Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ait hazırlanan iddianamede, tutuklu şüpheliler amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı taammüden öldürme” hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi.
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız vücuduna ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ait tutuklu 4 kuşkulu hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Başsavcılık tarafından hazırlanan ve 12 sayfadan oluşan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.
İddianamede, 21 Ağustos’ta Tavşantepe Mahallesi’nde ikamet eden Narin’in Güran’ın kaybolduğu tarafında birinci resmi ihbarın saat 20.43 sıralarında ağabeyi Baran Güran tarafından 112 Acil Davet Merkezi aranmak suretiyle yapıldığı belirtilerek, bunun üzerine “kayıp çocuk vakası” olarak Narin Güran’ın bulunması için uzman kolluk kuvvetlerince Tavşantepe Mahallesi ve civarında ağır bir biçimde arama faaliyeti gerçekleştirildiği anımsatıldı.
“AİLE BİREYLERİ SORUŞTURMAYI SURİYELİLERE YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞTI”
Arama çalışmalarının devam ettiği 22 Ağustos’ta Narin Güran’ın kuzeni olan Muhammed Kaya’nın “Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınında kırmızı renkli bir çocuk terliği bulduğunu lakin kolluk ünitelerine haber vermeyi unuttuğu” biçiminde beyanda bulunduğu belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Kaya’nın aracına daha sonradan binen Osman Güran tarafından terliğin aile bireylerine gösterildiği ve kolluk ünitelerine de haber verildiği tespit edilmiştir. Aile bireylerince terliğin numara bilgisi dahi sorulmadan Narin Güran’a ilişkin olduğu söylenerek soruşturma, yaşantısını günlük çalışmaya bağlı idame ettiren çadırda yaşayan şahıslar ile Suriyeli şahıslara yönlendirilmeye çalışılmıştır. Salim Güran, muhtar olması hasebiyle kolluk üniteleriyle daima birlikte hareket etmiş, sergilediği kuşkulu tutumlar kolluk tarafından tutanak altına alınmıştır. Kolluk ünitelerinin saha çalışmaları esnasında tespitleri ve aile bireylerinin alınan sözlerinde Narin Güran’ın kaybolduğu ve son görüldüğü saatlere ait çok sayıda çelişkili beyanların bulunması, jandarma tarafından anlık olarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirilen gelişmeler dikkate alınarak olayın kayıp çocuk olayı olmayıp aile tarafından gerçekleştirilen bir cinayet olabileceği konusunda jandarmaya talimat verilmiş, çalışmalar bu tarafta genişletilmiştir. Bu bağlamda belirlenen birçok adreste isimli aramalar yapılmaya başlanmış, soruşturma süreçleri ağırlaştırılmıştır.”
“ARAMA ÇALIŞMALARI SEKTEYE UĞRATILDI”
Tavşantepe Mahallesi’nde 24 Ağustos’ta saat 21.00 sıralarında rüzgarsız bir hava olmasına karşın elektrik tellerinin birbirine temas etmesi sonucunda yangın çıktığı anımsatılan iddianamede, olayın meydana geldiği mahalde Güran ailesine mensup bireylerin olması, hava kaideleri düşünüldüğünde dış bir müdahale olmaksızın yangın meydana gelmesinin mümkün olmaması sebebiyle yangının arama çalışmalarını etkilemek ve Narin’in bulunmaması emeliyle organize edildiğinin değerlendirildiği belirtildi.
İddianamede, kolluk ünitelerince yapılan araştırmalarda Narin Güran’ın ikamet ettiği köyde bulunanların çok büyük bir kısmının akraba olması, son görüldüğü yerin meskenine çok yakın arada olması, yapılan kamera ve plaka tespit çalışmalarında olay mahalline yabancı kişi ya da araç girişinin bulunmaması konuları da dikkate alındığında olayın aile içerisinde gerçekleştiği ve aile tarafından organize biçimde saklanılmaya çalışıldığı kanaatinin oluştuğu söz edildi.
