Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve Emekliler Federasyonu (EYT-EF) Bakırköy’deki Özgürlük Meydanı’nda aksiyon düzenledi. EYT-EF’nin davetiyle bir ortaya gelen emekliler, EYT’liler, BAĞ-KUR’lular ve işçilerin bir ortaya geldiği harekette emeklilerin ve emeklilik bekleyen işçilerin badireleri ve talepleri lisana getirildi.
Eylemde emekliler cüzdanlarını yere atarak emekli maaşlarını protesto ederken, tescil sorunu nedeniyle emekli olamayan BAĞ-KUR’lu esnaf ise yere anahtar atarak protesto aksiyonunda bulundu. Eylemde, EYT-EF Genel Başkanı Arzu Lastikçi basın açıklamasında bulundu. Açıklama şu halde:
“BU SES HALKIN”
*Bugün Bakırköy’den bizlerin sesini duymayan, alın terimizin karşılığını vermeyen, geçinemeyen ve hakkını alamayan, emekli ve işçilerin sefaletini görmezden gelenlere, hak İçin, adalet İçin, insanca hayat için, tek ses, tek yürek olarak yeniden yine haykırmaya geldik.
*Bu ses halkın sesi, bu ses haklının sesi, bu ses mazlumun ve mağdurun sesi. Bu sesi duyun artık duyun sayın iktidar sahipleri.
“KABUS YILI SEFALET YILI OLDU”
*Ülkenin mihenk taşları en kidemli emektarları emekliler, varlığını ve emeklerini ülkesine adayan, katma bedel üreten, ömrünün 2. baharında refah ve huzur içinde yaşaması gerekirken, ekmek kederine ve ömür çabasına düşürülen emekliler…
*Tarihimizde yaşamadığımız kara ve kabus dolu günler altındayız. Bu durumun müsebbibi olan ey iktidar sahipleri dinleyin. Emekliyi bitirdiniz. Hayatını çökerttiniz. 1 dilim ekmeğe muhtaç ettiniz. Armağan ettiğiniz yıl, utanç yılı, kabus yılı sefalet yılı oldu.
*Çarşıya pazara gidemiyoruz. En insani ve temel gereksinimlerimizi alamıyoruz. İnsan içine çıkamıyoruz. Emeklimizi enflasyona ezdirmedik diyorsunuz. Bizler enflasyon canavarına silindir üzere ezdirildik. Yıllarca verdiğimiz emekleri yok ettiniz. Döktüğümüz alın teri mükafat yerine, çöpün başında ekmek aramak, pazarın çürük çarığında dolanmak için miydi?
*75-80 yaşına gelen emeklileri iş arar hale getirdiniz. Her lafın başında baş tacı emeklimiz dediniz. Lakin bu kelamın hakkını vermediniz. Horgördünüz. Umursamadınız. Aylardır feryat eden emeklinin çığlıklarını işitmeyip, duymazdan geldiniz.
*16 milyon insanımızı çaresizliğe itip, buhrana soktunuz. Kendi öz vatanımızda, kuru ekmeğe muhtaç edilmek, hangi toplumsal devlet anlayışına sığar? Tahlil yerine sabır ve şükür telkin ettiniz. Baht dediniz yazgı.
*Ülkenin mihenk taşı emektarlarını kendi ellerinizle sefalete mahkum edip, buna yazgı diyemezsiniz. Açlık bizim bahtımız değil, olamaz.
“GARABET YASA”
*Devletin dini adalettir. Yıllardır hasret kaldığımız adaleti istiyoruz. Sefaletin başlangıcı, 2008 de ıslahat ismi altında çıkarılan garabet yasa ile başladı.
*Aylık bağlama oranları düşürüldü. Bağımsızlığını yitiren TÜİK’in kalem oyunuyla gerçeği yansıtmayan enflasyon oranları ile soframızdan ekmeğimiz alındı.
*Talimatla değil adaletle vazife yapan TÜİK istiyoruz. Açlık hududunun 20 bini, yoksulluk hududunun 70 bini aştığı ülkemizde, başlangıç fiyatı olan minimum fiyat 35 bin TL altında olmamalı, en düşük emekli maaşı, dul ve yetimler de dahil olmak üzere 50 bin TL’nin altında kalmamalı.
*Ekonomi ve maliye önlemleri, milleti fakirleştirme siyasetlerine dönüştü. Yönetilemeyen siyasetler sonucu oluşan krizlerin faturasını Biz EYT’li emeklilere kestiniz. Maliyet ve yük hesabıyla, algı yaparak 14 milyon emeklimizi toplumun önüne attınız, günah keçisi ilan ettiniz.
*Eğer iktisat krize girdiyse bunun sebebini EYT’li emeklilerde aramayın. Kur muhafazalı mevduata ayrılan trilyonlarda arayın. Hazineden garanti edilen projelerde arayın. 13 milyon kaçak ve sığınmacıya yapılan harcamalarda arayın.
*Borçlarını sildiğiniz, vergi aflarını sağladığınız yandaşlarda arayın. 3-5 maaş alan bürokratlarda arayın. Prestijden tasarruf olmaz deyip, israf edenlerde arayın. Emekçi, işçi ve emekliye gelince kaynak yok deyip, şaşa ve debdebe içinde yaşatılan, servetine servet katılan memnun azınlıkta arayın. SGK’yı hortumlayanlarda arayın. EYT’lilerle uğraşmayın.
