Diyarbakır’da yaşanan olay, 19 Eylül’de akşam saatlerinde, Çermik ilçesi kırsal Ağaçhan Mahallesi’nde meydana geldi. Çermik Hakan Bahçeci Anadolu Lisesi’nde ideoloji öğretmeni olarak misyon yapan Özgür Ekinci, bir meskenin bahçe duvarının önünde 8 kurşunla vurulmuş halde bulundu. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sıhhat takımları sevk edildi. Yapılan denetimlerde Ekinci’nin ömrünü yitirdiği belirlendi. Olay yerinde inceleme yapan jandarma grupları 8 boş kovan buldu. Ekinci’nin cenazesi Diyarbakır İsimli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin akabinde Bağlar ilçesindeki Yeniköy Mezarlığı’nda defnedildi.
Soruşturma kapsamında, olayla ilgili kuşkulu oldukları gerekçesiyle kardeşler R.A. ve C.A. hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Olay günü R.A.’nın Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine gitmek için Çermik’te bir araç kiralama şirketinden araba kiraladığı öğrenildi. Özgür Ekinci’den geriye Öğretmenler Günü’nde sınıfta çekilen pasta kesme anına ilişkin imgeleri kaldı.
‘EŞİME ULAŞAMAYINCA KAYGILANDIM VE ÇABUCAK EMNİYETİ ARADIM’
Özgür Ekinci’nin birkaç gün öncesinde tehdit edildiğini belirten eşi H.E., “Eşimi katlettiler. R.A., olaydan bir akşam öncesinde eşimi arayarak, aile büyüklerine gelip konuşmasını istemiş. Eşim o gün çıkmadan evvel de kendisine, bu türlü bir görüşme yapılacaksa tek başına gidilmemesi gerektiğini söyledim. Olay günü eşimin bana attığı fotoğraflardan sonra telefonu da hala kayıp. Şahıslarda mıdır? Nerededir onu da hala bilmiyoruz. Eşim 14 yıllık öğretmen ve çok iyi bir eğitimciydi. Eşim, çok uzun müddet tehdit altındaymış ve biz bunları maalesef ki olaydan sonra öğrendik. Bu faillerin bir an evvel bulunmasını istiyoruz. Maalesef ki eşim ayrıntılı bir biçimde bana bunları anlatmadı. Eşim, R.A. ile birlikte araçta giderken, ben en son kendisiyle görüştüğümde, ‘Siverek’e gideceğiz, ailelerin yanına gideceğiz’ dedi. Ben en son görüştüğümde öğlenden sonra 1 ile 2 ortasıydı. Ağır olduğumdan ötürü çok sık da arayamadım. En son aradığım vakit, eşim öncesinde Ağaçhanlı köyünde olduğuna dair bana fotoğraflar attı. Ben de orada ne işleri olduğunu sorduğumda, bana bir iki kesim hortum alacaklarını ve Siverek’e gideceğini söyledi. O biçimde bana yazdı. Ben en son artık aradığımda eşime ulaşamadım. Ulaşamayınca kaygılandım ve çabucak emniyeti aradım. Aradıktan sonra, ilçe emniyetine gittiğim vakit haber gelmişti. Ancak bana olay yerine gitmem konusunda müsaade verilmedi” diye konuştu.
‘EŞİMİN TELEFONU HALA KAYIP’
Eşinin telefonunun kayıp olduğunu söyleyen H.E., “Olay, 19 Eylül’de gerçekleşiyor. Hala bir yol katedilmedi. Hiç kimsenin bir sözünün alınmaması bizim içimizi parçalıyor. Buna ait herkesin misyonunu yapmasını talep ediyorum. Bunu bir nebze de olsa içimizin en azından rahatlaması için istiyorum. Eşim çok değerli bir insandı. Her şeyden evvel çok düzgün bir eğitimciydi. Eşim, silahlı taarruza uğradı. Eşimi katlettiler. Bu faillerin bir an evvel bulunmasını istiyorum. Olay günü eşimin bana attığı fotoğraflardan sonra eşimin telefonu da hala kayıp. Şahıslarda mıdır, nerededir onu da hala bilmiyoruz. Fotoğraflar aslında büyük kanıtlar içeriyor. Bu hususun da üzerinde durulmasını istiyorum” diye konuştu.
