AJANSSPOR – HABER
Hüseyin Yücel, 29 Aralık’ta gerçekleştirilecek Beşiktaş İnanılmaz Kongresi öncesinde Çanakkale’deki bir otelde taraftar derneklerinin temsilcileriyle bir ortaya geldi.
“Oyuncuların özgür kalma riskini alamazdık”
Hasan Arat’ın ani istifasından sonra tüzük gereği başkanlığın şahsına ve idare şurasına kaldığını hatırlatan Yücel, Beşiktaş’ı terk etmediklerini, “En makûs gün bugün ise bugün de Beşiktaş.” diyerek Beşiktaş’a sahip çıkma kararı aldıklarını söz etti.
Gitmaleri durumunda Beşiktaş’ın şu an denetleme şurasına kalacağını aktaran Yücel, “Ve telafisi mümkün olmayan çok önemli meşakkatlerle uğraşacaktık, hem maddi hem manevi. Zira oyuncuların iki ay maaşı ödenmediği takdirde hem tüm kontratlarını talep edebiliyorlar hem de hür kalıyorlar. Biz bu riski alamazdık, o yüzden sahip çıkma kararı aldık.” diye konuştu.
Gerek toplumsal medyada gerekse mevcut adaylar ortasında ya da mayısta aday olmayı düşünenlerin evvel kendilerini “kalkışma” ile suçladıklarını, daha sonra “tüzük gereği atanmış başkan” dediklerini aktaran Yücel, kelamlarına şöyle devam etti:
“Bizler zati kendi içimizde toplanıp karar almıştık ve lider seçildiğimden çabucak 2-3 gün içinde idare heyetini topladım ve ‘Arkadaşlar biz tüzük gereği atanmış bir başkan ve yönetim kurulu olmaktan çok, topluluğun teveccühünü kazanmış, topluluğun inanç oyunu almış bir başkan ve yönetim kurulu olarak devam etmemiz çok daha doğrudur.’ dedim. O yüzden yönetim kurulu arkadaşlarımızla birlikte erken seçim kararı aldık.”
“İnşallah 29’u akşamı kazanan Beşiktaş’ımız olur”
Çift adaylı seçime gittiklerini hatırlatan Yücel, “İnşallah iyisi ne ise o olur, inşallah 29’u akşamı kazanan Beşiktaş’ımız olur. Çok değerli ve çok kritik bir seçime gidiyoruz. Beşiktaş’ın vizyonunun oylanacağı bir seçime gidiyoruz. Yalnızca Hüseyin Yücel, Serdal Adalı’yı değil, Hüseyin Yücel vizyonu ve Serdar Adalı vizyonunu oylayacaksınız. Ben bir adayın başka adaya nazaran vizyonu daha düzgündür manasında söylemiyorum ancak kendisi de zati tabir etti. Bizlerin yoğurt yiyişleri sahiden çok farklı. O yüzden kesinlikle seçime iştirak sağlamanız, Beşiktaş’ın geleceğini tayin etme açısından çok çok değerli.” diye konuştu.
“Beşiktaş’ın mali yapısını sürdürülebilir hale getireceğiz”
Projelerine değinen Yücel, Beşiktaş’ın mali yapısını sürdürülebilir hale getireceklerini, bununla alakalı iki temel projelerinin olduğunu anlattı.
Birinci projenin lansmanını yaptıklarını hatırlatan Yücel, “Bu, Beşiktaş Platformu olmasından çok bir Startup projesidir. Buraya önümüzdeki aylarda çok önemli fonlar alacağız, çok önemli iştirakler sağlayacağız. Öbür ikinci projem birazcık daha orta ve uzun vadeli Akatlar Projesi. Beşiktaş Basketbolu her yerde oynayabilir, her salonda oynayabilir fakat bu değerli araziyi değerlendirip Beşiktaş’ımıza mali manada güç katmamız gerekiyor. Buradan da 300 milyon dolar üzere bir sayı Beşiktaş’ımıza gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Bu türlü olduğu takdirde Beşiktaş’ın çok önemli problemleri da ortadan kalkmış olacak. Yani Beşiktaş bir manada kurtulmuş olacaktır. ” değerlendirmesinde bulundu.
