Muş’ta yaşanan olay, 22 Haziran günü saat 10.30 sıralarında Muş’un Malazgirt ilçesinin Bostankaya köyünde meydana geldi. Bir bahçede yapılan yeğeninin düğününe katılan Hanifi Artış, ilerleyen saatlerde yorgun olduğunu söyleyerek konutuna gitmek istedi. Yeğenini tebrik ederek ayrılan Artış, düğün yerine yakın bir yerde biri bacağına, oburu göğsüne isabet eden 2 kurşunla öldürüldü.
Gece saatlerinde patozun yanındaki Hanefi Artış’ın cansız vücudunu meskene giden ağabeyi Sıddık Artış tarafından bulundu. Olayın üzerinden yaklaşık 6 ay geçmesine karşın hatalıların hala bulunamamasının acılarını katladığını söyleyen ağabeyi Sıddık Artış, “Köydeki düğünde kimileri havaya ateş açıyordu. Kardeşim yorgun olduğu için meskene gitmek istedi. Düğün yerinden biraz uzaklaşmış, sokakta yürürken açılan ateş sonucu öldürülmüş. Düğünde bizim duyduğumuz 3 el kurşun seslerinden sonra havai fişekler atıldı. O seslerin de düğünde atıldığını sandık. Ancak o silah sesleri kardeşime atılan silahın sesleriymiş. Olayın üzerinden 6 ay geçti ancak hatalılar hala tespit edilemedi. Artış ailesi olarak olayın aydınlatılmasını ve adaletin yerini bulmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR’
Artış ailesinin avukatı Ümmühan Bedihağaoğlu, belgeyle ilgili mevcut ve somut bir gelişme olmadığı üzere olay yeri incelemesine ilişkin net ve somut bir kanıt bulunmadığını belirterek şunları söyledi:
“Hanefi Artış’ın öldürülmesi olayıyla ilgili mevcut ve somut bir gelişme ne yazık ki olmamıştır. Olay yeri incelemesine ilişkin net ve somut bir kanıt bulunmamaktadır. Şu an her ne kadar evrakta saklılık kararı olsa bile soruşturmanın mühleti uzamıştır. Ceza Muhakemesi Kanununda soruşturma için bir mühlet öngörülmemiş olsa bile bu kadar uzaması müvekkillerimi mağdur etmiştir. Bu mühlet demek olmuyor ki bir soruşturma yılları alsın. Durum 6 ayı geçti ortada kanıt bulunmuyor ya da bulunamıyor. Gece vakti herkesin olduğu bir ortamda planlayarak, isteyerek işlenen bir cinayet kelam bahsidir. Mağdur olan bir aile var. Bu ailenin gençlerinin ve çocuklarının mağduriyeti giderilmelidir. Olayın fail yahut faillerinin bulunması bir nebzede olsa aileye huzur verecektir. Hanefi Artış herkesin sevdiği ve bedel verdiği bir insandı, saf biriydi. O halde mağdur avukatı olarak sormak istiyorum, neden ve niye 8 çocuk yetim bırakıldı. Bu sorularımıza karşılık bulunması, adaletin erken tecelli etmesi bizim için kıymetlidir. Geç gelen adalet, adalet değildir düsturuyla da bir defa daha belirmek istiyorum; mağdur edilen, travma yaşayan bir aile var. Toplumun da vicdanını sarsan ve hukukun en önemli imtihanlarından biri olan bu olay, umuyoruz ki en kısa müddette açıklığa kavuşur.”
Eşinin katillerinin bir an önce bulunmasını isteyen Meliha Artış (57), üçüz çocukları Kenan, Sevecen ve Polat (17) ile Reşat (15), Nuriye (10), Fatmanur (9), Dilek (7), İsmet Ali’ni (4) olaydan sonra yüzlerinin bir defa dahi gülmediğini söyledi. Eşinin bir karıncayı bile incitmediğini vurgulayan Artış, “Eşim düğünde atılan maganda kurşunuyla öldürülmesi, bilerek ve kasıtlı öldürüldü. Katillerinin bir an önce bulunup adalet önünde hesap vermesini istiyorum” dedi.