Aile sıhhati merkezi çalışanlarının 1 Kasım 2024’te yürürlüğe giren Aile Hekimliği Kontrat ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı yansısı sürüyor. Aile sıhhati merkezi çalışanı ebe ve hemşireler bugün yeni yönetmelikten kaynaklanan fiyat kesintilerine itiraz dilekçesi vermek emeliyle İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne geldi.
Dilekçelerin teslim edilmesi öncesinde ebe ve hemşireler, Tüm Aile Sıhhati, Sıhhat Memuru, Acil Tıp Teknisyeni, Hemşire ve Ebe Derneği (İSAHED), Türk Sıhhat Sen, Hemşireler ve Tüm Sıhhat Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN), Hürriyet Sıhhat Sen’in de iştirakiyle , İl Sağlık Müdürlüğü önünde aksiyon gerçekleştirdi.
“ELEMAN DEĞİLİZ”
Aile sıhhati merkezi çalışanı ebe ve hemşireler “Hemşireyiz, ebeyiz, eleman değiliz”, “Devletin memuru fakir olamaz”, “Yarın çok geç olacak, aşıları kim yapacak?”, “Bakan bizlere bakmıyor”, “Bakan istifa” sloganları atarak performansa dayalı maaş sistemine karşı ses yükseltti.
Eylemde, (İSAHED) Genel Başkanı Vildan Aydın, Türk Sıhhat Sen İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Murat Atalar, Hürriyet Sağlık Sen Genel Başkanı Erdoğan Çakmak ve HEP-SEN ismine Neslihan Komser açıklamalarda bulundu.
“27 BİN ARKADAŞIMI SAĞLIK BAKANI GÖRMÜYOR”
Tüm Aile Sıhhati, Sıhhat Memuru, Acil Tıp Teknisyeni, Hemşire ve Ebe Derneği (İSAHED) Genel Lideri Vildan Aydın şunları söyledi:
*Beni ve bu sistemde hizmet veren 27 bin arkadaşımı Sağlık Bakanı görmüyor. Bugün buraya kim bilir kaçıncı kere geldik. Her geldiğimizde biraz daha üzgün biraz daha kırgın, biraz daha kızgın geliyoruz.
*1 Kasım’da yayınlanan yönetmelikle artık bıçağın kemiğe dayandığı yerdeyiz. 10’larca bakanlık vazifelisi, oturdular, günlerce çalışıp, matematik bilimini temelinden sarsıp bir ödeme modeli yayınladı.
*55 bin parametreye bağlanan ödeme sistemi içerisinde ebeye, hemşireye 0 bilmem kaç buçukluk sayılarla tanımlanan ve de üstelik kendi vazifesi olmayan işlerle ilgili ödeme tanımlanmış.
“ÜCRETİMİZ KESİLİYOR”
*Doktor muayene yapmazsa fiyatımız kesiliyor. Bugün aile sıhhati merkezinde vazifeli bir tabip obezite taraması yapmazsa benim fiyatım kesiliyor. Bugün ünitede çalışan aile tabibi tansiyon hastasını takip etmezse, benim fiyatım kesiliyor.
*Aile sıhhati merkezine 6 ay mühletle bir hasta gelmezse benim fiyatım kesiliyor. Lakin bunlar uygun günlerimiz. Zannediyorum ki, önümüzdeki ay tüpçü tüpü takmazsa benim fiyatım kesilecek, sütçü sütü satmazsa, mühendis doğru projeyi yapmazsa tekrar benim fiyatım kesilecek.
*Bir de bunun üzerine, hasta memnuniyeti üzerinden ödeme yapıyor. Teşekkür ediyoruz, bizden şad hastalarımız üzerinden bize ödeme yapmış Sıhhat Bakanlığı. Sizlerle paylaşacağım. Hasta kuruma gelmiş, mutlu olmuş.
*Bunun için ünitedeki aile doktoruna 2 bin küsür tl ödeme yapılmış. Ünitedeki ebe, hemşireye ne kadar yapılmış biliyor musunuz? 221 tl 47 kuruş. Sıhhat Bakanlığı’na sesleniyoruz. Biz size 440 lira verelim, bu parametreyi kaldırın siz bizi mutlu edin.
*Bu sistem ebe, hemşirelerin üzerinden yürüyor. Onlarca aşıyı, salgın vaktinde yüzlerce aşılamayı biz yaptık. Hamileyi, bebeği, çocuğu biz takip ediyoruz.
*Toplumun sağşığını biz koruyoruz. Kendi misyon tarifimiz üzerinden, insani yaşamamıza yetecek fiyatlarla bize ödeme yapın diyoruz. Lakin yok, ısrarla her planlamada, her işi bize yaptırıp ödemeyi diğerine yapıyor bu sistem.