“Bankalar Birliği projesinden katiyen çıkmalıyız”
Beşiktaş’ın belini büken en büyük sorunun Bankalar Birliği’ne olduğunu tabir eden Yücel, “Bankalar Birliği’nden çıkmamız elzem. Her ne kadar sayın Serdar Adalı ‘100 milyon avroluk borç arttırdılar.’ dese de bu 100 milyon avro borcun artışının sebebi, 50 milyon avrosu faiz ödemesidir. 20 milyon avrosu da geçmiş vergi borçlarından kaynaklanan borçların ödemesidir. Yani 70 milyon avro, kim seçilirse seçilsin, önümüzdeki sene de yeniden belinde, sırtında kambur olacaktır. O yüzden bu Bankalar Birliği projesinden katiyen çıkmalıyız.” dedi.
“Beşiktaş’ın düşmanı yeniden biziz, yeniden kendimiziz”
Süleyman Seba da dahil olmak üzere her liderin gidişinde dertler yaşandığını hatırlatan Yücel, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bunlar hiç Beşiktaş’ımızın prensip ve duruşuna yakışmayan davranışlar. Seçildiğimiz takdirde birinci işlerimden biri evvel taraftarla futbol grubunu barıştırmak, helalleştirmek. Daha sonra bir masa etrafında eski liderlerimizi toplayıp, topluluğa birlik ve beraberlik iletisi vermek. Son bir aydır beşerler kendi ortalarındaki sorunları çok önemli biçimde kişiselleştirdiler. Bir gün biri çıktı konuştu Beşiktaş’ın yatak odasını herkesin önünde anlattı. Öbür gün öteki bir arkadaşımız çıktı ona yanıt verdi. Öbür bir gün tekrar diğer bir arkadaşımız çıktı. Önümüzdeki günlerde Sayın Hasan Arat’ın televizyonlara çıkıp yeniden bir şeyler açıklayacağını duyuyoruz. Yani Beşiktaş’ın düşmanı yeniden biziz, yeniden kendimiziz. Tekrar kendi bacağımıza kendimiz sıkıyoruz. Bunun bir an evvel düzelmesi gerekiyor ve toplulukta birlik ve beraberlik ruhunu yakalamamız gerekiyor.”
“Ne çektiysek, liyakatli olmayan insanların futbola karışmalarından ötürü çektik”
Serdar Adalı’nın çok da fazla propaganda yapmasına gerek olmadığını lisana getiren Yücel, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Söyleyeceği iki tane cümle var. Birincisi, ‘Sizler Hasan Arat’ın devamısınız.’ dese tereyağından kıl çeker üzere sıyrılabilir. Öteki taraftan da dördüncü sefer seçime giriyor. ‘Bir sefer de beni deneyin.’ diyebilir. Şunu ben size temin ederim ve kelam veririm. Ne yaşadığımızı ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım çok yeterli biliyorlar. Hasan Arat’ın devamı üzere bir şey olmak, vizyon ve misyon manasında da kelam konusu dahil değil. Maalesef kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik bilhassa son gün 3-4 ay boyunca. Çok kez istifa etmeyi düşündük Yeni bir yönetim kurulu takımı bulduk. Geçmiş periyottan 15 arkadaşımızdan yalnızca 2 arkadaşımızla devam ediyorum. Futbol yapılanmasıyla alakalı idare konseyinde yeni bir icra kurulu oluşturacağız. Burada futboldan anlayan yönetim kurulu üyelerimiz olacak, birebir biçimde dışarıdan profesyonellerin de yalnızca işi futbol olan, bu işi bilen insanlardan yararlanacağımız bir takım olacak. Son 3 ay ne çektiysek, liyakatli olmayan insanların, idare heyetimizde bulunan birtakım arkadaşların futbola karışmalarından ötürü çektik. Hepimiz maç izleyebiliriz, hepimiz futbolu sevebiliriz lakin bu bir iş, bunun profesyonelleri var. Bu işi bilenlere bırakmamız gerekiyor.”