“AMCA KOLLUK KUVVETLERİNİ YANLIŞ YÖNLENDİRDİ”
Aynı vakitte köy muhtarı olan amca Salim Güran’ın ailenin tarlalarını grup biçtiği, bu nedenle ailenin önde geleni olarak hareket ettiği tabir edilen iddianamede, şüphelinin arama çalışmalarının başından itibaren kolluk ünitelerini yanlış yönlendirmeye ve arama çalışmalarına istikamet vermeye çalıştığı, huzursuz hal ve hallerde bulunduğunun kolluk ünitelerince tespit edildiği aktarıldı.
Soruşturmada aileden tüm şahısların bilhassa irdelendiği, Salim Güran’ın olayla ilgili aileyi yönlendirdiği konusunda önemli kuşkular edinildiği bilgisine yer verilen iddianamede, 30 Ağustos’ta Narin Güran’ın yakınlarının ve ailesinin cep telefonlarına yöntemine uygun bir biçimde el konularak CMK’nin 134. hususu yeterince incelenmesi emeliyle Jandarma Siber Cürümlerle Çaba Şube Müdürlüğüne gönderildiği kaydedildi.
ANNE VE BABANIN DNA ÖRNEKLERİ EŞLEŞTİRİLDİ
Narin Güran’ın DNA profilinin elde edilebilmesi emeliyle 31 Ağustos’ta baba Arif ve anne Yüksel’den alınan örnekler ile Narin’e ilişkin kıyafetler ve konutta kullandığı battaniye temin edilerek karşılaştırma yapıldığı söz edilen iddianamede, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Küme Başkanlığının hazırladığı raporda Arif Güran ve Yüksel Güran’ın yüzde 99,99 ihtimalle Narin’in baba ve annesi olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Narin’in babasına ilişkin araçta yapılan incelemede rastgele bir DNA örneği tespit edilemediği tabir edilen iddianamede, Salim Güran’ın fiilen kullandığı araçta elde edilen numunelerin Van Jandarma Kriminal Laboratuvarında incelemesi sonucu düzenlenen raporda kelam konusu aracın sürücü koltuğunun oturma kısmında Narin’e ilişkin DNA profili bulunduğunun tespit edildiği, bunun üzerine şüphelinin 31 Ağustos’ta gözaltına alınmasına karar verildiği kaydedildi.
“KIZININ ÖLDÜĞÜNDEN ADETA EMİN…”
İddianamede, kolluk ünitelerince arama faaliyetleri devam ederken aileye de kolluk görevlilerince refakat edildiği belirtilerek, şöyle denildi:
“Çalışmaların devam ettiği 2 Eylül’de Narin’in annesi olan Yüksel Güran ile bayan jandarma işçisi ortasında geçen diyalogda anneye kızının bulunabilmesi maksadıyla verebileceği bilgiler var ise bildirmesinin yararlı olacağı telkini üzerine yapılan gözlemlerde şimdi Narin bulunamamış olmasına karşın kızının öldüğünden adeta emin olduğu, kızının durumuna üzülmekle birlikte oğlu Enes’i muhafaza gayreti içinde olduğu, huzursuz davranışlar sergilediği ve ‘Narin’in bulunmasını istiyorum, oğlum Enes için ne yapabilirim?’ formunda telaffuzlarda bulunduğu tutanak altına alınmıştır.”
