Üyelerinin ve onların temsil ettiği şirketlerin gelişimine katkı sağlamak hedefiyle geniş kapsamlı faaliyetler düzenleyen EGİAD, iş dünyasının uluslararasılaşması ve dış pazarlara açılması, bu sayede rekabet avantajı ve daha güçlü bir marka imajı yakalamaları maksadıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu ve Kuzey Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) Yöneticisi Ebru Kaptan Sertoğlu’nu ağırladı.
EGİAD Yönetim Kurulu Lideri Alp Avni Yelkenbiçer’in açılış konuşmasıyla başlayan “Kıbrıs ile İş Yapmak Semineri” iş dünyasının ağır iştirakiyle zoom üzerinden gerçekleşti. Günümüzde farklı ülkelerle ticaret yapabilmenin her geçen gün büyük değer kazandığını lisana getiren Yelkenbiçer, şirketlerin yalnızca lokal piyasalara odaklanmasının, uzun vadeli büyüme ve rekabetçilik açısından önemli bir dezavantaj oluşturduğuna dikkat çekerek, “Küresel pazarlara açılmak, firmaların sürdürülebilir büyüme sağlaması ve memleketler arası muvaffakiyet elde etmesi için vazgeçilmez bir gereklilik haline geldi. Memleketler arası piyasalarda varlık göstermek, şirketlere farklı rekabet kurallarına ahenk sağlama talihi tanıyor. Bu süreç, firmaların daha çevik, yenilikçi ve süratli hareket edebilen tertipler inşa etmelerine imkan sağlıyor. Globalleşme, sırf bir büyüme planı değil, tıpkı vakitte işletmenin gelecekte sürdürülebilirliğini garanti altına alan bir yaklaşım olarak kabul ediliyor. Milletlerarası pazarlarda rekabet etmek, tıpkı vakitte şirketleri daha inovatif olmaya zorlayan bir öge. Farklı kültürlerin, pazar dinamiklerinin ve tüketici beklentilerinin anlaşılması, yeni eser ve hizmet geliştirme süreçlerini hızlandırıyor. Dış pazarlara açılan firmalar çoklukla daha fazla Ar-Ge yatırımı yapıyor ve bu da hem kendi ülkelerine hem de dünya iktisadına katkı sağlıyor” dedi.
Dış pazarlara açılmakta liderlik eden üyelerin, tıpkı vakitte, kentin ve ülkenin ekonomik kalkınmasına da kıymetli katkılar sağlayacağını vurgulayarak, Türk ve Kıbrıs Türk halkları ortasında var olan güçlü tarihi ve kültürel, din, dil, ırk birliği bağlarından yola çıkarak gerçekleşen toplantının bağlantılara güçlü ve yapan bir formda yansıyacağını belirterek, “Ülkemiz ile KKTC, birbirlerinin her alandaki çıkar ve haklarını koruyan, gözeten ve ilerletmek için gerekli her türlü takviyesi sağlayan doğal müttefiklerdir. Bu manada ülkemiz, KKTC ve Kıbrıs Türklerini her alanda dünyaya bağlayan tek köprü olma pozisyonundadır. Ülke olarak, KKTC’nin ekonomik olarak kalkınmasına büyük kıymet vermekte ve KKTC’nin altyapısını geliştirmesine takviye olmaya çalışmaktayız” diye konuştu.
Ülkemiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ortasındaki ticaret hacminin de her geçen yıl gelişmekte olduğunu lisana getiren Yelkenbiçer, “İki ülke ortasındaki dış ticaret hacmi 2015 ile 2021 yılları ortasında ortalama 1,2 milyar dolar iken 2022 ve 2023 yıllarında sırasıyla 2,2 ve 2,5 milyar dolar düzeylerine yükselmiştir. KKTC, tarihi ve kültürel zenginlikleri, hoş plajları ve doğal hoşlukları ile kıymetli bir turizm potansiyeline sahiptir. Orta Doğu ve Akdeniz bölgesinde stratejik bir pozisyona sahip olan KKTC dış ticaret ve lojistik açısından da avantaj sağlamaktadır. KKTC’de iş insanlarımız için kıymetli iş ve yatırım fırsatları oluştuğunu görmekteyiz” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, KKTC’nin sırf doğal güzellikleriyle değil girişimcilere tanıdığı avantajlar nedeniyle de pahalandırmak gerektiğini belirterek, “Akdeniz ile Ticaret ve Yatırım Köprüsü olan KKTC’ne yatırımcılarımızı davet etmek isterim. Maliyet düşüklüğü avantajlarıyla değerli bir destinasyona sahibiz. Turizm, eğitim, yatçılık, marinacılık, tarım başta olmak üzere pek çok alanda işbirliği yapılabilir” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) Yöneticisi Ebru Kaptan Sertoğlu ise, ülkenin ekonomik kalkınmasında gereksinim duyulan yatırımların artırılması ve yatırım yapılmasını özendirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “KKTC, ihracata yönelik endüstrileri tercih etme yaklaşımını benimsemiştir. Yatırım siyaseti, mal ve hizmetlerin ihracına yöneliktir. Çağdaş teknoloji, teknik bilgi, yeni üretim tekniklerinin KKTC’ne transferini kolaylaştıran ve en fazla katma kıymet sağlayacak projelere öncelik verilmektedir. Yatırımcılar tarafından önerilen her proje kendi pahaları üzerinden dikkate alınmaktadır. Yabancı ve mahallî firmalar ortasında ortak teşebbüs formundaki yatırımların faal bir halde desteklendiği KKTC’nde yabancı yatırımcılara mülkiyet haklarının tam olarak korunmasını da içeren pek çok avantaj ve teşvikler sunulmaktadır. KKTC’de, özel mülkiyet haklarının vatandaşlar ve yabancı uyruklular ortasında hiçbir fark gözetilmeden garanti edilmesi, Anayasa ile teminat altına alınmıştır” dedi. – İZMİR
