Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde köylüler ve STK’lar, Cengiz Holding’in iştiraki Truva Bakır Maden’in başlattığı maden projesine karşı çabaya devam ediyor. Kaygıların başında projenin altın madenine evrilmesi ihtimali geliyor. Halilağa madeninin birinci sahipleri olan Kanadalı şirket, burayı Türkiye’nin batısında keşfedilen birinci “bakır- altın” yatağı olarak tanım etmişti. Cengiz Holding ise projenin yalnızca bakır madeniyle hudutlu olacağını vurguluyor.
CENGİZ SATIN ALDI
Halilağa madeni projesi Çanakkale’nin Bayramiç ilçesi Hacıbekirler, Muratlar ve Halilağa köylerine yayılıyor. Proje için Kasım başında ağaç kısmına başlandı. TEMA’nın raporuna nazaran madencilik faaliyetinin yörenin ekolojik, kültürel ve ekonomik yapısını büyük ölçüde tahrip edeceği söz ediliyor.
Danıştay’a yaptıkları itiraz müracaatının sonucunu bekleyen altı STK ve 80’dan fazla yöreli, bu ve gibisi projelerin Kaz Dağları’na “telafisi mümkün olmayacak zararlar’’ vereceğini savunuyor. Ticaret Sicil kayıtlarına nazaran Halilağa maden projesinin sahibi olan Truva Bakır Maden İşletmeleri A.Ş. 2007’de iki Kanadalı madencilik şirketinin iştirakiyle kuruldu, Halilağa projesi, 2019’da Cengiz Holding’e satıldı.
Danıştay’da itiraz süreci sürerken, Kasım başında ağaç kesitine başlandı. BBC Türkçe’nin haberine nazaran Hacıbekirler köyünden Gülferit İnanç “Biz kasabalarda, betonlarda yaşayamayız. Biz köyümüzde, hayvanlarımızla yaşamaya alışkınız. Bizi felakete sürüklemesinler’’ diyerek reaksiyonunu göstermişti.
ORMANDA YOK EDİLECEK 300 BİN AĞAÇ DAHA VAR
Truva Bakır Maden, Orman Genel Müdürlüğü’ne dayandırdığı bilgilere nazaran Halilağa’da toplamda 155 bin ağaç keseceğini söylüyor. Şirket 1 milyon ağaç dikileceğini taahhüt ediyor. Kaz Dağları Ekoloji Platformu Uyum üyesi Füsun Kayra ‘‘Kazdağları’nda 36 günde 600-700 bini geçen ağaç kesiti yapıldı. Alanda 1 milyondan fazla ağaç daha kesilecek’’ dedi. Bölge köylüsü Süheyla Doğan, proje alanının 1980’lerde yangın görmüş bir bölge olduğunu ve 40-50 yaşındaki bir ekosistemi, yıllar sonra yeni ağaçlar dikerek eski haline getirmenin ‘’hikaye’’ olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
