Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Lideri ve CEO’su Süer Sülün otomotiv kesimine dair yaptığı değerlendirmede “2024 yılına biz aslında baya bir sıkılaşacak ve pazarda bir düşüş bekliyorduk ona nazaran planladık. Umduğumuzdan daha az sıkıntı bir yıl oldu, daha az sıkılaştı. Segment bazına bakarsak otomotivde daraldı da diyemeyiz. Türkiye’de Kasım sonu itibariyle hafif ticari ve araba olmak üzere 1 milyondan fazla araç satıldı. 2024’te satış olarak 2023’e çabucak hemen paralel biçimde kapatacağız. Ağır vasıta tarafı biraz daha farklı davrandı, kamyonda yüzde 12 civarında bir daralma var; fakat aslında geçen sene olağanın üstünde bir pazar performansı vardı ve hala da düzgün bir pazar. Otobüste rastgele bir daralma yok, yalnızca kent içinde belediyelerde kamu tasarrufları ile ilgili olarak var biraz daralma var” dedi.
“Türkiye bugün itibariyle kıymetli bir ülke durumunda”
Bloomberg HT’ye konuk olan Sülün “Genel bir kıymetlendirme yapacak olursam otomotiv dalı 2024 yılında yurtiçi pazarda adetsel manada çok büyük bir daralma yaşamadı. Tabi karlılıklarda önemli sorunlar yaşıyoruz. Yüksek enflasyonun kesinlikle bir negatif tesiri var. Yurtiçi pazarda bir nebze bunu enflasyonla bir arada fiyatlara yansıtabiliyorsunuz lakin yurtdışı pazarda bunu yapma ihtimaliniz hiç yok.
Maliyetlerde de önemli bir artış var, hasebiyle karlılıklarda önemli bir erozyon oluştu. Bu erozyon yurtiçi pazarda karlılıkları etkilerken, dış pazarda ülkenin ve üreticilerin rekabetçi gücünü etkiledi. Hasebiyle Türkiye bugün itibariyle kıymetli bir ülke durumuna geldi.
Sülün “İhracat yapabilmek için rekabetçi imalat maliyetinizin olması lazım. Bu da son üç yıldır daima bozuluyor. Bizim hala otomotiv sanayisi olarak ana pazarımız Avrupa. Bizim özel olarak üretip Amerika’ya ihraç ettiğimiz otobüslerimiz var; ancak ana blok hala Avrupa. Avrupa pazarı kamyonda %7 daraldı ancak bizim ihracatımız %44 düştü. Bunun da sebebi maliyet artışlarıyla sizin üretim ağınızdaki farklılaşmalar.
Biz 2023’te toplam üretimimizin yarısını ihraç ederdik, bu sene bu %33’e düştü ki Türkiye’nin de en büyük kamyon ihracatçısı da biziz. Bu istikrar şu anda ihracatçı aleyhine bozulmuş durumda. Çok bir TL pahalanması var. Bunun tekrardan yerli yerine gelmesini ümit ediyoruz; zira aksi takdirde ülke olarak rekabetçiliğimizi kaybedeceğiz. Bir sürü kesim de bu dengesizlikten muzdarip. Bunun bir geçiş süreci de olduğunu düşünüyorum, bu dengelerin önümüzdeki periyotta düzeleceğini düşünüyoruz” biçiminde konuştu.
“Elektrikli araç tarafında daha fazla altyapı yatırımı ve kamu teşvikini gerekli”
Türkiye’nin bilhassa otomotivde elektrikli araç performansının makus olmadığını belirten Sülün “Bu sene 70 bin civarında elektrikli araç satıldı. TOGG 20 bin aracı aştı; yani otomotiv tarafında yeterliyiz. Lakin ticari taraf için birebir şeyi söyleyemeyeceğim. Ticari taraf çok hudutlu; zira bir ekip regülasyonlara muhtaçlık var. ÖTV elektrikli araçlarda daha düşük ancak ticari tarafta bu türlü bir şey kelam konusu değil. Elektrikli araç tarafında daha çok altyapı yatırımına ve kamu teşvikine gereksinimimiz var” tabirlerini gösterdi.
Mercedes-Benz’in 2025 amaçları ilgili ise Sülün “Otobüs işi çok âlâ gidiyor, Avrupa’da da çok uygun gidiyor yani 2 yıllık kuyruklar bile var. Şu anda arzımız talebi karşılamıyor. Kamyon için ise pazarın biraz daha daralmasını öngörüyoruz. Dalda büyüme varsayım etmiyorum lakin daralma olacağını düşünüyoruz” dedi.
