DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, Suriye’de Alevilerin ağır olarak yaşadığı Lazkiye, Tartus, Ceble ve Humus bölgelerinde başlayan ve yüzlerce insanın vefatına neden olan olaylara ait ortak yazılı açıklama yayımladı. Yapılan açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“EN AĞIR FORMDA LANETLENMELİDİR”
*Tüm dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşanıyor. Suriye bir kere daha savaş siyasetleri ve kanla sınanıyor. Savaşı ve şiddeti araç olarak kullanan emperyalist güçler coğrafyayı kana bulamaktan vazgeçmiyor.
*Suriye’de Alevilerin ağır olarak yaşadığı Lazkiye, Tartus, Ceble ve Humus bölgelerinde, cihatçı-mezhepçi çetelerin katliamları dur durak bilmiyor. Yaşananlar yalnızca mezhepçi bir hücum olmaktan öte, tüm coğrafya üzerine büyüyen savaş planlarının göstergesidir.
*Özellikle Alevi sivillere yönelik gerçekleştirilen bu katliamlar, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmaktadır ve en ağır halde lanetlenmelidir.
*Suriye, emperyalistler ve işbirlikçileri eliyle sürdürülen siyasetler sonucu yıkıcı bir iç savaşın acısını hala yaşamaktadır. Türkiye’nin de dahil olduğu bu süreç bölgenin tamamını karanlığa sürüklemiş ve emperyalist çekişmelerin de tehlikeli boyuta gelmesini sağlamıştır.
“BİR SOYKIRIM PRATİĞİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
*HTŞ rejiminin muhalif kesitlere karşı izlediği inkâr ve katliam siyasetlerinin, devletleşme süreciyle birlikte resmî kolluk kuvvetleri eliyle sürdürülmesi, bu süreci daha da vahim hale getirmektedir.
*Artık ferdi çete hücumlarından öte, devletin kurumsal yapısı içinde planlanan ve uygulanan bir soykırım pratiğiyle karşı karşıyayız. Bu, sadece Suriye halkları için değil, bölgedeki tüm toplumsal dinamikler için büyük bir tehdittir. Devlet gücüne yaslanarak sürdürülen bu katliam siyasetleri, memleketler arası hukukun hiçe sayıldığını ve emperyalist güçlerin bu katliamlara dolaylı ya da direkt onay verdiğini göstermektedir.
*Şimdi de emperyalizm, Suriye’de yayılmacı siyaset ve müdahaleler ile etnik ve mezhepçi katliamlar üzerinden güçlerini denemektedir. Bu durum yalnızca Suriye değil, tüm Ortadoğu coğrafyasında demokrasi, özgürlük ve barış hayalleri için bir tehdit manasına gelmektedir.
“SALDIRILARA SON VERİLMELİ”
*Emperyalist güçlerin ‘yeni Ortadoğu düzeni’ olarak sunduğu bu müdahalelerin halklara kan ve zulümden öteki bir şey getirmeyeceği ortadadır. Ortadoğu’nun daha fazla çatışmaya değil, silahların susmasına ve barışa muhtaçlığı vardır.
*Suriye’de etnik ve mezhepçi çatışmaları sürdüren silahlı çetelerin desteklenmesinden, halklarla savaşı ve düşmanlığı körüklemekten geri durulmalıdır. İnsanlığa karşı işlenen bu cürmün sorumluları ortaya çıkartılmalı, taarruzlara son verilmelidir.
*Bugün gerçek bir özgürlük ve barış iradesi, ırkçı ve mezhepçi kışkırtmalara karşı antiemperyalist dayanışmayı ve bir ortada hayat yerlerini güçlendirerek sağlanabilecektir. Bizler dün olduğu üzere bugün de emperyalist savaşlara karşı, ülkemizde ve Ortadoğu’da tüm alanları barış sesleri doldurmaya devam edeceğiz. Cihatçı çetelerin azap ve katliamlarını lanetliyoruz.