MEZARLIKLARDA TARAMA YAPILDI
Tavşantepe Mahallesi’nde Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde ve şahsen iştirak sağlanarak 4 Eylül’de yer altı görüntüleme aygıtı ile nispeten yeni kazılmış görünen ve yeni tarihli 13 mezarda kuşku üzerine tarama yapıldığı lakin rastgele bir olumsuz duruma rastlanılmadığı belirtilen iddianamede, şu tabirler yer aldı:
“Arama faaliyetleri çerçevesinde 8 Eylül’de saat 08.30 sıralarında Jandarma Sualtı Arama Kurtarma görevlilerince Tavşantepe Mahallesi’nde bulunan Eğertutmaz Deresi’nde yapılan tarama faaliyeti esnasında dere ile derenin toprakla birleştiği kısımda kayaların altına sıkıştırılmış vaziyette üzerini kapatacak formda 40-50 santimetre çaplarında 3 kaya kesiminin kapattığı bir çuval görüldü. Çuvalda Narin’e ilişkin cansız vücuda ulaşıldı. Olay yerinde gerekli incelemelerin yapılmasının ardından detaylı tetkik ve otopsi sürecinin yapılması emeliyle Narin’in cansız vücudu Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Küme Başkanlığına götürüldü. Otopside İsimli Tıp Küme Lideri’nin da şahsen iştirakiyle daire liderleri, şube müdürü, 5 adli tıp uzmanı ve haricen görevlendirilen radyoloji uzmanından oluşan heyet tarafından detaylı inceleme yapıldı. Skopi sürecine tabi tutulan cesedin her bölgesinden incelemeye temel sürüntü örnekleri alındı. Yapılan birinci incelemede sol bacak diz kısmında kopma olduğu, cesedin bulunduğu yerin yan tarafında kaval kemiğine benzeri kemik modülü ve küçük parçacıklar bulunduğu, kesin vefat sebebinin ve sair konuların yapılacak patolojik, biyolojik ve kimyasal incelemeler sonucunda belirlenebileceği değerlendirildi.”
NARİN BULUNDUĞU GÜN YAŞANAN TARTIŞMA
Narin’e ilişkin cansız vücuda ulaşıldığı gün kolluk ünitelerince ikametlerin bulunduğu bölgede güvenlik tedbiri alınmaya devam edildiği belirtilen iddianamede, bu esnada Narin’in meskeninin olduğu bölgede bayanlar ortasında tartışma yaşandığı kaydedildi.
İddianamede, kelam konusu tartışmaya ait şu bilgiler yer aldı:
“Melike Güran’ın topluluğa hitaben ‘Biz bir şey yapmadık.’ dediği, Maşallah Güran’ın, karşısında Salim Güran’ın eşi olan Melek Güran bulunduğu esnada ‘Herkes her şeyi biliyor, beni konuşturmayın.’ formunda bağırdığı, Birsen Güran’ın Narin’in annesi Yüksel Güran’a hitaben ‘Biz mi yaptık güya üzerimize geliyorsunuz’ halinde bağırdığı, Remziye Çabaş ve Yasemin Gül’ün ise ‘Doğruyu konuşsaydınız bu evreye gelmezdi.’ biçiminde bağırdığı, Nesrin Güran’ın da Narin’in annesi Yüksel Güran’a gerçek bağırdığı tespit edilerek, tutanak altına alındı.”
İddianamede, Narin Güran’ın cansız vücudunun bulunması sonrasında bulunduğu yerin net bir biçimde tespit edilmesi için ailenin alınan beyanlarına istinaden genel prestijiyle saat 18.40 ve sonrasına ilişkin kamera kayıtlarına öncelik verildiği belirtildi.
