısı için 90 parlamenter lehte oy kullanırken, sekiz parlamenter alehte oy kullandı ve iki parlamenter ise çekimser kaldı.
AKP ve MHP’li parlamenterler karar taslağında değişiklik yapılması gayesiyle 12 önerge sundu, lakin bu önergeler kurul tarafından oy birliğiyle reddedildi. AK Parti milletvekilleri Seda Gören Bölük ve Meryem Göka kelam alarak karar tasarısını eleştirdi.
Karar tasarısında İmamoğlu’nun tutukluluğu, hakkında açılan ceza soruşturması ve üniversite diplomasının iptali nedeniyle cumhurbaşkanlığına aday olmasının engellendiği söz edildi. İmamoğlu ve tıpkı soruşturma kapsamında yer alan başka şüpheliler yönelik ”asılsız tüm suçlamaların düşürülmesi” ve İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’nun diplomasını iptal etme kararının geri alınması talep edildi.
Parlamento üyeleri, İmamoğlu’na yönelik bu kararların ”siyasi saiklerle alınmış göründüğünü, muhalefeti sindirmeye, faaliyetlerini engellemeye, çoğulculuğu bastırmaya ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir teşebbüs olduğunu” belirtti.
AKPM ayrıyeten, İmamoğlu’nun tutuklanmasının akabinde gerçekleşen protestolarda yaşanan ”haksız gözaltı ve tutuklamaları, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımını ve gözaltındaki göstericilere yönelik makus muameleyi şiddetle kınadığını” açıkladı. Meclis, barışçıl toplanma ve tabir özgürlüğü haklarının fakat Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde öngörülen belli şartlar çerçevesinde kısıtlanabileceğini hatırlatarak, bu kısıtlamaların maddelere uygun olması gerektiğini vurguladı.
”Demokratik bedellerden geri adım manasına gelen ve Türk halkının iradesine karşıt telaş verici gelişmeler olarak” nitelenen gelişmeler karşısında AKPM, Türk yetkililere şu davetlerde bulundu:
”’Protestolar çerçevesinde söz ve toplanma özgürlüğü ile öbür insan haklarına tam hürmet gösterilmesi, göstericilere yönelik orantısız güç kullanımının sona erdirilmesi, temelsiz suçlamalarla gözaltına alınanların özgür bırakılması, protestolarla ilgili haber yapan gazetecilerin hür bırakılması, medyanın halkı bilgilendirme vazifesini özgürce yerine getirebilmesine müsaade verilmesi, bu süreçte gözaltına alınan herkes için adil yargılanma şartlarının sağlanması.”
AKPM, Türk makamlarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ kararlarını gecikmeden uygulamaya, yargı bağımsızlığını tam olarak teminat altına alacak kapsamlı bir adalet ıslahatı gerçekleştirmeye çağırdı.
