Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, hukuksuz bir biçimde cezaevine tutulan Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın 90 yaşındaki hukukçu annesi Gönül Özdağ’ı ve aile fertlerini Ankara Çankaya’daki konutunda ziyaret etti. Ziyarette İmamoğlu ve Yavaş’a, Zafer Partisi Genel Lider vekili Prof. Dr. Mehmet Ali Şehirlioğlu ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol da eşlik etti.
“KENDİMLE KALDIĞIM VAKİT, DAİMA SİZLERLE KONUŞUYORUM”
Anne Gönül Özdağ, kendisine geçmiş olsun dileklerini ileten İmamoğlu’nu, “Size de geçmiş olsun. Olacak mı” biçiminde karşıladı. İmamoğlu da anne Özdağ’a, “Olacak, olacak anneciğim. Gerçek, hakikat kalır inşallah. Allah buluştursun, kavuştursun süratlice inşallah” cevabını verdi. Özdağ ve Silivri’de tutulan belediye liderleri, gazeteciler ve Seyahat tutuklusu Tayfun Kahraman ile görüşme talebine müsaade verilmediğini anne Özdağ ile paylaşan İmamoğlu, “10 aydır bize müsaade vermiyorlar. Sonra ben dedim ki, bari annemize gidip, geçmiş olsun diyelim istedik. Sağ olsun Mansur Liderimiz da bizi yalnız bırakmadı. Birlikte ziyaret edelim dedik, sağ olsun” dedi.
Anne Özdağ da hislerini, “Kendimle kaldığım vakit, daima sizlerle konuşuyorum. Hilal diyor ki, ‘Anne, tekrar ne konuşuyorsun’” kelamlarıyla lisana getirdi.
İmamoğlu, “annelik” kavramının gündeme geldiği buluşma, “Ben diyorum ki; bugünkü toplumda birtakım insanların vicdanlarında tortu kalmışsa bile, hani o, anneden kalmıştır. İnşallah onu açığa çıkarırlar yani” formunda konuştu.
“OĞLUNDAN ÇOK ÜLKE İÇİN ÜZÜLÜYOR”
Özdağ’ın kız kardeşi Hilal Özdağ, babasının yazdığı bir kitabı İmamoğlu ve Yavaş’a armağan etti. Anne Özdağ’ın talebi üzerine kitabın bir sayfasını rastlantısal olarak açan İmamoğlu, Özdağ’ın kaleminden, “Türk inkılabının bugünü, Türkiye’nin durumu ve geleceği” başlığını okudu. İmamoğlu, Türkiye’nin bugününe dair tespitlerin olduğu kitabı teslim alarak, “Bakalım o günden bugünü nasıl görmüş değerli hocamız” dedi.
Hilal Özdağ da annesinin TV’de gördüğü haberlere çok kızdığını ve sonlandığını belirterek, “Oğlundan çok, ülke için üzülüyor. Bizlere söylemek istediklerini, art geriye söylüyor. ‘Anne’ diyorum, ‘Tamam, gözünü seveyim.’ ‘O vakit, geçen sefer olduğu üzere, lütfen benim söylemek istediklerimi yaz kızım’ dedi. Şayet müsaadeniz olursa, zihninden geçenleri sizinle paylaşmak isterim” diye konuştu ve annesinin şu kelamlarını aktardı:
“BİR AİLEDEN SİLİVRİ’YE BİR NÖBETÇİ YETER”
*Evlatlarım; birkaç hafta evvel, Ümit’i ziyaret için Silivri’ye gitmeden evvel, bana, ‘Anne aman dikkatli konuş. Bak bir de 90 yaşındaki annemizi ziyaret için Silivri’ye gitmek zorunda kalmayalım’ dediler. Sonra, geçtiğimiz pazar günü, ‘Anne, salı günü Ekrem Lider ve Mansur Lider sana geçmiş olsun ziyaretine geleceklermiş.
*Aman anne, bu ziyaret basının daha da çok ilgisini çekecektir. Çok dikkatli konuşmak bak. Bir aileden Silivri’ye bir nöbetçi yeter’ dediler. ‘Hatta’ dediler, ‘Geçen seferki üzere düşündüklerini söyle, biz yazalım. Sen denetim et. Yazılı bir metne bağlı kal ki, belagata kapılıp gitme Silivri’ye dek’ diye eklediler. Ben de dedim, ‘Evladım, emekli de olsa, hukukçuyum. Anayasanın 26. unsuru değişti mi?
*Düşüncelerimi, tenkitlerimi tabir edemez miyim?’ Dediler ki, ‘İfade edersin lakin bunun bir bedeli olabilir. O bedel de Silivri’ye dek gitmene neden olabilir. Bizim vaktimizde ‘şaka gibi’ diye bir tabir yoktu. Lakin şimdilerde var, o denli değil mi? Ve bu söylediklerim, sahiden latife, lakin berbat bir latife üzere değil mi?
“SİZLERDEN TÜRKİYE İSMİNE TEK BİR İSTEĞİM VAR”
*Ben, 1950’lilerin sonlarında İstanbul Hukuk Fakültesi’nde okurken, Gazetecilik Enstitüsü’nün iki yıllık programından da mezun oldum. Ve o vaktin Vatan Gazetesi’nde, stajyer muhabir olarak çalıştım. Bağımsız yargı, bağımsız basının sağlıklı bir demokrasinin vazgeçilmez organları olduğunu bilirim. Demokrasinin organları, bağımsızlıklarını kaybettiklerinde, organ değil, araç haline gelirler.
*Neyse; en yeterlisi evlatlarımın ihtarlarına kulak verip, daha fazla bir şey söylemeyelim. Sevgili Ekrem Lider, Mansur Lider, siz bana geçmiş olsun ziyaretine geldiniz, beğenilen geldiniz, sefalar getirdiniz. Fakat sizlere de geçmiş olsun. Ekrem Lider, daha konuşmanız bitmemişti ki, hakkınızda soruşturma açıldı. Bildiğim kadarıyla yenileri de açılıyor.
*Aslında açılan soruşturmalara, hukuken bir önlem olan tutuklamanın, cezalandırma aracına dönüştürülmüş olmasına bakınca, doğrusu bütün ülkeme geçmiş olsun. Sizlerden Türkiye ismine tek bir isteğim var: Bir ortaya gelin, birlik olun, akıl ile bilim ile barış içinde, sağlıklı bir demokrasi için yürütmenin, yargının, yasamanın, bağımsız olduğu ve birbirini denetlediği bir sistem içinde, demokratik, laik, tam bağımsız Türkiye için çalışın.”
