Türkiye Kurumsal İdare Derneği (TKYD) tarafından, Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) mesken sahipliğinde ‘Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Kurumsal İdare Uygulamaları’ paneli düzenlendi. EGİAD Yönetim Kurulu Lideri Kaan Özhelvacı, “Aile şirketlerimizi mümkün olduğunca yüksek teknoloji kullanımına ve yüksek katma pahalı üretime yönlendirmemiz gerekiyor. İhracata yönelecek aile şirketlerimizle dış ticaret açığımızı azaltmak; son 100 yıldır dünya iktisadından aldığımız sırf yüzde 1’lik hissesi büyütmek ve yüksek teknoloji ihracatında yüzde 3 barajını aşmak büsbütün bizim elimizde” dedi.
Kurumsal idare anlayışının Türkiye‘de tanınması ve gelişmesi emeliyle faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kurumsal İdare Derneği (TKYD), Anadolu’da kurumsal idaresi anlatmaya 2025 yılında da devam ediyor. TKYD, İzmirli aile şirketleriyle EGİAD Toplumsal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde buluştu.
EGİAD Toplumsal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi’nde “Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Kurumsal İdare Uygulamaları” Paneli’nin açılış konuşmalarını TKYD Yönetim Kurulu Lideri Dr. Tamer Saka, EGİAD İdare Konseyi Lideri Kaan Özhelvacı ve TAİDER Yönetim Kurulu Lideri Fatma Olten yaptı.
TKYD Yönetim Kurulu Lideri Dr. Tamer Saka, “Kurumsal idarenin, tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de yalnızca halka açık şirketlerin uyguladığı bir unsurlar bütünü olmaktan çıkıp, şirketlere yol gösteren, kolaylaştırıcı ve şeffaflığı artırıcı bir sistem haline gelmesini önemsiyoruz. Anadolu Seminerleri kapsamında gidilen vilayetlerdeki Sanayi ve Ticaret Odaları iş birliğiyle Anadolu’nun 50’ye yakın vilayetinde, 98 panel ile 7 bini aşkın ana hissedar ve profesyonel yöneticiye ulaştık. Bu seminerlerden edinilen deneyimler, hazırlanan rehber yayınlar ve uygun uygulamaların tanıtılması ile kurumsal idare anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyerek çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
Dr. Tamer Latife kelamlarını şöyle sürdürdü: “TKYD olarak, bu seminer çerçevesinde sizlerin yararına sunduğumuz değerli dayanaklardan biri ‘Kurumsal İdare Öz Kıymetlendirme Aracı’ olacak. Milletlerarası kuruluşlarla geride kalan 22 yılda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, farklı yapılarda uygulamaları hayata geçirmeye yönelik dayanak sunmak gayesiyle hazırladığımız rehberler ve Sermaye Piyasası Konseyimizce onaylanan metodolojileri kullanarak kurumsal idare derecelendirme hizmeti sunan üye kuruluşlarımızın katkılarıyla fiyatsız olarak sunduğumuz bu çalışma, kurumsal idare yapınızda güzelleştirmeye açık alanların neler olduğu ve bu gelişimi sağlıklı bir biçimde nasıl gerçekleştirebileceğinize dair sizlere kıymetli bir katkı sağlayacak.”
‘Yüksek teknoloji ve yüksek katma kıymetli üretim’ vurgusu
EGİAD Yönetim Kurulu Lideri Kaan Özhelvacı da, “Bir aile şirketinin başarılı olabilmesi için profesyonel idaresi benimsemesi ve stratejik kararlarını makul sistemler çerçevesinde alması gerekmektedir. Aile anayasası üzere araçlar, ortak kıymetleri ve beklentileri netleştirerek olası çatışmaların önüne geçer. Bağımsız idare konseyleri ise objektif bakış açıları getirerek büyüme stratejilerine daha sağlam bir temel oluşturur. Unutulmamalıdır ki kurumsallaşma sırf bir mecburilik değil, birebir vakitte bir fırsattır. Aile şirketlerimizi mümkün olduğunca yüksek teknoloji kullanımına ve yüksek katma kıymetli üretime yönlendirmemiz gerekiyor. İhracata yönelecek aile şirketlerimizle dış ticaret açığımızı azaltmak; son 100 yıldır dünya iktisadından aldığımız sadece yüzde 1’lik hissesi büyütmek ve yüksek teknoloji ihracatında yüzde 3 barajını aşmak büsbütün bizim elimizde. Yüksek teknolojinin sunduğu devasa potansiyel, aile şirketlerimizi dünya iktisadına süratle entegre edebilecek kıymetli fırsatlar sunuyor” halinde konuştu.
TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Lideri Fatma Olten ise, “TAİDER Aile İşletmeleri Derneği olarak, 65 ülkede örgütlenmiş, farklı dallardan 18 binden fazla aile şirketi üyesinin yer aldığı, İsviçre merkezli Memleketler arası Aile İşletmeleri Ağı’nın (FBN-I, Family Business Network International) Türkiye paydaşıyız. 2012 yılında, ‘Ailede Birlik, İşletmede Sürdürülebilirlik’ telaffuzuyla Türkiye’deki aile şirketlerinin kuşaklar uzunluğu devamlılığına önderlik etmek misyonuyla kurulduk. Bugün yaklaşık 300 aile şirketi ve 900 aile üyesi ile kuruluş prensiplerine bağlı olarak belirlediğimiz amaçlarımızı gerçekleştirmek üzere projeler ve etkinlikler yürütüyoruz” diye vurguladı.
Aile işletmelerinin üçüncü kuşağa geçme oranının yüzde 9 olduğunu kaydeden Olten, şunları ekledi: “Bu çok önemli bir oran. Dünya genelinde ise bu oran yüzde 11. Dünya iktisadında aile işletmelerinin hissesi yüzde 85 civarındayken, Türkiye’de bu oran yüzde 90-92 ortasında. Genç jenerasyonun şirket idaresine dahil edilmesi, onlara liderlik yetenekleri kazandıracak bir eğitim süreci gerektirir. Tıpkı vakitte, yaşça daha büyük üyelerimizle sağlıklı bir evre sürecini nasıl gerçekleştirebileceğimizi tartışıyoruz. Üç boyutlu bir bakış açısıyla ilerlerken, üniversite çağındaki gençlerimizi de bu fikre hazırlamaya çalışıyoruz” dedi.
Hiçbir şeyin eskisi üzere olmadığına değinen Aon Türkiye Eş-CEO’su Selda Oknas Tanbay, “Artık hiçbir şey eskisi üzere değil. Eski dünya yok ve farklı bir dünyaya hakikat gidiyoruz. Nasıl bir dünya olduğunu tam olarak tanımlayamıyoruz. Bu belirsizlik ortamında, iş yaparken attığımız adımları mümkün olduğunca uzun vadeli gayelere ya da en azından kestirim edilebilir sonuçlara yönlendirmemiz gerekiyor. Tahminen de daha kısa vadeli, somut adımlar atmalıyız. Umut var lakin gidecek de çok yolumuz var” halinde konuştu.
“Yeni jenerasyon farklı yollar tercih ediyor”
İnci Holding ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve EGİAD Danışma Kurulu Lideri Perihan İnci de “Bütün aile şirketlerinde bir kurumsallaşma hareketi görüyoruz. Kimisi başarılı oluyor, kimisi daha az muvaffakiyet elde ediyor. Klasik iş yapış modelleri üzerine yoğunlaşılıyor. Türkiye’de çalıştığımız firmalarda bunu deneyimleyerek gözlemledik. Büyük bedellere sahip aile şirketleri var. Lakin kuşaklar değiştikçe bu şirketler evrilmek zorunda kalıyor ve bu süreçte birtakım sıkıntılar yaşanıyor. Kurucuların belirlediği hedefler ve kıymetler sayesinde bu şirketlerde istikrar sağlanıyor. Birinci kuşaktan ikinci jenerasyona, hatta üçüncü kuşağa geçen şirketler var. Lakin ikinci kuşağa geçme oranının ne kadar düşük olduğunu gördük. Ayrıyeten, aile şirketlerinde gençler bile kendi şirketlerinde çalışmak istemeyebiliyor. Dünya süratle değişiyor ve yeni kuşak farklı yollar tercih ediyor” diye kelamlarına ekledi.
Çağdaş Cam A.Ş. CEO’su Serdar Pirinç, “İşlerin nizamlı bir formda yürütülmesi, şeffaf ve hesap verebilir bir kurum yapısının oluşturulması, aile olarak belirlediğimiz temel unsurlardan biridir. Ortamızda hiçbir vakit soru işareti oluşmadı. Şeffaf ve sürdürülebilir kıymet oluşturmak, kıymetli amaçlarımızdan biri. Dalda bedelli ve katma kıymeti yüksek adımlar atarken tıpkı vakitte başarıyı da amaçlıyoruz” halinde tabir etti.
İstanbul İktisat Araştırma Yönetici Ortağı ve TKYD İktisat Danışmanı Can Selçuki, ‘Türkiye’nin Politik ve Ekonomik Gündemi’ başlıklı konuşmasında şunları söyledi:
“Her şey Trump’ın seçilmesiyle değişmeye başladı diye düşünüyoruz fakat aslında o denli değil. Dünya, 2008-2009 global finansal krizinden beri farklı bir istikamete ilerliyor. 70’lerde başlayan neoliberal ekonomik büyüme artık sonuna ulaştı. Çok uluslu sistem sona yaklaşıyor ve ülkeler artık global büyümeye değil, kendi büyümelerine odaklanıyor. Ayrıyeten dünya ve Türkiye yaşlanıyor. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfus avantajı 2050’de artık geçerli olmayacak. Gençler ortasında önemli bir iş gücü ve yetenek açığıyla karşı karşıyayız.” – İZMİR
Reklamdır
