Edirne’de, geçen kış mevsimindeki yüksek sıcaklıkların akabinde yaz aylarında da kâfi yağışın alınmaması nedeniyle bu yıl buğday ekimi, kuru toprağa yapıldı. Üreticiler, iklim değişikliği nedeniyle buğday ekimlerini kasım ayının başlarına kaydırırken, yağmur ve kar yağışlarını beklemeye başladılar. Ülkenin doğusunda kar yağışı tesirli olurken, Trakya’da ise şimdi yağışın görülmemesi üreticiler ortasında tedirginlik yaratıyor.
Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, bu yıl yağışların tekrar geciktiğini belirterek, buğday ekili toprağın suya acil muhtaçlığı olduğunu vurguladı. Kaya, “Bitkilerin kış aylarına yağmurla girmesi çok kıymetli. Su eksikliği, buğdayın gelişimini olumsuz etkileyebilir” dedi. Üreticiler, yağışların bir an evvel başlamasını ve ekili alanların su gereksiniminin karşılanmasını bekliyor.
Prof. Dr. Kaya, “Yağışlar biraz gecikti her zamanki üzere. Esasen son 2-3 yıldır bayağı ekimle ilgili kahırlar yaşadı bölge. Bir evvelki yıl en azından yağışlar kötü değildi ancak daha evvelki yıl bilhassa ekim yatağı için neredeyse tırmalayarak toprak çıkartmıştık. Bu yıl aslında ekim ayında bir yağmur yağmıştı, çiftçilerin tohum yatağı hazırlama açısından bir fırsat verdi lakin gerisinden hakikaten çok kurak bir dönem geçirdi. Bitkilerin bu açıdan yağan yağmurla bir arada kasım sonuna hakikat çıkış sağlaması, kışa üç dört yaprakla girmesi son derece bizim için kıymetli.
Çünkü geçtiğimiz kış son 70 yılın en sıcak kışını yaşadık. Bir evvelki yıl yağış manasında en kurak kışını yaşadık. Bu manada kışlar bu türlü sıcak ve kurak geçtiği vakit bilhassa karsız donlarda kışa üç dört yapraklı devrede girmesi son derece değerli. Zira bu sefer donlardan ziyan görebilecek buğdaylarımız” dedi.
“KIŞ YAĞIŞLARI YAZ YAĞIŞLARINA DÖNDÜ”
Prof. Dr. Kaya, “Bölgemizde aslında evvelden, ‘Balkanlar’dan gelen soğuk ve yağışlı hava Türkiye’yi tesiri altına alacak, Diyarbakır’dan yahut Kars’tan çıkacak’ diye haberler yapılırdı. Lakin artık kış yağışları aslında yaz yağışları üzere oldu. Yani Edirne’ye yağıyor, Çorlu’ya yağmıyor. Kırklareli’ne yağıyor, Tekirdağ’a yağmıyor. Bu açıdan bölgede tam eşit bir dağılım kelam konusu değil lakin işte bir hafta evvel 10-15 kilo olan yağmur en azından çimlenmesi için yeteri olacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.
“KAR YAĞMAZSA KURAKTAN SON DERECE ZİYAN GÖRECEĞİZ”
Prof. Dr. Kaya, bölgedeki hava sıcaklığının geceleri sıfırın altına düşmesinin buğdaylara çok ziyanı olmadığını belirterek, “Hava sıcaklıklarının eksiye düşmesi, buğdaylar için çok fazla kıymetli değil. Zira buğday gerçek manada soğuğa güçlü bir bitki lakin kıymetli olan kışa bu yağan yağmurlarla birlikte girmesi. Bizim buğdaylarımız olağanda kışlık bölgede, kışlık olarak ekiliyor. Natürel ki ülkü olanı, karla bir arada olan, kar örtüsünün soğuklara karşı yorgan görevi görmesi. Natürel son vakitlerde kara da hasret kaldık, pek görünmüyor. Karı yalnızca bir örtü olarak da değerlendirmemek lazım. Uzun müddet toprağın suyla doyması kıymetli. Zira sahiden son periyotlarda yaşadığımız kurak kışlar çerçevesinde kış yağışlarının toprakta depo yapması son derece kıymetli. Şayet bu kış da yeteri kadar suyumuz depolanmazsa toprakta, takip eden bahar devirlerinde ve kış devirlerinde geçen sene olduğu üzere kuraktan son derece ziyan göreceğiz. Bu manada bu yağışların devam etmesi son derece önemli” dedi.
