Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’deki son gelişmelerin akabinde Türkiye’nin süreçte rol alması gerektiğini savundu.
“Cumhuriyet Halk Partisinin Suriye konusunda hiçbir şey yapmadığını söylemek hakikat değil” diyen Kılıçdaroğlu, “O devir bu faaliyetlerde bulunan arkadaşlarımız tasfiye edilmemiş olsaydı, bilgi ve fikirlerine başvurulmuş olsaydı, ‘Hiçbir şey yapılmadı’ yanlışına düşülmezdi” biçiminde konuştu.
ÖZGÜR ÖZEL’E SİTEM
Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri Özgür Özel’in CHP’nin Suriye sorunuyla ilgili “yazılacak bir şey yapmadığı” özeleştirisine karşılık olarak yorumlandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gazeteci Murat Yetkin’in ‘Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı’nda CHP’nin neden yer almadığını sorarak özeleştiri vermiş; “CHP Ortadoğu kitabında neden yok? Zira yoktuk. Her şeyi yazmışsınız. Yazılacak bir şey yapsaydık onu da yazardınız” demişti.
Kılıçdaroğlu ise Yetkin’e verdiği demeçte Özel’e tenkitler yöneltti.
‘HİÇBİR ŞEY YAPILMADI’ DEMEK GERÇEK DEĞİL
Eski CHP lideri, Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye’nin süreçteki rolü üzerine değerlendirmelerini aktardı.
“Cumhuriyet Halk Partisinin Suriye konusunda hiçbir şey yapmadığını söylemek yanlışsız değil. Bölgeye barışın, istikrarın gelmesi için pek çok teşebbüsümüz oldu” diyen Kılıçdaroğlu, T24’te kaleme aldığı yazısında da açıkladığı “Ortadoğu Barış ve işbirliği Teşkilatı (OBİT)” teklifini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, açıklamalarının devamında da şu sözlere yer verdi:
“[Özgür Özel’in de o devir idarede olması üzerine] O devir bu faaliyetlerde bulunan arkadaşlarımız tasfiye edilmemiş olsaydı, bilgi ve fikirlerine başvurulmuş olsaydı, ‘Hiçbir şey yapılmadı’ yanlışına düşülmezdi. CHP, Türkiye’deki partiler içinde en güçlü arşive sahip olan partidir. Partinin yöneticileri bir meseleyle karşılaştıklarında birinci bakacakları yer partinin hafızasıdır, arşividir. CHP, devlet kuran bir partidir. Devlet kuran bir partinin sözcülerinin ve de Genel Liderinin telaffuzlarının bir yükünün olması gerekir. Daha evvel de tabir ettiğim üzere, CHP’nin yıllardır sürdürdüğü Suriye siyasetinin haklılığı bugün çok daha net ortaya çıkmıştır. Fakat üzülerek söz edeyim ki bu haklı siyasetlerin bugün gereğince seslendirilmemesi de en büyük ıstırabımdır.”