“DİLENCİ DEĞİL EMEKLİYİZ”
*Yıllarca primlerini peşin peşın ödemiş, alın teri ve emek sahipleri Türkiye Cumhuriyeti’nin asli ve öz evlatlarına haksızlık etmeyin. Adil olun. 16 milyon emekli, dul ve yetimler olarak, sadaka istemiyoruz. Dilenci değil emekliyiz.
*Primlerimizin ve emeğimizin karşılığını istiyoruz. Özel banka ve sandık emeklilerinin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBBES emeklilerinin, emekçi ve memur emeklilerinin aldığı tüm haklardan faydalanmasını istiyoruz.
*Emekli maaşları ortasındaki adaletsizliğin giderilmesini ve adil bir fiyat sistemi için intibak yasasının çıkarılmasını, aylık bağlama oranlarının yine yüzde 70’lere yükseltilmesini istiyoruz. İnsanca, onurumuza yaraşır bir biçimde yaşamak istiyoruz.
*EYT sorunu kökten çözüldü mü ? Hayır. Kelam verdiler. Hükümet söz verdi. Dönemin Bakanı kamuoyuna açıklama yaptı. 99 öncesi tüm haklar verilecek dedi. Prim sorunu olmayacak dedi. Ne yaptı mağdurumuz?
*99 öncesi 5000 prim ve 3600 kısmi emeklilik için eksik olan primlerini SGK’ya giderek doğum ya da askerlik borçlanması yolu ile tamamladılar. Nasıl tamamladılar? Yakınlarına bankalardan kredi çektirerek, borç alarak, ekmek teknesi pilav aracını satarak SGK’ya borçlandı. Ne oldu sonrasında?
*Yasayı eksik çıkardılar. İki hakkımızı masada bıraktılar. 5000 prim ve kısmi emeklilik. 1,5 milyon insanımızı borçlu ve işsiz ortada bıraktılar. Biz, bizi yönetenlere, devletin bakanına inandık güvendik. İtimadın bedelini en ağır formda ödedik. 25 yıldır bu zulüm devam ediyor.
“99 ÖNCESİ FORMUYLA İŞE GİRDİĞİMİZ KOŞULLARI GERİ İSTİYORUZ”
*El konulan, bizim kazanılmış hakkımızdır, alın terimizdir. Pazarlığı olmaz. Dünyanın neresinde görülmüş yasaların vatandaşın aleyhine geriye gerçek yürütülmesi? Kimseden bağış lütuf istemiyoruz.
*Anamızın ak sütü üzere helal hakkımızı ve 99 öncesi biçimiyle, işe girdiğimiz kuralları geri istiyoruz. Yaş haddini kaldırdık dediniz. Kısmi emeklilikte 58-60 yaş olan yaş haddini kaldırmadınız. Verilen kelam senettir, borçlandırır.
*Sözünüzü tutun. Masada bıraktığınız 5000 prim ve kısmi emeklilik haklarımızı teslim edin. Bu hakları alana kadar and olsun ki vazgeçmeyeceğiz. Geri adım atmayacağız.
*1982 yılına kadar dayanan tescil sorunu yaşayan emeklilik haklarına kavuşamayan BAĞ-KUR’lu esnaf ve sanatkarımızın tescil sıkıntısının tahlilini, eşitlik ve adalet prensibi gereği; 9000 prim değil 99 öncesi SSK’lıların sahip oldukları 5000 prim haklarını, kısmi emeklilikte de 5400 değil tekrar SSK’lıların sahip olduğu 3600 prim günlerini istiyoruz.
*İhya mağduriyetinin giderilmesini, toplamda değil muhtaçlığı kadar prim satın alabilmesini istiyoruz. Staj ve çıraklık sigorta mühleti başlangıcının emeklilik başlangıcı olarak sayılmasını, bayanlarımızın doğum borçlanmasında, doğum öncesi sigortalı olmak koşulunun kaldırılmasını, askerlik borçlanmasında da emekli sandıklarına tabi olanların SSK’lılarla birebir koşullara sahip olmasını istiyoruz. 8 Eylül 99 sonrası çalışma hayatına dahil olanlara, adil bir emeklilik sistemi getirilmesini istiyoruz.
*Mevcut emeklilik sistemi, ülkemiz çalışma şartlarına uygun değil. Mezarda emeklilik İstemiyoruz. EYT ve Emekliler Federasyonu olarak SGK kaynaklı tüm mağduriyetlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Emek ve alın terinin değerini bilmeyenlere karşı susmayacağız. Birbirimize sahip çıkacak, topyekün gayret edeceğiz. Vazgeçmeyeceğiz.
Basın açıklamasının akabinde, Türkiye Emekliler ve EYT’liler Birliği Genel Lideri Erdinç Aslan, Zafer Partisi GİK üyesi toplumsal güvenlik uzmanı Mehmet Akif Cenkci, Yeniden Refah Partisi Kartal İlçe Lider Yardımcısı Ercan Özçelik ve Bağkur Tescil Mağdurları Platformu Başkanı Mesut Kesik söz alarak mevzuya ait açıklamalarda bulundu.
