Takvimler 1975’i gösterdiğinde dünyadaki sinema satışlarının yüzde 90’ını ve kamera satışlarının yüzde 85’ini bulunduran şirket, kesiminin tartışmasız en büyük deviydi. 1888’de kurulan ve 1975’lerde yıllık 10 milyar dolar gelir elde eden ABD menşeili şirket, her gün milyonlarca dolar net kar elde ederek büyüdükçe büyüyordu…
“BUNU BULDUĞUNU KİMSEYE SÖYLEME!”
Şirketin bünyesinde çalışan 25 yaşında bir mühendis olan Steve Sasson, bir gün Kodak’ın laboratuvarına girerek “Film gerektirmeyen bir kamera icat ettim” diyerek kısa vadeli sessizliğin kaynağı olur… Prototip kusursuz çalışır ve Kodak Yönetim Kurulu, Sasson’a “Bunu kimse görmesin. Eseri patentle ve kimseye söyleme!” diyerek adeta sansür uygular.
MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANMAZ…
Film rulolarının her birinden 15 dolar kazanan Kodak şirketi, rulosuz makine fikrini “ürkütücü” bulmuştu. En büyük ve net gelir kaynaklarından birinden olmak istemeyen şirket, Sasson’un bu buluşunu adeta sansürlemişti, ta ki…
DİJİTAL KAMERALAR PEYDAH OLDU!
Kodak ne kadar dirense ve Sasson’u durdurmayı başarsa da vakti durduramadılar. Takvimler bu defa 1995’i gösterdiğinde dijital kameralar artık inkar edilemez derecede yaygınlaşmaya başlamıştı. Rakipleri piyasaya kendini adapte etmek için efor gösterirken Kodak; tüm odağını sinemalara ve tek kullanımlık kameralara verdi. Bu da bir bakıma sonun başlangıcı oldu…
AKAN IRMAĞA KARŞI DURMAYA ÇALIŞAN KODAK…
1996’da Kodak, hala en bedelli 4’üncü şirket pozisyonundaydı ve tek kullanımlık kameraların satışları doruktaydı; sinema satışları da milyarlarca doları buluyordu. Fakat ırmak, akmaya devam ediyordu ve Kodak ise adeta karşısında durmaya çalışıyordu…
MİLENYUMLA BAŞLAYAN SÜRATLİ ÇÖKÜŞ
‘Milenyum çağı’ olarak da isimlendirilen 2000’lere gelindiğinde Kodak’ın sinema satışları; dijital fotoğraf makinelerinin artık neredeyse her konuta girebilecek kadar ucuzlaşıp yaygınlaşmasıyla düşüşe geçti. Şirketin gelirleri de tıpkı süratle önlenemez bir düşüşteydi…
TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK ZİYANI AÇIKLADI
2004’te sinema rulolarındaki düşüşün önlenemeyeceğini anlayan Kodak, dijital fotoğrafçılığa geçeceğini açıklasa da artık bu piyasada Canon ve Sony üzere epeyce büyük markalar, marketi ‘ele geçirmiş’ti…
2005’e gelindiğinde ise Kodak, 1.4 milyar dolar ile tarihindeki en büyük ziyanı açıkladı.
KAÇINILMAZ SON: İFLAS BAŞVURUSU
Dijital çağın beklentilerine gereken vakitte karşılık veremeyen Kodak, 2012’de iflas muhafaza müracaatında bulundu. 1888’de kurulan Kodak, 28 bin çalışanını işten çıkararak iflasını ilan etti. Şirket, ikonik sinema üretimini durdurarak patentlerini satmaya başladı.
2013’te iflastan çıkan Kodak, daha dar bir pazar olan ticari baskı ve görüntüleme teknolojilerine odaklanmaya başladı. Dijital baskı; ticari görüntüleme ve kimyasal eserlere odaklanan bir iş modeli geliştiren Kodak, eski günlerine kavuşamadı…