Dosyanın geldiği evrede ailenin tavır ve davranışları dikkate alınarak Narin’e ilişkin en net son imajın Tavşantepe İlkokulu’na ilişkin kamerada olduğunun tespit edildiği söz edilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Narin Güran’ın 21 Ağustos günü saat 15.11’de kamera açısından çıkarak ikametine giden patikaya yöneldiğinin net tespiti karşısında başka tüm kayıtlar ve kanıtlar tekrar irdelenerek bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi’nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ilişkin kamera açısına birebir gün saat 15.41’de kuşkulu bir aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu belirlendi. Kamera saatine nazaran 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi civarından ayrıldığı, kelam konusu aracın kırmızı renkte olduğu tespit edildi. Kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar’ın kullanımında olan araç olduğu açıkça belirlendi. Narin’e ilişkin cansız vücudun bulunması sonrasında ailenin sürecin başında itibaren tutarsız beyanları, Narin’in 21 Ağustos’ta saat 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’ne meyyit olarak bırakıldığı kamera kayıtlarından tespit edilmesine karşın olayın en başında alınan beyanlarda Narin’i en son saat 17.00 ve 18.40 sıralarında gördüklerine dair beyanları, ailenin birinci resmi ihbarı 20.43’te yapmış olması, arama çalışmalarını yanlış yönlendirmek hedefiyle daima kolluk görevlilerini takip ederek bilgi almaya ve dinlemeye çalışmaları, Suriyeli vatandaşların yaşadığı bölgede bulduklarını beyan ettikleri bir terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışmaları, elektrik tellerini birbirine çarptırmak suretiyle yangın çıkarmaları, cesedin bulunmasının akabinde ortalarında çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine söyledikleri kelamlar ve kullandıkları sözler ile ele geçirilen ve incelenen cep telefonlarında olay gününe ilişkin bildiri ve görüşme içeriklerini tümüyle silmiş olmaları dikkate alındığında organize biçimde yaşanan olaydaki maddi gerçekliği saklamaya çalıştıklarının net bir biçimde anlaşılması karşısında 23 kuşkulu gözaltına alınmıştır.”
“CANSIZ VÜCUDU SALİM GÜREN VERDİ, YOK ETMEMİ İSTEDİ”
İddianamede, kuşkulu Nevzat Bahtiyar’ın yer gösterme süreci sırasındaki şu tabirlerine yer verildi:
“Narin’in cansız vücudunu Salim Güran bana verdi ve yok etmemi istedi. Karşılığında 200 bin lira para vereceğini aksi takdirde bana ve aileme ziyan vermekle beni tehdit etti. Bunun üzerine cesedi Salim’in aracından alarak kendi kullandığım araca battaniyeye sarılı vaziyette bıraktım. Daha sonra ahırımdan aldığım gübre çuvalına cesedi bırakarak Eğertutmaz Deresi’ne götürüp, dere kenarında suyla birleşme noktasına bırakıp, üzerini taşlarla kapattım.”
SALİM GÜRAN’IN ARACINDA NARİN’İN SAÇI TESPİT EDİLDİ
Şüpheli Nevzat Bahtiyar’ın bu beyanı üzerine ahırında yapılan incelemede temin edilen gübre çuvalları üzerindeki seri numaraları ile cesedin konulduğu gübre çuvalının seri numaralarının ardışık olduğu ve çuvalların benzeri olduklarının tespit edilerek tutanak altına alındığı belirtilen iddianamede, “Salim Güran’ın aracının gönderildiği Van Jandarma Kriminal Laboratuvarında yapılan ayrıntılı incelemede, aracın sağ art kapı iç kısmı üzerinde elde edilen kıl numunesinin Narin’e ilişkin olduğu, kuşkulu Salim ve Nevzat’ın araçlarında yapılan ayrıntılı incelemelerde alınan toprak numunelerinin karşılaştırılmasında her iki araç içerisinden alınan toprak numunelerinin benzeri oldukları tespit edildi.” bilgisine yer verildi.
HTS ve baz istasyonu kayıtlarına nazaran olay anında şüphelilerin tıpkı konutta olduğu tespitine yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Dosya kapsamında bulunan HTS tahlil raporları, dar alan baz çalışmasına ait eksper raporu dikkate alındığında tüm şüphelilerinin ikamette bulunduğunun net bir biçimde ortaya konulması, zaman ve mekan birliği içerisinde olan şüphelilerin fikir ve aksiyon birlikteliği içerisinde iştirak iradesiyle hareket ederek öldürme hareketi üzerinde ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebep ve saikle Narin Güran’ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı cürmü müşterek fail olarak işledikleri konusunda kâfi kuşkunun oluştuğu kanaatine varılmıştır.”
