TBMM’de görüşülen ‘Köy Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ üzerine parti kümesi ismine konuşan Dr. Şevkin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ayrıcalıklar getiren, yetkilerini artıran, lokal idarelerin de yetkilerini kısıtlayan, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ni (TMMOB) devre dışı bırakan yasaya karşı çıktı.
“İMAR TRANSFERİ MI, RANT TRANSFERİ MI?”
Yasa teklifiyle imar rantı aktarmanın yollarının açıldığını kaydeden Dr. Şevkin, “Yasada kamu faydası, toplum, afet, tehlike ve risklerini koruyacak tek bir cümle yok” dedi. Kamusal hiçbir emeli olmayan ‘imar aktarımı’ tarifiyle ‘rant aktarımı’nı mevzuatın bir kesimi haline getiren, Bakanlığa yapı ruhsatı dahil geniş yetkiler veren, halkın hayat alanları hakkındaki kararlara iştirakine sınırlama getiren, kentsel alan içinde kalan son kamusal alanların farklı ticari maksatlarla kullanımına imkan sağlayan bir düzenleme olduğu görülmektedir” dedi.
“250 MİLYAR DOLAR MALİ KAYIP VAR”
Türkiye’de son beş yıllık müddete bakıldığında, 2020 yılında yaşanan Elâzığ ve İzmir zelzeleleri, akabinde yaşanan 6 Şubat Kahramanmaraş sarsıntılarından sonra Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere yaşanan sel afetleri, heyelanlar ve 2020-2022 yılları ortasında yaşanan pandemi üzere olaylarla 250 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini söz eden Dr. Şevkin, “5 yıl içerisinde, maalesef 400 bini geçen bina ve bina çeşidi yapı başta olmak üzere çok sayıda üstyapı ve altyapı hasar görmüş; 250 milyar dolara yakın mali kayıplarla karşılaşılmıştır. Sarsıntı komitesi raporlarındaki önermelerimizin hiçbiri hayata geçirilmemiştir. Neden arazi rantı ve talanı üzerinde şekillenen kentsel imar ve yapı üretimi ve kontrolü sisteminin değiştirilmesi konusunda bir uğraş göstermiyorsunuz?” diye sordu.
“KÖYLÜNÜN BOĞAZINA ÇÖKÜLÜYOR”
Günümüzde köyde yaşayan toplam nüfusun ülke nüfusunun yüzde 5’i ya da 6’sını oluşturduğunu lisana getiren Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Çok sayıda köy, hukuksal kişiliğini kaybetmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki kimi yerlerde neredeyse hane sayısı 4-5’i geçmemektedir. 6360 sayılı Büyükşehir Yasası’yla zati bir gecede köylerin yarısını mahalleye çevirdiniz, durum ortada. Köyde bugün yaşayan insanımızın en değerli sorunu mülksüzleşmedir ve köy yerleşik alan hudutları belirlenmediği için bilhassa ülkenin batısında köy hudutları içerisinde bütün tarım alanları, meralar, ormanlar talan edilmektedir. Maalesef imar plansız yapılar yapılmaktadır. Köyde daima oturanlara devlet takviye verip ücretsiz arsa üretmesi gerekirken, neden bedel ödemeleri için köylünün boğazına çökülüyor?
“700 BİNDEN FAZLA ÜYESİ OLAN TMMOB DEVRE DIŞI BIRAKILAMAZ”
Söz konusu kanunla yeniden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ni (TMMOB) devre dışı bırakıyorsunuz. 700 binden fazla üyesi olan mühendis ve mimarlar ayakta… Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Yarı özerk yapıdaki TMMOB’ye de mi çökmeye çalışıyorsunuz? Derhâl bunu geri çekin. 9’uncu unsurda yapmış olduğunuz düzenlemeyi; derhâl geri çekin. TMMOB’nin bağımsız ve özerk yapısını müdafaanız gerekiyor.
10’uncu hususa bakıldığında, 2004 ve 2008 yılları ortasında bugüne kadar kurulan ve yasal vecibelerini yerine getirmeyen, halkın sıhhatini yok sayan birtakım baz istasyonlarına üç yıl üzere bir ek müddet tanınıyor. Daima müddet uzatma vererek şirketler korunurken, halkın can ve mal güvenliği de hiçe sayılıyor. Yasa, bundan 21 yıl evvel hukuka ters kurulmuş ve hala işletilmekte olan baz istasyon kulelerinin eksikliklerini tamamlama yerine, müddet uzatımıyla çalışmalarına imkan sağlayan bir düzenlemedir. B
akanlığın vazifesi baz istasyonu işletmelerini mi korumak yoksa vatandaşın haklarını mı savunmaktır?”
Dr. Şevkin, son kelam olarak, iktidarı, kamu ve halkın faydasını koruyan yasa yapmaya çağırarak, “Merkezileşmekten ve işleri tek elde toplamaktan, kazanamadığınız mahallî idarelere çökme huyundan da vazgeçin” diye konuştu.
