Yaklaşık 110 bin dönüm alanda yöreye has iri salkımlı üzüm üretimi yapılan kentte, ortalarında tescilli “Öküzgözü” ve “Boğazkere” ile “Şirfoni”, “Ağın beyazı”, “Elazığ kırmızısı”, “Papazkarası” ve “Köhnü” üzere farklı cinslerde yetiştirilen üzümde hasat ağustos ayından bu yana devam ediyor.
Keban Baraj Gölü kıyısında, toprak ve iklim yapısı nedeniyle üzüm yetiştiriciliği için elverişli olan Beğenilen, Güzelyalı ve Kıraç köylerinin bulunduğu ovada, üreticiler üzümü soğuk hava ve yağışa karşı kolunda koruyarak hasat müddetini uzatmak için bağların üzerini mavi beyaz brandalarla kapatıyor.
Uzun mühlet sofraları bu lezzetle buluşturmak isteyen üreticiler, erken gelen kış ve kar nedeniyle sıcaklığın sıfırın altını gördüğü bugünlerde üzümleri korumak için özel bir gayret gösteriyor.
Sis makinesi ile (zirai don önleyici) sağlanan buharla üzümleri kolunda koruyan üreticiler hasat müddetini uzatıyor.
Karlı kaplı ovada branda altında üzüm toplayan üreticiler hasadı ocak ayına kadar sürdürmeyi hedefliyor.
– “Kar yağışına karşın hasadımız devam ediyor”
Üzüm üreticilerinden 5 çocuk babası Özel Çetin (48) AA muhabirine, ağustos ayının sonunda başladıkları hasadı sürdürdüklerini belirterek, bağların bir kısmının üzerini brandayla örterek hasat dönemini uzatmaya çalıştıklarını söyledi.
Kentte 15 yıldır üzüm ürettiğini, ailesinin ise yıllardır bu işi yaptığını anlatan Çetin, 200 dönüm yerde bağcılık yaptığını belirtti.
“Allah’a çok şükür yararımız uygun. Kar yağışına karşın hala hasadımız devam ediyor. İnşallah da devam edecek.” diyen Çetin, bölgede birçok üzüm çeşidi bulunduğunu tabir etti.
Çetin, ağustosun sonunda Öküzgözü ve Boğazkere çeşitlerinde hasada başlandığını lisana getirerek, başka üzüm çeşitlerinde ise hem üretimin hem hasadın sürdüğünü belirtti.
Konumu prestijiyle bölgenin üzüm üretimi için uygun olduğunu anlatan Çetin, şunları kaydetti:
“Bölgemizin etrafı dağlarla çevrili. Önünde Keban Barajı’nın en büyük toplanma alanı var. Bu nedenle kendine ilişkin bir iklimi var. Hasadı ocak ayına kadar uzattığımız oluyor. Ürettiğimiz eserleri Türkiye’nin her bölgesi ile Romanya başta olmak üzere öteki ülkelere de gönderiyoruz. İnşallah eserlerimize rastgele bir zeval gelmeden dönemi sonlandırırız. Bu yıl kış ve kar erken geldi. Şu an kolunda 100 ton üzümüm var. İnşallah aldığımız tedbirlerle üzümümüzü hasat edip dönemi sonlandıracağız.”
-“Geceleri sıfırın altında 7 dereceyi dahi görüyoruz”
Beytullah Efe (30) de uyguladıkları tekniklerle üzüm hasadını uzatmaya çalıştıklarını belirtti.
“Türkiye’de kısmında üzümün en son hasat edildiği kent biziz. Manisa en büyük üretici ancak iklim olarak bizim ilimiz daha soğuk. Şuan etrafımız karla kaplı. Çanak bir bölgedeyiz. Yanı başımızda bir barajımız var. Bunun tesiriyle karın ve soğuğun tesirini minimize ediyoruz.” tabirlerini kullanan Efe, büyük emekle yetiştirdikleri üzümleri korumak için özel tedbirler de aldıklarını anlattı.
Efe, sis makinesi ile gece oluşan buzlanmaya karşı özel solüsyonlarla soğuğun tesirini minimuma indirmeye çalıştıklarını anlatarak, “Geceleri sıfırın altında 7 dereceyi dahi görüyoruz. Gayemiz ocak ayını görmek. Tahminen bu yıl zorlanabiliriz. Geçmiş yıllarda rahat bir halde görebiliyorduk. Ancak bu yıl kışın biraz erken geldiğini söyleyebiliriz.” dedi.
Dört bir tarafın karlarla kaplı olmasına karşın bağlarda hasadı sürdürdüklerini tabir eden Efe, üzüme talebin yüksek olduğunu belirtti.
Efe, Romanya ve Ukrayna’ya üzüm gönderdiklerini belirterek, şunları söyledi:
“Şu an kış kaidelerine sağlam olmasıyla, raf ömrü uzun bilinen ‘Ağın beyazı’ çeşidimizde hasadı sürdürüyoruz. Gündüzleri hava nispeten yeterli olsa da geceleri genelde kar yağışıyla karşı karşıya kalıyoruz. Sıcaklıklar sıfırın altında 6-7 derecelere kadar düşüyor. Ovada gece ve gündüz ortasında önemli sıcaklık farkı var. Üzümü gece de koruma ederek hasadı ocak ayına kadar sürdürebiliyoruz.”