*Haksız, hukukuz, çalışma maddesine karşıt bir halde kesilen fiyatlarımızın iadesi için bugün Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’ne dilekçe vermeye geldik. Lakin, bu tertip bu türlü giderse bir daha geldiğimizde, öbür cebimizdeki istifa dilekçelerimizi vereceğiz.
*Artık sistemde ebelerin, hemşirelerin durmasını gerektirecek bir şart kalmamıştır. Toplumun sıhhatini gözettiğimiz için, mesleksel onurumuz için devam ediyoruz. Fiyat almadan iş yapmanın tek bir karşılığı var, bunun ismi köleliktir.
*Biz köle değiliz, ebeyiz, hemşireyiz. Ve artık işimize gelmiyor. Bir daha geldiğimizde istifalarımızı vermek için geleceğiz buraya. Ebesiz, hemşiresiz kalacaksınız.”
“ARKADAŞLARIMIZ MAĞDUR EDİLDİ”
Türk Sıhhat Sen İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Murat Atalar, sendika tarafından, HYP tarama ve takip süreçleri nedeniyle aile sıhhati çalışanlarının maaşlarından yapılan kesintilerle ilgili Sıhhat Bakanlığı’na müracaatta bulunulduğunu belirtti. Atalar şöyle konuştu:
*Sendikamız tarafından Sıhhat Bakanlığı’na bir müracaat yaparak, aile sıhhati çalışanlarının kendilerinden kaynaklı olmayan HYP tarama ve takip süreçleri nedeniyle maaşlarında yaşanan düşüşlerin giderilmesi talep edilmiştir.
*Bu arkadaşlarımız kendileriyle hiç bir ilgisi bulunmayan bir süreç nedeniyle mağdur edilmektedirler. Bu hususta düzenleme yapılarak bu mağduriyetin bir an evvel giderilmesi gerekmektedir.
ÇAKMAK: SAYIN SAĞLIK BAKANI BİZİ GÖRMÜYOR
*Sayın Sağlık Bakanı bizi görmüyor. Çünkü işine gelmiyor. Görmesi gerekenleri görüyor. Oturmuş orada 3-5 tane yandaşıyla, buradan götürdükleriyle oradan toparladıklarıyla, hayatında saha nedir bilmeyenlerle bir yönetmelik yapmış.
*Eğer bir ülkenin iktisadı yalnızca trafik cezası, bizden gelen vergilerle devam ederse bizim 3 kuruşumuza da gözlerini dikerler. Ebe-hemşire, Sıhhat Bakanlığı’nın mevcudunun 3’te 2’si.
*Değil Bakan, Türkiye’de hiçbir bürokrat, hiçbir siyasetçi bunu göz arkası edemez. Bizi yok kararında sayamazsınız, sayamayacaksınız. Buna müsaade vermeyeceğiz.”
KOMSER: EN KIYMETLİ MESELEMİZ GÜVENLİK
Hemşireler ve Tüm Sıhhat Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) ismine konuşma yapan Neslihan Komser ise aile sıhhati merkezi çalışanlarının karşı karşıya olduğu sorunlarla ilgili açıklamada bulundu. Aile sıhhati merkezi çalışanlarının en büyük sorununun güvenlik konusunda olduğunu belirten Komser şu tabirleri kullandı:
“Bugün burada aslında son çıkarılan yönetmelik üzerine yaşanan sıkıntıları konuşmak için değil, yıllardır kronikleşmiş problemlerin duyurulması ismine bir ortadayız. Öncelikle güvenlik sıkıntıları var. En kıymetli sıkıntımız bu. Onun dışında olumsuz kurallarda halka hizmet vermek zorunda bırakılıyoruz. Bunlarla da baş etmek ismine bugün burada sesimizi yükseltiyoruz.”
Hemşire Birgül Zeytun: Görülmemekten, üvey evlat üzere muamele görmekten çok yorulduk artık
Hemşire Birgül Zeytun, yaklaşık 15 yıldır aile sıhhati merkezinde çalıştığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Susturulmaya çalışıyoruz lakin artık susmak istemiyoruz. Hak kaybımızı geri kazanmak istiyoruz. Görülmemekten, üvey evlat üzere muamele görmekten çok yorulduk artık. Pandemide, zelzelede her yere canı gönülden atılıyoruz. Cimer’e ben kendim dahi yazdım, aşı aykırıları vesaire. Lakin geri bildirimler daima olumsuz. Artık bizi görün, duyun, biz de varız. Çok seviyorum işimi. Bana daima dediler ki, işini çok seversen yorulmuş sayılmazsın. Fakat ben artık çok yoruldum.”
