Ziyaretin akabinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Dervişoğlu, burada ziyaret edecekleri bireyleri partili arkadaşlar ortalarında bölüştüklerini belirterek, bu kapsamda İmamoğlu ve Özdağ’la kendisinin görüştüğünü söyledi.
Bu görüşmelerden elde ettikleri bilgileri birleştirip daha sonra kamuoyuyla paylaşacaklarını lisana getiren Dervişoğlu, bir kısmı gözaltında yahut tutuklu olan gençlerin dava ve gözaltı süreçlerini partisinde oluşturdukları hukuk surasıyla yakinen takip ettiklerini anlattı.
Dervişoğlu, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmaması durumunda Silivri’de tutuklu bulunmayacağını ve diplomasının iptal edilmeyeceğini söyledi.
Özdağ’la ÂLÂ Parti’de birlikte çalıştıklarını aktaran Dervişoğlu, onun hak ve hukukunun takipçisi olacaklarını lisana getirdi.
Dervişoğlu’nun açıklamaları şöyle:
‘İMAMOĞLU CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLMASAYDI…’
Ekrem Bey’i ziyaret ettim. Açık ve net olarak söylüyorum, yalnızca siyasi münasebetlerle planlanmış operasyonların kurbanı olarak içeride yatıyor. Cumhurbaşkanı adayı olmasaydı ne Silivri’de tutuklu olurdu ne de diplomasını iptal edecek aymazlık yaşanırdı.
‘ÜMİT ÖZDAĞ REHİN ALINDI’
Keza Sayın Ümit Özdağ, Zafer Partisi’nin genel lideri, geçmiş periyotlarda ÂLÂ Parti’nin içinde birlikte çalıştık. Yani ailece kendisiyle hukukumuz olan bir arkadaşımız. Benim ve dava arkadaşlarımın da birebir vakitte kardeşidir kendisi. Siyasetteki yeri ve pozisyonu değerli değil. O da vermiş olduğu siyasi gayret çerçevesinde bugün Silivri’de rehin alınmış durumdadır. Hasebiyle onlarında hak ve hukukunun takipçisi olacağız. Burada sizlerin de vesilesiyle kamuoyuna da bir ileti vermek istiyorum; hukuk ve siyasi tarih okuyanlar Bastille Hapisanesi baskınını bilirler. Bastille Hapishanesi’nin baskını Fransız İhtilali periyodunda yaşanmıştır. Orada da bir hapishaneden bahsedilir, Bastille Hapishanesi’nden ki o hapishane mutlak monarşinin en bariz sembolüdür. Bastille Hapishanesi’nin baskınında 7 tutuklu kurtarılmıştır lakin Bastille Hapishanesi’nin işgali ve baskını hukuk ve demokrasi tarihine monarşinin yıkılışının öncüsü olarak geçer. Hasebiyle bugün Silivri’de inşa edilmiş nizamı Bastille Hapishanesi’ne benzetiyorum. Bastille Hapishanesi nasıl o vakitler monarşinin sembolüyse o periyotlarda bugün de Silivri tek adamlığın ve otokrasinin sembolü haline dönüşmüştür.
