İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturma halkasına bir yenisi daha eklendi.
Son aylarda hakkında yeni davalar, soruşturmalar yürütülen İmamoğlu hakkında, bu sefer üniversite diplomasının düzmece olduğu argümanıyla ‘resmi evrakta sahtecilik’ soruşturması başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “ihbarlar” üzerine soruşturma başlattığı öğrenildi. Soruşturmanın, “Yüksek Tahsil Kurulunca (YÖK) hazırlanan rapor ile ilgili İmamoğlu’nun diplomasının geçersizliğine ait tespitlerin yer alması” üzerine başlatıldığı ileri sürüldü.
İmamoğlu’nun, Türk Ceza Kanunu’nun 204 (resmi dokümanda sahtecilik) ve öbür hususlarında belirtilen suçlama kapsamında, 26 Şubat’ta söz vermesi için davet edildiği belirtildi.
İstanbul Üniversitesi Toplumsal Bilimler Enstitüsünden aldığı Transkript dokümanı 16 Ağustos 2017 tarihini taşıyor. Burada, diploma programının İşletme Anabilim Kısmı İnsan Kaynakları İdaresi, Tezli Yüksek Lisans Programı (Örgün Öğretim) olduğu belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üniversite diploması sıkça tartışma konusu olmuştu. Şu günlerin en değerli “diploma olayı” ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması.
Diplomada, periyodun İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda ile İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Kurtuluş’un imzası var.
İmamoğlu, 1990’da Girne ABD Üniversitesi’nin İşletme Fakültesi’ne kayıt yaptırıyor. Bir yıl sonra da, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yapıyor. Teze nazaran, yatay geçişi yasal değil. Münasebetiyle diplomasının da geçerli olmayacağı vurgulanıyor.
Muhalefet bölümünde baba Hasan İmamoğlu’nun ANAP Trabzon Vilayet Başkanlığı devrinden beri Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ile tanıştığı ve yatay geçişe Alemdaroğlu’nun takviye olduğunu öne sürdü. Bu mevzuyu Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’na sordum. Şunları söyledi:
TEZGAH KURULUYOR
“Sayın Ekrem İmamoğlu’nun babasını hayatımın hiçbir periyodunda tanımadım. İmamoğlu’nun 1990’da yatay geçiş yaptığını ve benim tesirli olduğum öne sürülüyor. Benim o tarihte hiçbir idari vazifem olmadığı gibi, Anabilim Dalı Başkanı da değilim. Ayrıca o günün Rektörü Prof. Dr. Cem’i Demiroğlu’na karşım. Bu nedenle de üniversitede yatay geçişte katiyetle tesirli olmam kelam konusu olamaz. Ben nakilden yıllar sonra yani 31 Aralık 1997’de İstanbul Üniversitesi Rektörü oldum. Dış ülkelerdeki üniversitelerin denklik bahisleri büsbütün YÖK’e ilişkin olup üniversitelerin bu mevzuda hiçbir yetkisi yoktur. Bana nazaran Ekrem İmamoğlu’na her tarafıyla tezgah hazırlanıyor. Yani İmamoğlu’nu devre dışı bırakmaya çalışıyorlar. İmamoğlu yıpratılmak isteniyor.”
TAMAMEN DEDİKODU
Baba Hasan İmamoğlu’na, oğlunun KKTC’den, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişinde Alemdaroğlu’nun dayanak olup olmadığını sordum:
“Türkiye’de bu türlü bir dedikodu düzeneği olmamalı. O zaman Kemal Bey rektör müydü bilmiyorum ancak ne ben tanıyordum ne de Ekrem tanıyordu. Yatay geçiş yapan yalnızca benim oğlum değildi. O vakit tıpkı fakülteden sanırım bir hafta 10 gün içinde yaklaşık 11 kişi daha nakil yapmış. Bu nakiller şahsa ilişkin bir durum değil. Yasadışı bir durum kelam konusu değil. Ayrıyeten bu oğluma has bir durum da değil.”
FUTBOLU İSTİYOR
İmamoğlu’nun lise yıllarında futbol tutkusu üzerine baba Hasan İmamoğlu, İstanbul’da bir iş adamı arkadaşıyla konuşmuş. O, çocuklarını Kıbrıs’a üniversiteye göndereceğinden kelam ediyor. Ailesi onun inşaat mühendisi olmasını istiyordu. Fakat, İmamoğlu, mühendisliği kazanamadı. Babası, “Kıbrıs’ta bir imtihan var ona gideceksin” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin inşaat mühendisliğini yazmasını istedi. Girne’de Amerikan Üniversitesi de açılmıştı. Oranın da işletme ve iktisat kısmı var. Amcası, onu inşaat fakültesini yazmaya ikna için uğraşırken, İmamoğlu İşletme Fakültesi’ne kayıt yaptırma konusunda amcasını üç gün içinde ikna etti. Artık o “İşletme Fakülteli Ekrem İmamoğlu” olmuştu. Üç arkadaşıyla birlikte Girne’de mesken tuttular.
YATAY GEÇİŞ YAPTI
Okul arkadaşı Murat, İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yaptı, öteki arkadaşlarından da öteki üniversitelere geçenler oldu. İmamoğlu da İstanbul Üniversitesi’ne geçiş için başvurdu. İmamoğlu, o süreci şöyle anlattı:
“Başvurum kabul edildi ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce işletmeye geçecektim. Geçişte bir talihsizliğimiz oldu, iki ders kabul edildi. İki dersin dışındaki bütün dersleri sıfırdan alacağım. Yani ben 2. sınıftan, 20 dersle başladım. Başarılı oldum. Üniversite ömrüm devam ederken ağır bir iş hayatım da başladı. Babamın işi olan inşaat işiyle haşır neşir oldum. Hatta eşimin yöneticisi oldum. Meşhur köfteci dükkanları açtım. Bu esnada yeniden duramadım hem fakülte grubunda hem üniversite ekibinde futbol oynamaya başladım.
AFTAN YARARLANDI
İstanbul Üniversitesi ile Türkiye şampiyonalarına gittik, Türkiye dördüncüsü olduk.
Üniversitede işletme fakültesinin de kalecisiydim. Grubumuz iki yıl üst üste üniversite şampiyonu oldu. Bu türlü keyifli spor hayatım var okuluma da gidiyorum. Derslerim düzgün derken üniversite bitti doğal iş hayatım çok ağır. Tam üniversite bitti, askerlik konusu var. Üniversitenin toplumsal bilimler fakültesinin insan kaynakları imtihanına girip kazandım. O periyot 3 ders verdim, biraz tembellik yaptım ve bıraktım. Sonra, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı periyodunda af çıktı ve programı bitirdim. Münasebetiyle İstanbul Üniversitesi Toplumsal Bilimler Fakültesi’nden İnsan Kaynakları mastırım var.”
İmamoğlu, futbolu ve tahsilini birlikte sürdürdü. 1994’te mezun oldu. İmamoğlu, o devir sahiden tembellik etmiş. 2014’te bu programa kayıt yaptırmış, Af Kanunu çıktıktan sonra 2017’de lakin mezun olabilmiş.
